Eline aldığı kerpeten ile bana doğru gelirken yüzümdeki alaylı gülümseme ile bakmaya devam ediyordum.
"Bakalım tırnaklarını ne kadar çok seviyormuşsun Meyra Hanım."
"Senin bozulan suratını göreceksem onlara veda etmeye değer." diyerek sırıttım.
Tavrım karşısında bozulsa da kerpetene uzanıp eline aldı. O sırada Savaş kulağıma doğru eğilmiş ve sırıtarak konuşmuştu.
"Ah senin bu yönüne bayılıyorum sevgilim. Asi kızım benim. "
"Ah bende sana bayılıyorum." dedim sırıtmam samimi bir gülüşe dönerken.
Dışarıdan biri bizi görecek kaçırılan tarafın kesinlikle biz olduğunu anlamazdı.
"Birazdan da bu sırıtmanız devam edecek mi acaba?" diye sırıtan adamın suratına tükürdüm.
Yüzünü silerken hala sadistçe sırıtıyordu.
Piç herif...
"Getirin parmağını şu sürtüğün!" diye bağırdığında arkamda olduğunu yeni fark ettiğim adamı sol elimin işaret parmağını Belemir'e doğru uzattı.
Yüzümde en ufak bir değişim olmadan hala ona bakıyordum.
Beni hala çözememişmiydi bu salak acaba?
"Sürtük sensin! Piç kurusu! Sikimsonik ağızlı."
Hayret ile barışa döndüğümde adeta yavrusunun gururunu yaşayan bir anne edasıyla kabardı omuzlarım.
"Ah seni zeki şey." dediğimde Belemir'de olan bakışları bana dönerken alaylı gülümsemesi samimi bir şekile dönmüştü.
"Asi kızıma uygun olmaya çalışıyorum." dedi kulağıma doğru yaklaşıp.
"Siz ikiniz..." dediğinde Belemir işaret parmağımın tırnağını kerpeten ile tutum aniden çekerken zevk alan yüz ifadesi ile bana döndü. Ama bende ki o acı dolu yüz ifadesini görememişti.
"delisiniz..." derken şaşkınlık ile kalmıştı.
Canım yanıyor muydu? Evet!
Ama bu zevki karşımdaki Savaş'ın deyimi ile "sikimsonik" adama belli eder miydim? Tabi ki HAYIR!
"Ah benim kızım." dedi Savaş.
Şaşkınlığını atmaya çalışarak diğer parmağıma geçtiğinde çalan telefon ile kısık bir küfür savurup telefonu ceketinin cebinden çıkarmadan kapattı.
İkinci ve üçüncü tırnaklarımda gittiğinde derin bir nefes alıp yerdeki kanlı tırnaklarımdan gözlerimi çevirip Belemir'e döndüm.
"Cık cık..." diye alayla konuşup suratında gezdirdim bakışlarımı. "Daha yaratıcı olmalısın Belemir.." dediğimde Savaş'ın boğazını temizlemesi ile ona dönmeden dudaklarımı dişleyip bıraktım.
"Ah pardon daha yaratıcı olmalısın sikimsonik." dedim gözlerimi Belemirden çekip Savaş'a baktım. Kafasını olumlu anlamda sallarken gözlerinde ki gururla parlayan o ışığı görmek ruhumu okşamıştı.
"Sana yaptığım sanat çalışmalarından da mı ilham almadın hiç?" diye ışıldayan gözlerim ile sadistçe bir bakış attım. Dudaklarımı da yalamayı unutmamıştım. Gözlerimin önüne gelen Yavuz ve diğerleri ve onların son halleri ile gülümsemem büyümüştü.
Belemir dudaklarımda ki gülümsemeden gözlerini almıştı.
Belli etmemek istese de yutkunurken adem elmasının oynamıştı. Şimdi kafasını dikleyip elini burnuna götürecekti. Ve yaptı da ... onun yapacağı hareketleri ondan önce bilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyra *Sadist Bir Kız* (Askıya Alındı)
Ficção AdolescenteMeyra Kutsay , adı gibi parlayan bir ışıktı o. Taki ailesinin bir depoda katledildiğini öğrenene kadar. O zaman değişmişti genç kız. O artık grıydi. Ne beyaz olacak kadar temiz ve masumdu. Ne de siyah olacak kadar asil... iki renk arasında kalmış...
