*****
Medya: Ayça*****
Korktuğun şeylerden
kurtulamazsın...*****
"Merhaba"
"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim"
"İş görüşmesi için gelmiştim ben"
"Beni takip edin"
Beyaz takım elbiseli kadını takip ettim. Bekleme odası gibi bir yerde duruyorduk. Benim gibi 3 kişi daha bekliyordu.
"Ayça Arslan içeri gelin"
İsmimin söylenmesi ile içimde bir heyecan oluştu. Korkuyordum çünkü burada işe başlamak herkesin başarabileceği birşey değildi. Nitelikli olmanız gerekirdi. Odaya girdim. Kaan Bey karşımda duruyordu ve magazindekinden daha yakışıklı diyebilirim.
"Hoşgeldiniz buyrun oturun"
"Teşekkürler"
"Ayça Arslan, CV'ni inceledim. Gayet iyi gözüküyor ama biliyorsun ki bu iş deneyimli insan gerektirir"
"Elbette biliyorum efendim fakat maalesef bir deneyimim olmadı"
"Pekâlâ moda tasarım mezunusun değil mi?"
"Evet"
"Peki yanında hiç tasarımın var mı?"
"Ah evet bir kaç tane getirdim"
Dosyayı ona uzattım. Dikkatli bir şekilde inceliyordu ama yüzünde mimik bile oynamıyordu.
"Hani şu iş yerlerinden resmiyetten sorulan bir soru vardır. 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?"
"Şimdi efendim eğer beni işe alırsanız tasarımlarıyla ön plana çıkan birisi olacağım için kendimi 5 yıl sonra ünlü birisinin kıyafetlerini tasarlarken görebilirim"
Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Komik mi gelmişti yoksa hoşuna mı gitmişti bilmiyorum. Belli de etmiyordu ki!
"Neden güldüğünüzü sorabilir miyim?"
"Hoşuma gitti. Genellikle insanlar para kazandıkları sürece aynı yerde kalmayı tercih ederler"
"Herkes gibi olmayı sevmem ve ayrıca herşeyin bir ilki olmalı. Bugün birisinin asistanı olup daha sonrasında yükselen insanlar var! İmkansız değil sadece zor o da sabır ister ve çalışmak isteyen birisinde de en çok bulunan şey budur"
"Haklısın. Pekâlâ normalde böyle birşey yapmam ama... İşe alındın"
"Gerçekten mi?"
"Böyle konularda şaka yapmam"
"Ç-çok teşekkür ederim"
"Çıkabilirsiniz"
"İyi günler"
Başını salladı. Dışarı çıktığımda kendi etrafımda bir kere döndüm ve zıpladım. Arkamdan kapı açılınca korkmuştum. Kaan Bey bana bakıyordu.
"Sevincini seni kimsenin görmeyeceği sakin bir yerde yaşa Ayça Arslan!"
Rezil olduğumu hissetmistim. Daha sonrasında kafamı eliyle tutup kaldırdı ve sözlerine devam etti.
"Yoksa seni gören birisi küçük bir çocuk olduğunu ve tatlı olduğunu düşünebilir"
"Siz de beni gören birisi olarak böyle mi düşündünüz?"
"Evet tatlı olduğunu düşündüm ama küçük mü bilemeyeceğim"
"Küçük olmadığımdan emin olabilirsiniz"
"Pekala iyi günler"
İlerledi ve asansöre binerek gözden kayboldu . Kalbim çok pis atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Macerası
Teen FictionBir modacı olabilirdim. herşeyi silerek yeniden başlamaya hazırdım.