Sana Bir Şey Olacak Diye Korktum

5.4K 334 30
                                    

Şuan nezarethanedeyim gerçekten. Şimdi bir kaç saat önce olan kavgayı biliyorsunuz. Ama işte kavga deyip geçmemek lazım çünkü tam bir kaos ortamı. Sandalyeler masalar tekneler yumruklar uçan adamlar falan. Yağız'ın gözü dönmüştü.

Yağızlarla Alihanlar kavgaya tutuşunca ayırmak için araya girdim. Hay ben o kavgayı ayırmayı düşünen aklımı seveyim. Ben kavga dursun diye araya girdim ama kavga benim girmemle daha bir artı kaos üst level oldu.

İşte sonuç olarak polisler gelip araya girdi ve buradayız. Hasar kontrolü yapacak olursak kaşımda bir yara var ben iyiyim benim aksime Yiğit , Hakan ve Yağız daha kötü durumdaydılar. Alihan ise bizden beterdi. Yani üzerinden bir Karan Abi geçmiş resmen.

"Başka tarafa bak yoksa o gözünü oyarım Alihan"

Yağız'ın sert sesiyle karşı nezarete baktım. Alihan bize bakıyordu yüzünde ise saçma bir gülüş vardı.

"Tamam abicim sakin ol olay çıkmasın hepten kalırız burada"

Yiğit'in dediklerini onaylar gibi baş salladım. Üçü arasında en ılımanı Yiğit'ti ve bunu her yerde de beli ederdi. Hakan ise ahh Hakan her yerde gevşekliğini gösterirdi. Şuan bile işin dalgasındaydı. Onun için sanki her şey bir oyundu.

"Güneş Hanoğlu avukatın geldi."

İşte bu kelimelerde benim ölüm fermanımdı. Babam olayı duymuş. Zaten duymaması imkansız ama yine de içimde bir ümit vardı. Beni düşünüp avukat gönderdiğine bakmayın en son beni evlatlıktan ret etmişti o şuan kendi imajı için o avukatı gönderdi.

Açılan kapıyla polisi takip etmeye başladım. Babam bizi kesin çıkartırdı. Kendisinin daha ulaşamadığı yerle karşılaşmadım. Babam erkeklerden hoşlandığımı öğrenince kendileri beni evlatlıktan ret etiler bende onları Trabzon'da bırakıp kendime İstanbul'da yeni bir hayat kurdum.

Başkomiserin odasına girince polis avukatla bizi yalnız bıraktı. Avukat elini cebine attı bir numara tuşladı birkaç şey söyledi ve telefonu bana uzattı.

"Babanız efendim"

Korkarak kulağıma götürdüğüm telefonda önce bıkınca verilen bir nefes duydum

"Adını bir daha böyle şeylerde duymayacağım Güneş anlaşıldı mı?"

Sanırım sesim içime kaçtı. Yıllardır duymadığım bu ses içimde bir yerlerde ağlama isteği barındırıyor. Şuan bağıra bağıra ağlamak istiyorum.

"Anlaşıldı mı dedim!"

"A-anlaşıldı"

Dıt dıt ve telefon kapanır yıllar sonra beni aradı ve söylediği tek kelime buydu. Sanırım ağlama isteğimi durduramayacağım eve gitmek istiyorum. Yatağımda sabaha kadar ağlamak istiyorum.

"Merak etmeyin efendim 1 saat içinde sizi çıkmış olursunuz "

Avukata telefonunu verdim ve içime kaçan sesimle konuşmaya çalıştım

"Ark...arkadaşlarım ne olacak"

"Merak etmeyin efendim onlarda 1 saat içinde çıkmış olurlar"

..

Gerçekten de dediği gibi oldu 1 saat sonra çıktık. Şimdi ise evde Yağız'ın bana attığı fırçaları dinliyorum . İçimde zaten bir sıkıntı var aylardır içime atığım yalnızlık duygusu tekrar gün yüzüne çıkmış durumda. Ağlama isteğimi saatlerdir durdurmaya çalışıyorum.

"Sanane bizim kavgamızdan sen niye araya giriyorsun."

Yağız'ın konuşmasıyla elimdeki pamuğu masaya bıraktım

"Sadece ayırmak istedim"

"Sanane lan sanane bizim kavgamızdan. Kimsin sen bizim kavgamızı ayırıyorsun "

Dediği şeyler gözlerim doldu zaten ağlayasım vardı Yağız'ın da konuşmasıyla ağlama isteğimi şuan tavanlarda. Haklıda zaten ben onların arkadaşı mıyım ki sadece evlerinde kalmaktan başka seçeneği olmayan bir adamım.

"Bir daha bizim olaylarımıza o küçük burnunu sokmayacaksın anladın mı?"

Başımı evet anlamında salladım

"Duyamadım"

Ayağa kalktım ve karşısına geçtim.

"Anladım her şeyi anladım"

Onları salonda bırakıp yatak odasına çıktım zaten gelmesine ramak kalan göz yaşlarımda firar etmişti. Yatağa girip direkt yorganın altına girdim.

Birkaç dakika sonra kapı açıldı.

"Güneş"

Hem o kadar kız o kadar ötekileştir sanki bir yabancıymış gibi davran sonra da masum masum Güneş de

"Uyudun mu"

Benim de adım güneşse senle konuşmam. Gelip yatağa oturdu.

"Özür dilerim"

Sonra benim gibi yatağa uzandı. Arkadan bana sarıldı. Bu hareketi kalbimin yine hızlı atmasına neden oldu.

"Korktum sadece......sana bir şey olacak diye çok korktum. Bizim yüzümüzden başına bir şey gelsin istemedim. Böyle olunca da o çenemi tutamadım. Orda dediğim her şey çok saçmaydı sen tabii ki de bizim için çok değerlisin... hem de çok"

Demin akan yaşlarım tekrar akmaya başladı. Yağıza doğru döndüm ve ona sarıldım. Başımı boynuna gömüp ağlamaya başladım. Yağız beni daha çok kendine çekti ona sarılarsak ağlaya ağlaya o güzel kokusuyla uykuya daldım

Güneş o gün yalnızlığına yıllar sonra arayan babasının tek kelime etmemesine ve kırılan kalbine ağladı.

______

Hakan'ın da hikayesini yazmaya başladım adı "Kimsin" isterseniz bir göz atın

Güneşim  | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin