"yunhee artık kalkman lazım. bunu sen de biliyorsun değil mi?"
hyunjin yatağında üstüne örtüyü çekmiş uyuyor gibi yapan kızına bakarak konuştu. küçük kız ise duyduklarıyla mümkünmüşçesine örtüyü biraz daha yukarı çekti.
"istemiyorum. evde seninle kalmak istiyorum."
zaten onu kreşe gönderdiği için gergin olan hyunjin, kızının davranışlarıyla daha da fazla geriliyordu. kızından ayrı kalmayı kendisi de istemezdi. fakat işe başlaması gerekiyordu ve bırakabileceği kimsesi yoktu.hyunjin yunhee'yi evlat edinmişti. tek ebeveyni kendisiydi. açıkçası bu durumdan asla şikayet etmiyordu çünkü çocukları oldum olası seven biriydi. bu nedenle uzun süredir bir çocuğu evlat edinmek ve onunla ilgilenmeyi istiyordu. 25 yaşındayken ise bu isteğini gerçekleştirmişti.
yunhee'yi evlat edinmeden önce babasının şirketinde çalışıyordu. daha sonra yunhee'ye vakit ayırabilmek için işi bırakmıştı. yunhee ile geçirdiği 2 seneyi ailesi sayesinde bir şekilde geçirmişlerdi. fakat hyunjin'in babası artık yaşlandığı için hyunjin'in şirketin başına geçmesi gerekiyordu. üstelik hyunjin bu 2 senede ailesine yük olduğunu düşünüp durmuştu. bu nedenle hemen şirketin başına geçmeyi kabul etmişti.
"yunhee dün akşam seninle konuşmuştuk. orada birçok arkadaşın olacak, onlarla oyunlar oynayıp güzel vakit geçireceksiniz. ben çok eğleneceğine eminim."
dürüst olmak gerekirse kızının gitmesini kendisi de istemiyordu. 2 sene boyunca sürekli olarak birlikte olduğu, kılına zarar gelse kafayı yiyecek duruma geldiği kızı bütün gün boyunca tanımadığı çocukların ve öğretmenlerin yanında olacaktı. ne kadar çocukları sevse de çocukların fazla açık sözlü olduğunun farkındaydı. özellikle de durumundan dolayı hem çocukların hem de öğretmenlerin ona kötü davranmasından korkuyordu.
küçük kız kafasını örtünün içinden çıkarıp kaşları çatık bir şekilde babasına baktı.
"ben arkadaş istemiyorum, sadece seninle oynamak istiyorum. kimse beni sevmeyecek bile."
"bende seninle oyun oynamak istiyorum tabii ki. sen benim biricik kızımsın. ama benim çalışmam ve para kazanmam gerek. hem deden biraz yorulmuş; dinlensin değil mi?"genç adam daha önce defalarca yaptığı konuşmayı tekrarladıktan sonra devam etti.
"kimsenin seni sevmeyeceği konusuna gelirsek... şunu unutmamanı istiyorum. kendini herkes beni sevmeli zorunluluğuna sokmanı istemiyorum. herkes herkesten hoşlanmayabilir. eminim senin sevmediğin kişilerde olacak. seni sevenlerle mutlu olmayı bildiğin sürece hiçbir problem olmaz zaten. bu hayatın boyunca böyle olacak. ayrıca sen akıllı, kibar ve güzel bir kızsın. seni sevenler mutlaka olacaktır. kötü düşünmek yok tamam mı?"
küçük kız örtünün içinden çıkıp dudaklarını büzdü. başını onaylarcasına sallayıp yattığı yerden doğruldu. yatağın kenarında oturan babasının boynuna sarıldı. hyunjin yunhee'nin her şeyin farkında olan zeki bir çocuk olduğunu biliyordu. ve onun bu özelliğini çok seviyordu. onunla ilk tanıştıkları zamanlar gelmişti aklına.
gözünün önüne gelen anılarla gülümsedi. ama hem işe geç kalmamak hem de küçük kızının kreşe geç kalmaması için anılardan sıyrılıp ona sarıldı. yunhee'yi kucağına aldı. banyoya götürüp elini yüzünü yıkamasına ve dişini fırçalamasına yardım etti. yunhee ise kıkırdayarak babasının yüzüne su sıçratmaya çalışıyordu. hyunjin onun bu haline gülerek ona karşılık vermeye başladı. ufak bir su savaşı sonrasında yunhee'nin saçını bağladıktan sonra banyodan çıktılar. hyunjin, ertesi akşam yunhee için birlikte seçtikleri kıyafetleri küçük kıza giydirdi. yunhee koşarak odanın diğer köşesinde duran -yine ertesi akşamdan hazırlanmış- küçük pembe çantasını sırtına takıp babasına döndü. yunhee kocaman bir gülümsemeyle farklı pozlar vermeye başlamıştı. hyunjin hemen telefonunu alıp fotoğraflarını çekmişti.
"şimdi hazırlanma sırası bende. sen salonda oyuncaklarınla oynayabilirsin, hemen geleceğim."
hyunjin önce siyah takım elbisesini giydi. daha sonra hızlıca saçını yaptı. telefonunu da alıp kızının yanına gitti. gülümseyerek konuştu.
"hadi çıkalım artık. yoksa ikimizde geç kalacağız."
küçük kız oyuncaklarını bırakıp babasıyla kapıya doğru yürüdü. ikisi de ayakkabılarını giyip binadan çıktılar. hyunjin önlerinde duran arabaya önce yunhee'yi bindirip emniyet kemerini taktı. ardından kendisi de binip arabayı çalıştırdı.
"baba radyodan baby shark açar mısın?"
hyunjin gülerek radyoya uzandı. kızı bu şarkıdan asla sıkılmadığı için artık alışmıştı. küçük kız hemen şarkıya eşlik etmeye başlamıştı.
kısa bir süre sonra kreşe varmışlardı. hyunjin inip kızını da indirdi arabadan. yunhee'nin elini tutarak kreşin girişine doğru yürümeye başladılar. içerisinin çocukların çok seveceği şekilde tasarlandığı belli oluyordu. içeriye girdiklerinde onları fazlasıyla yüksek olan çocuk sesleri karşılamıştı. hyunjin etrafta öğretmen arıyordu fakat kimseyi görememişti. tam birilerine seslenecekken arkadan gelen sesle hemen oraya döndü.
"merhaba! ben yang jeongin. siz hwang hyunjin olmalısınız. küçük hanım, sizde hwang yunhee değil mi?"
büyük bir enerjiyle kendilerini karşılayan kişi yunhee'nin yanına eğilmiş gülümseyerek yunhee'ye bakıyordu. yunhee ona bakan genç adamı sevmişe benziyordu. ona seslenme şekli hoşuna gitmişti. hyunjin ise adamı inceliyordu. açıkçası güzel bir gülümsemesi vardı. üstüne bej, boğazlı bir kazak ve siyah bir pantolon giymişti. kendisine yakışan bir tarzı vardı. kızının sesiyle genç adamı incelemeyi bıraktı.
"evet. benim adım hwang yunhee. babamın adı da hyunjin."
jeongin kendisine cevap veren kıza ufak bir kıkırtıyla karşılık vermişti. daha sonra ayağa kalkarak karşında duran hyunjin'e bakarak konuşmaya başladı.
"tekrardan merhaba bay hwang. ben yunhee'nin öğretmeniyim. kayıt yaptırırken her şey söylenmiştir büyük ihtimalle, ama merak ettiğiniz bir şey varsa çekinmeden sorabilirsiniz."
"teşekkür ederim herhangi bir sorum yok. sadece biraz gerginim. ilk defa ayrı kalacağımız için."
"bana güvenebilirsiniz bay hwang. burada tüm çocuklara baktığım gibi kızınıza da iyi bakacağım. hiçbir konuda endişelenmenize gerek yok."
hyunjin karşısındaki adama güveniyordu. fakat yunhee'nin tek ebeveyni olmasının çocuklar arasında dışlanmasına neden olmasından korkuyordu. bunun yaşanmamasını umarak kızına sarıldı. sarılırken "rahatsız olduğun bir şey olursa veya bir sorun bana anlat tamam mı? seni seviyorum." diyerek geri çekildi. kızı onay verip "ben de seni seviyorum" diye cevap verdiğinde el sallayarak çıkışa yöneldi. arkasına döndüğündeyse gördüğü görüntüyle gülümsedi. jeongin yunhee'nin elini tutmuştu ve birlikte el sallıyorlardı.
hyunjin arabaya bindiğinde derin bir iç çekip şirkete doğru yol almaya başlamıştı.
🌱
selamm!!
ilk defa konusu hosuma giden bir ficimi yayinliyorum. temmuz 2021'de yazmaya baslamama ragmen yeni yayinlamaya karar verdim. bu tarz seylerden cekinen bir insanim aslında.
kaldirip kaldirmayacagimdan emin degilim cunku anlatim tarzim cok karisik geliyor bana. yine de kendimi gelistirecegimi umarak yayinliyorum simdilik.
umarim begenmissinizdir 💕
gorusmek uzere 👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kindergarten ;; hyunin
Fanfictionhyunjin, kızının gittiği kreşteki bir öğretmene aşık olmuştu. başlangıç-260123 bitiş-?