HELLLÖÖ
BİLİN BAKALIM KİM MAKRODAN GEÇTİ?
TABİKİ BEN 😏Gerekli yerlere uyarımı koysamda ilk başa eklemek istiyorum. Bölüm yetişkin içerikli. Rahatsız olacak kişiler lütfen belirttiğim yerleri aşağı kaydırsın. Gereksiz tepki istemiyorum.
Ve evet geldim. Üç gündür kahve ile beslenip bir lokma yemek yiyemeyen ben size koşa koşa bölüm attı. Düzenlemeden atmak istemediğim bir bölümdü. Yazarken beynim yandı umarım okurken sizin beyniniz yanmaz. 16.7k kelime ile arayı kapatacağımızı düşünüyorum.
Hepinizi bol bol öpüyorum ama lütfen, lütfen yorumlarda buluşalım. Zaten gurbette moralim bozuk bir de siz üzmeyin beni ❤
İg:İlaykarsu
Two feet- I'm feel like i'm drowing
Doja Cat- Need to know
Billie Eilish- Happier Than Everİnsanlar öldükten sonra, gömülürken üzerine dokuz tane tahta dizilir.
Bunun nedenini biliyor musun?
Ölünün ruhu bir süre ölü beden çevresinde dolaşacak, tekrar bedene girmeye çalışacakmış. Ruh bedeni bulup girerse beden doğrulmaya çalışacak fakat başını tahtalara çarpıp ölmüş olduğunu anlayacak, kalkmaktan vazgeçecekmiş.
Benim ailem, daha ben ölmeden önce üzerime dokuz tahta yerleştirdi. Zehir yeşili küreler hayata gözlerini araladığı an sinmişti kan kokusu üzerine. Ölüm tenine işlenmiş, dudakları Azrail'in fısıltısını üstlenmişti. Kısacık saçları zamanın ördüğü bir ilmek gibi dolanmıştı zamanla boynuna. Zamanın başlangıcında ölmesi gereken kadın, o ilmeği kaderin boynuna takmıştı.
Gün ilerlemiş, ay devrilmişti ama kadın daima ayakta kalmıştı. Parmaklarına bulanan kızıllık gözlerinin beyazına yansımıştı. Bu kızıllık, saf hırstı. Kaderin kül etmeye çalıştığı ruh, bedenini parmak uçlarından saç diplerine kadar yeniden yarattı.
Adını yüzük parmağına işledi siyah bir mürekkeple.
Yedi.
Genç kadın yüzük parmağındaki dövmede gezdirdiği gözlerini yanındaki adamın sözleri ile yukarı kaldırdı.
"Anlamadım?"
Hafifçe çatılan kaşlarım ve tepemde bağladığım için gerilen gözlerim ile Savaş'a bakarken sorusunu yineledi.
"Hala kâbus görmeye devam ediyor musun?"
Aklıma dün gece gördüğüm kabustan birer kare düştüğünde başımı ağır ağır iki yana salladım.
"Hayır, görmüyorum."
"İlaçlarını alıyorsun yani?"
"Alıyorum dedim ya Savaş!" dediğimde agresif tonumu görmezden geldi. Bu konu hakkında konuşmayı sevmediğimin farkındaydı ama bu halim onu sevindirmiş gibiydi. Parlayan mavi küreleri, eskilere dair birkaç anıya ulaşmanın verdiği sevince bağlıyordum. Hafifçe aralanan dudaklarından gelecek soruyu bildiğim için ona fırsat vermeden cevapladım. "Piyano da çalmaya devam ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ŞEYTAN (+18)
Action"Cenneti bekleme, biz oradan kovulalı çok oldu." Parmağına bulaşan kanım ile kaşları çatılır iken huysuz bir sesle devam etti. "Cennetin kapısından utançla çevrilecek kadar günaha batmış bedenlerimiz, Cehennemi söndürecek kadar kana bulanmış parmak...