Tam o zaman gökyüzündeki parlak yıldıza bakarak bir dilek tuttum. Dilek tutabilmek için yıldızların kaymasına gerek yoktu... Bende herkes gibi normal bir 'insan' olmayı, tuhaf ve benden korkan bakışlara maruz kalmamayı, en önemlisi de bir 'canavar'...
Sabah uyandığımda derse geç kalmıştım hemen hazırlanıp cübbemi giydim ve derse gittim. Ders Profesör Slughorn ileydi.
- Derse geç kaldığım için özür dilerim Profesör.
Slughorn: Sorun değil Bayan Potter.
Oturmak için yer aradığımda sadece Malfoy'un yanı boştu. Onla beraber oturmak istemiyordum. Daha fazla ayakta beklemeden masaya gidip yerleştim.
Draco: Başka yer yok muydu?
- Kör olduğuna üzüldüm.
Draco: Benimle düzgün konuş Potter.
Onu takmayıp Profesörün anlattıklarını dinlemeye başladım...
Dersler bittiğinde Pansy ile bahçede dolaşmaya çıktık. Yanımıza Darla ve hep yanında olan iki gıcık kız daha geldi.
Darla: Ah Pansy bu geceki parti de oyun falan da oynayacağız sende katılmak ister misin?
Pansy: Hayır istemiyorum. Ayrıca partiyi ben düzenledim seni ve yanındakileri davet ettiğimi hatırlamıyorum.
Darla sinirli bir nefes verip konuşmaya başladı.
Darla: Arkadaş olduğumuzu sanıyordum Pansy!
Pansy: Demek ki değilmişiz.
Darla göz devirip ilerlemeye başladı yanındaki kızlarda peşinden gitti. Çok gülmem geldiği için gülmeye başladım, Pansy de benimle beraber gülmeye başladı.
Pansy: Ah parti gerçekten çok güzel olacak, içki ve şarapta var. Kafa dağıtmalıyız biraz.
- Hiç içmedim içki.
Pansy: Ciddi misin?
- Evet.
Pansy: Hımm. Seni içmek için zorlamayacağım ama ben seviyorum bütün sorunlarımı unutuyorum ve kör kütük sarhoş oluyorum hiç bir şey aklıma gelmiyor sadece inanılmaz bir enerji.
Aslında bende içebilirdim hatta içecektim de bende sorunlarımı bir süreliğine unutmak istiyordum. Kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. Pansy ile bir süre daha konuştuktan sonra biraz daha ileride duran abimlerin yanına gittim.
- Selam çocuklar!
Ron: Selamm
Hermione: Selam!
Harry: Selam. Tanıştığın birileri olmuş, sevindim.
- Bende...
Harry: Draco'dan uzak dur ama.
- Korkmuyorum ondan.
Harry: Evet ama sözleriyle seni incitebilir.
- İncinmem ben..
Harry: Ihm peki, sen öyle diyorsan. Yine de uzak dur ama.
- Ayy tamam.
Harry: Hemen de sinirlenirmiş küçük hanım.
Harry yanaklarımı sıktı. Bundan nefret ettiğimi biliyordu.
- Ay bırak be.
Elimi yanağındaki ellerine vurdum. Gülerek yanaklarımı bıraktı.
- Her neyse ben size bir şey diyeceğim.
Hermione: Evet?
- Bugün Pansy beni Sly ortak salonunda olacak partiye çağırdı. Akşam 9 gibi başlayacakmış. Ben de gideceğim, size de söylemek istedim.
Hermione: İyii biraz kafa dağıtmış olursun. Belki de daha çok kişiyle tanışırsın.
Ron: Aynen
- Olabilir ama ben yalnız takılmayı seviyorum öyle çok kişiyle tanışacağımı düşünmüyorum.
Harry: Büyük ihtimalle içki de olacak, hiç içmedin ve içmemelisin.
Tabiki de içeceğim. Bunu dışımdan söylemedim tabi ki.
- Olur içmem...
Harry: Ha bide dikkat et sapık piçler olabilir... Ya da hiç gitmesen mi ?
- Oha abi... Tabi ki de gideceğim, hem sen istemiyor muydun biraz sosyal olmamı ?
Harry: Tamam gidebilirsin ama lütfen dikkatli ol...
- Olurum...
<><>
Saat akşam sekiz buçuktu partiye yarım saat vardı. Pansy önceden hazırlanıp parti yerini hazırlamaya gitmişti. Üzerime siyah, güzel, çok abartı olmayacak bir elbise geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah saçlarımı salıp küçük bir büyü yardımıyla hafif dalgalı yaptım. Yeşil gözlerime rengini ortaya çıkaracak siyah bir makyaj yaptım, dudaklarıma da her zaman sürdüğüm böğürtlenli lip balmı sürdüm. Hazırdım...
Saate baktığımda dokuz olmuştu bile. Kapının açılmasıyla oraya baktım.
Pansy: Ouww çok güzel olmuşsun.
- Teşekkürler.
Pansy: Neyse, seni çağırmaya gelmiştim hadi gidelim ortak salona.
Pansy ile beraber ortak salona gittik...
BÖLÜM SONU 🦋
BÖLÜM GERÇEKTEN ÇOK GEÇ GELDİ BU SIRALAR YAZMAYA FAZLA VAKTİM OLMUYOR SORRY💜
