"Kahvaltı hazırlamayacağım dedim ama yine bana hazırlatıyorsunuz. İntihar edeceğim yakında."
"Önce bizi doyur sonra ne yapacaksan yap." Kahvesinden yudumlamadan önce konuştu Yoongi. Seokjin yine isyanlardaydı. Alt tarafı yemek hazırlıyor abartı makinesi.
"Tamam ya ben yardım edeceğim işte." Ayaklarını sürüyerek mutfağa giren Namjoon hyunga baktık hepimiz.
"Lütfen," Elindeki bıçağı en uzak mesafeye koyup Namjoon hyungu mutfağın dışına ittirdi Seokjin. "Sen plastik bardağa bile dokunma, tamam mı?"
Gülerek mutfaktan çıktım. Jimin ve Taehyung hala uyanmamıştı. O ikisi hariç herkes bir mutfağın etrafında kahvaltı nöbetindeydi. Üst kata çıkıp ilk önce Jimin'in odasına girdim. Kafası ve kolları yatağın aşağısına sarkmış uyuyordu.
"Lan! Beynine kan gidecek gerizekalı!" Bağırarak kafasını tuttum. Bu beyne kan gitme olayı Namjoon hyungdan bulaştı. Biliyorsunuz takıntısını.
"Ne bağırıyorsun ya?" Kaldırdığım kafasını yatağa doğru fırlattım. İyice feleği şaşınca bağırdı. "İmdat!"
"Ne saçma salak uyuyorsunuz ya. Kalk hadi Seokjin kahvaltı hazırlıyor." Yanıt beklemeden odadan çıktım. Karşıda kalan kapıya yürüyüp yavaşça açtım.
Taehyung insancıl bir biçimde uyuyordu en azından.
Kapıyı kapatıp yanına adımladım.
"Taetae." Fısıldadım da tepki bile vermedi. Zaten fısıltıyla insan mı uyandırıyor salak Kook?
Yatağın ucuna oturup omzundan dürttüm defalarca. Yine uyanmadı. Birinizin normal bir huyu olsaydı en azından. Aslında sabah hava aydınlanınca uyumaya geldiğimizden de böyle olabilir. Bunu bir düşünmeliyim.
"Uyumayı sevmiyorum diyene de bir bakın." Ellerimi saçlarına daldırıp yüzünü kapatan perçemleri geriye ittirdim. Yakınlaşıp fısıldadım bu sefer.
"Tae," Dudağına doğru verdim nefesimi. "Sabah öpücüğümü vermeyecek misin?"
Gülmemek için kendimi zor tutarken onun gözleri yavaşça aralandı. Birkaç saniye aptal aptal suratıma baktıktan sonra belimden çekim beni yanına yatırdı. İşte aradığım enerji. Kahkaha atarak debelendiğimde o da güldü.
"Uyanır uyanmaz nasıl bir enerji bu?" Diye sordum. Yattığımız yerde üstüme doğru uzanıp yüzüme baktı.
"Yaramazlık yapan sensin. Hemen kendime geldim." Dedi omuz silkerek. Mantıklı.
"Ne zaman uslu durduğumu gördün?" Diye sordum. Gülerek yüzüme yakınlaştı.
"Uslu durmanı isteyen kim?" Der demez dudaklarımızı birleştirdi. Günaydın öpücüğü.
İstemsizce gülümseyerek öpüşüne karşılık verdim. Yanağına çıkan elimle yüzünü daha da kendime çektim. Güzeldi.
Milli sözümü bininci kez söyleyeceğim.
Garibanın yüzü güler mi?
Sertçe açılan kapıyla Taehyung kendini üzerimden öyle bir çekti ki yataktan düştü. İkimiz de şokla gelenlere baktık.
Amına koyayım nereden anladılarsa hepsi birden kapının önüne dizilmiş.
Yoongi hariç hepsi şaşkınlıkla bize bakıyordu. Yoongi de gülüyordu işte. Ben onlardan daha şaşkın biçimde mırıldandım.
"Bahtımızı sikeyim Taehyung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
huggy ⁷ taekook
Fanfiction"...Ben senin ihtiyaçlarını karşılayayım, sen benim yönelimimi çözmeme yardım et Jeon." • "Bence kucağına çıkmalıyım Tae."