"Seni lanet olasıca şey!"
"Nereye gitti bu?"
"Bugün yeterince kötü bir gündü zaten!"
"Ah sonunda!"
Gulf yere düşürdüğü su şişesinin kapağını bulduğunda sinirlerinin hafifçe geçtiğini hissetti. Bir kapağa bile küfredecek kadar çok sinirlenmesine yetecek kadar berbat geçmişti günü. Önce bin bir emekle girdiği özel üniversiteden atılmış yetmemiş gibi üç yıldır yani üniversitenin ilk gününden beri çalıştığı kafeden kovulmuş ve şimdi de ev sahibinin kapıya dayanmasıyla evden çıkmak zorunda kalmasıyla baş başa kalmıştı. Gulf yetimhanede büyümenin getirdiği zorluklarla şu anda yaşadığı zorlukları düşündüğünde şu anki yaşamının daha zor olduğunu kabul etmek zorundaydı.
Kapağı alıp doğrulduğunda savaş alanı gibi olan odanın ortasında dikilmekteydi genç adam. Gözlerini bir yıldır yaşadığı küçük, kirli ve eski evde dolaştırdı. Fazla eşyası yoktu, tek kalabalığı birkaç kıyafeti ve kitaplarıydı. Şimdi kitaplarını yanında taşımasına gerek yoktu ne de olsa okuldan atılmıştı değil mi? Hatırladığı gerçek gözlerini doldurdu. Tıp okumak onun en büyük hayaliydi ve daha üçüncü sınıftayken atılmıştı. Elini gözlerini ovalamak için kaldırdığında karşısındaki küçük ahşap kutu dikkatini çekti. Yetimhaneden ayrılırken yurt müdürü kutuyu eline tutuşturmuş ve kendisini buldukları kundağın içinde olduğunu söylemişti. Gulf içinde ne olduğunu hiç merak etmemiş dahası neden yıllarca yanında taşıdığını da anlamlandıramamıştı. Elindeki şişeyi ve kapatmadığı kapağı yere koydu. Şimdi o kutuyu açacak ve içinde ne olduğunu öğrenecekti. Para eden bir şey olsa iyi olurdu.
Kutuyu dikkatlice eline aldı ve açmak için kapağı biraz zorladı ancak kapak açılmamıştı. Daha sert bir hareketle yeniden denedi bu kez de açılmayınca kutuyu duvara fırlattı. Basit bir kapağa bile sabır gösteremiyorken bu aptal kutuya sabır göstermek için çaba harcamayacaktı. Kutunun kilidi çarpmanın şiddetiyle içerden kırılmıştı ve kapak çok hafif aralanmıştı. Gulf bunu gördüğünde kutuyu tekrar eline aldı. Kapağı hızlı bir hareketle açtığında kutunun içinde eski tasarıma sahip ve altına benzemeyen bir yüzük olduğunu gördü. Keşke benzeseydi diye düşündü bu şekilde onu satabilirdi ancak bu eski şeyi kim alırdı ki?! Yüzüğün üstünde siyah parlak bir taş vardı ve taşın etrafı taç yapraklarıyla süslenmişti, Ayçiçeğini andırıyordu. Biraz kalın bir yüzüktü ve yaprakların alt kısmında kalan alanda eski tarz desenler vardı. Metalmiş gibi duruyordu.
Gulf yüzüğü parmağına geçirdi, sağa sola çevirerek parmağındaki duruşuna baktıktan sonra umutsuz ve mutsuz bir ifadeyle yüzüğü yerine koydu ve kutunun kapağını tekrar kapattı. Şimdilik bu yüzük hakkında düşünmeyi sonraya bırakacaktı. Elindeki ahşap kutuyu odanın herhangi bir yerine bırakmak için hareketlendiğinde ayağı az önce arkasında bıraktığı ve kapağını kapatmadığı su şişesine takıldı. Şişe devrildiğinde yerde olan birkaç kıyafeti ıslandı. Gulf bugünün kötü şansının hala bitmediğini anladığında ağlamak üzereydi.
.
.
"Neler oluyor! Neden bu kadar telaşlı herkes!?" büyük cüsseye sahip yaşlı Alfa kükrer bir sesle etrafında koşturup duran hizmetkarlarına seslendi. Kükremeyi andıran sesi duyan birkaç hizmetkar olduğu yerde kaldı. Alfa'nın bu kadar habersiz bırakılmış olması onların hatasıydı çünkü ve bu kesinlikle cezasız kalmayacaktı.
"E-Efendim lahit! Taş lahit kırıldı!" yaşlı kurt işittiği şey karşısında ne yapacağını bilemeyerek olduğu gibi kaldı. Bunu duymayı asla beklemiyordu. Lahit binlerce yıldır Surya kabilesine aitti ve şimdiye kadar kırılmayı kenara bırak üstünden tek bir toz tanesi bile kalkmamıştı.
"Ne zaman oldu bu? Neden kimse bana haber verme gereği duymadı!?"
"Daha yeni oldu efendim ve genç Alfa Bright lahitin yanında." hizmetkar titrek bir sesle söyledi. Şu anda lahitin heyecanı ortadan kalkmış ve Alfanın korkusu tüm bedenine yayılmıştı. Alfa bir şey söyleme gereği duymadan hızlı adımlarla oturduğu tahttan kalkarak lahitin bulunduğu özel odaya ilerledi. Yaşına rağmen vücudu oldukça dinçti ve kısa sürede özel odaya varmıştı bile.
"Bright! Lahit açılıyor mu?" genç alfa sesle irkildi. Lahitin içindekini o kadar merak ediyordu ki duyularını etrafındaki her şeye kapatmıştı.
"Alfa! Hayır açılmıyor efendim ancak içeriden ışık sızıyor." Alfa genç olanı kenara iterek ışık sızan yere yaklaştı. Eski taş ortadan kırılmıştı ancak yere herhangi bir parçası düşmemişti. Sadece dümdüz kırılmıştı ve uzun süredir bu anı bekliyordu kabile.
"Bunu kırabilecek bir cadı bul! Ne de olsa ilk adım lahitten geldi." Alfa yine hızlı adımlarla odadan ayrıldı. İçinde her ne varsa Tanrılarla olan savaşlarında kendilerine yardım edebilecek bir şey olmasını umuyordu. Birçok kurt kabilesi Tanrılara kurban gitmişti ve Surya kabilesi gibi bazı güçlü kabileler birlik olup Tanrılara savaş açmıştı. Basit birkaç kurt kabilesi Tanrılara karşı asla kazanamazdı ancak işin içine kurtların yanında savaşa girecek Tanrıların varlığı savaşın kazanılması ihtimalini doğuruyordu ve kurtlar o Tanrılara güvenerek savaşmak için cesaret bulmuşlardı.
Genç alfa kendi kendine söylenmeye başladı. Bu lahit neden bu kadar önemliydi ki? Sonuç içinden hiçbir şeyde çıkmayabilirdi!
"Bir cadı bulmak kolay değil. İşe başlasam iyi olur." Bright özel odadan ayrılıp bulunduğu saraydan çıktığında kabile topraklarının ücra köşelerini ziyerete başladı. Eğer bir cadı arıyorsanız kesinlikle halk içinde bulamazdınız!
Bright cadıların neye benzediğini tam olarak bilmese de daha önce bir büyücüyle karşılaşmıştı ve onları nasıl tanıması gerektiğiyle ilgili gerekli bilgiler Alfa tarafından zorlu sirac eşliğinde öğretilmişti. Genc alfa bilmiyordu ancak önünde hiç görmediği kadar daha zor bir süreç vardı.
🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁
Merhaba, bu evrenle ilgili yeterli bilgiye sahip değilim ama her yazar kendi evrenini kuruyormuş diye duydum ve okuyacağınız uçuk ve mantıksız şeylere pek takılmamanız rica olunur. Bölümler geniş aralıklarla gelecektir yazları oldukça meşgul oluyorum. Umarım severek okuyacağımız bir hikaye olur.🙏😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MewGulf ~ Omegaverse
FantasyNadiren doğan bir Sigma ve kendi gibi Omegaları korumak için Alfalara savaş açan bir Omega. Bu savaşın arkasında yaşanan daha büyük olaylar... İlk kez bu evrenle ilgili bir şeyler yazacağım bütün hatalarımı görmezden gelin lütfen.