1. Bölüm

1.6K 58 12
                                    


1994

Ben Cihangir Şahin namı değer Paşa'nın kızı Meryem Şahin.

1974 doğumluyum. Annem ben altı yaşındayken silahlı saldırıda kaybetmiştik.
O anı hiç unutmamıştım hala hatırlıyordum.

Ben ve annem evde tektik saat geç olmuştu. Birden evi taramaya başladılar. Annem üzerime eğilmiş beni korumaya çalışmıştı. Silahlar sustuğunda annem üzerimden kalkmamıştı, ağırlığından nefes alamadığımda üzerimden annemi ittirmiştim ,ittirmemle yanıma düşmüştü. Gözleri açıktı.
Babamlar içeri girdiğinde beni alıp dışarı çıkartmışlardı.
O zamandan beri beni Sultan anne büyütmüştü.
Kahraman ile aynı yaştaydık. İyide anlaşıyorduk. İlkokul,ortaokul ve lisenin tamamı olmasada beraber okumuştuk hatta hep  sıra arkadaş olmaya başarıyorduk.

Ben ve Kahraman yirmi yaşındaydık. Cumali yirmi iki. Selim vardı oda on dört, Yamaç da en küçükleri daha dört yaşındaydı.

Ben on beş yaşımdan beri Cumali'yi seviyordum.
Koçovalı kardeşlerin en büyüğüdü o. Mahallenin abisi. Herkes hayrandı ona kızlar Cumali'yi gördüğünde kıkırdarlar aralarında fısıldamaya başlarlardı ama Cumali hiçbirine bakmazdı.  O yönden çok rahattım birisine aşık olacak diye ödüm kopardı.

Babam ben on altı yaşına girdikten sonra bana yavaştan işini öğretmeye başlamıştı. Yani silahları öğretiyordu. Reşit olduktan sonra da silahları satan başka insanları tanıtmaya başlamıştı.

İstanbul Üniversitesi makine mühendisliğini kazanmıştım. İkinci senem bitmişti. Yaz tatilindeydim. Benim gibi Kahraman da babasının işleriyle ilgilenmeye yani Cumali'ye yardım etmeye başlamıştı. Selim daha küçüktü yani oda iki sene sonra yardım etmeye başlardı gerçi.

Babam ile konuşmuş silahları almak için görüşme düzenlemiş bu görüşmeyede benim gitmemi istemişti.

Altıma siyah mini eteğimi ,üstüme ise siyah büstiyer,onun üstüne uzun kareli kırmızı ceketimi giymiştim. Topuklu ayakkabılarımı giydiğimde ayndan kendime baktım. Koyu kumral saçlarım ve ela gözlerimle güzel gözüküyordum. Burnum ve çevresinde bulunan çillerimi seviyordum. Bütün yüzümde değilde burnum ve çevresinde olmasını seviyordum.  Makyaj da yaptığım için iki üç yaş büyük durmuştum.

Kapı çaldığında çantamı alıp kapıya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda Cumali duruyordu. Beni gördüğünde baştan aşağa süzmüş ağzı açık kalmıştı. Bu haline sırıtmıştım.

"Bir şey mi oldu Cumali?"

Konuşmamla kendine gelmiş ,ciddi haline geri dönmüştü.

"Gideceğin yere ben ve Kahraman eşlik edeceğiz. Babam yanında durun ne olur olmaz dedi."

"Tamam çıkalım o zaman."

Kapıyı kilitleyip arabaya bindik. Önde oturan Kahraman bana bakarak ıslık çaldı.

"Ne güzel olmuşsun yavrum."

Kıkırdadığımda omzuna hafifçe vurmuştum.

"Ben her zaman güzeldim Kahraman."

Tabi tabi der gibi kafasını sallamıştı.  Cumali sert bakışlarıyla arabayı sürüyordu. Kahraman geçen sene onu sevdiğimi anlamıştı. Ben salak gibi Cumali'ye dalmış bakarken fark etmişti. Artık kendimi kontrol edebiliyordum. En azında dakikalarca dalmıyordum.

"Abi sence de Meryem güzel olmamış mı?"

Kahraman'a yapma der gibi baktığımda o beni takmamış Cumali'ye bakıyordu.

"Meryem her haliyle güzel. O saçma boyaları sürerek çillerini kapatmasa daha güzel olurdu."

Gerçekten güzel mi buluyordu beni. Çillerimi de seviyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpmaya başlamıştı.

"Teşekkür ederim Cumali."

Cumali aynadan bana gülümsediğinde bende hemen karşılık vermiştim.

Allahım sana geliyorum.

<•••>

Mukadderat - Cumali KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin