63. Bölüm Part 2

4.6K 443 142
                                    

Biz insanlar nerden varırız ki hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğimiz düşüncesine. Yada şöyle söylüyeyim biz insanlar nasıl emin olabiliyoruz, geride bıraktıklarımızı hala bıraktığımız yerde bulacağımıza. İşte insanoğlu bazen inanmak istediğine inanıyor. Gerçekleride görmemek için gözlerini kapıyorlar.

Giray'da her insan gibi yanılmış bıraktığını bıraktığı yerde bulacağını düşünmüştü. Gerçi düşüncesinde haklıydı da bir nevi. Çünkü Leyal ne olursa olsun kocasından vazgeçmemiş onu hep beklemişti. Ölesiye kadarda beklerdi de zaten. Şuan ona çok kırgındı ama bu kırgınlık asla ondan vazgeçmesini sağlayacak kadar büyük değildi. Fakat yinede öyle kolay kolay geçecek kadarda önemsiz de değildi.

İllaki bir süre sonra durulacak kocasına bu olanların hesabını soracaktı. Zaten onun en büyük kırgınlığından birisi onu yeterince tanıyamamış olması diğeri de kendisinden bu kadar çabuk vazgeçmiş olmasınaydı.

Giray'ın  yattığı rahatsız koltuktan bir sağa bir sola dönmekten gözüne uyku bir türlü girmiyordu. Hemde karısı ona iki adım uzaktayken. Üç yıldır ayrı kaldığı kadının kapısına dayanıp yatağına girmemek için kendini zor zaptetiyordu. Gerçi neyi bekliyordu ki sonuçta bir kapı uzağındaki kadın onun iki nikahlıda karısıydı. Kendi kendini dolduran genç adam kararından vazgeçmemek için yattığı yerden hızlıca kalkmış ve soluğu karısının kapısının önünde almıştı.

Eli kapı kolunda öylece bekleyen Giray bir kaç kez derin nefesler almış, sonrada içinden karısının uyumuş olması için dua etmişti. Eğer küçüğü uyumamış ise onu asla yatağa almazdı. Artık orda öylece dikilmeyi bırakan genç adam kolu aşağı indirmesi ile açılmayan kapı ile öylece kalakalmıştı. Bir kaç defa daha açmak için uğraşan adam sonunda inanmak istemediği şeyin farkına varmıştı. Güzeller güzeli inatçı karısı kendini tanıdığı için önlemini almış yatmadan kapıyı kilitlemişti.

İçinden şansına bolca küfreden genç adam orda daha fazla dikilmemek adına söylene söylene salondaki koltuğa geri dönmüştü.

"Hayyy siktiğimin şansı bir günde yaver gitse şaşarım. Eee kadın malının huyunu biliyor tedbirini almış önceden. Aklın varsa yat uyu oğlum içimden bir ses bu gece uyuyacağın son huzurlu uykun bu olacak diyor."

Ve genç adamın içindeki o ses çokta doğru söylemişti. Çünkü şuan gözlerinden ateşler çıkacakmış gibi elinde terlikle karşısında dikilen yaşlı kadın bunun en iyi örneğiydi.

"Sakın kaçayım deme dedesi kılıklı. Ahdım var bu terlikle o kalın kafanı kıracağım. Nedir oğlum senin benim gelinime çektirdiklerin. Şu kızcağızın hayatına girdiğin günden beri gözünden yaş eksik olmadı."

Giray anneannesinden kaçmak için masanın arkasına geçmiş ona doğru sallanan terlikten böylece kurtulmaya çalışmıştı.

"Dedeme laf etmeseydin iyiydi. Valla sana kırılır sonra demedi deme."

"Birde konuşuyor! Utanmaz arlanmaz. Rahmetlinin toprağı bol olsun oda az çektirmediydi zamanında bana. Şimdi de torunu güzeller güzeli gelinime çektiriyor. Eeee boşuna dememişler katrandan olur mu şeker cinsine sıçtığım cinsene çeker diye. Kız abisi kılıklı orda kıkırdayacağına önüne geçte yakalayayım şu danayı."

"Niye sultanım kurbanda kesmek için bana ortaklaşa girdiniz galiba?"

"Yok ben seni tek başıma keseceğim büyük baş oğlum. Sonrada gelinimin hayrına mahalleliye dağıtacağım."

Ezgi sabah erkenden çalan telefonun sesi ile mecburen uyuduğu güzellik uykusundan uyanmış gözlerini zorla açarak arayanın kim olduğuna bakmadan cevaplamıştı.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin