**Media: Miyu-chan ve Takashi-kun ❤
Bölüm "01" -Başlangıç-
Alarmın sesiyle gözlerim kocaman açıldı. Sabah işkencelerim yine başlıyordu. Okul vaktiydi yine! Okul demek sadece ders çalışmak değildi ama. Okulda eğer aşık olduğunuz birileri varsa, okula
gitmek sizin için işkence olmaz. Olamaz?... Kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı taradım. Saçlarımı tararken her seferinde uzayıp uzamadığını kontrol ederim. Ama bana hep kısa gelir. Omuzlarımda olur
her zaman. Gözlerim makyajsız olur. Kahverenginden nefret ediyorum çünkü gözlerim hiç büyüleyici değil! Değil işte... Saçlarımı taradıktan ve kremlerimi sürdükten sonra, çantamı elime aldım ve
kapıya sürükledim. Saate baktığımda ise... Her zaman ki gibi geç kalmıştım.
"olamaz! böyle giderse Takashi-kun'la aynı lisede olamam!"
Koşarak evden çıktım ve beni beklemekte olan servise bindim. Okula varana kadar müzik dinledim. Okula geldiğimizde ise
merdivenleri 2li olarak çıkıyordum. Hani sınıfa girdiğinizde biran herkes size bakar... ve sevdiğiniz kişide... Bu olumsuzlukları düşünmemeliydim. Sınıfın kapısına tıklatarak içeriye girdim.
Sırama doğru ilerlerken:
"Yine geç geldiniz bayan Miyu!?"
"ö-özür di-dilerim!"
"pekala, yerine otur ve birdaha geç kalmamaya çalış."
"peki efendim."
8. sınıfta okuyordum. Günlerim inanılmaz sıkıcı geçerdi. En yakın dostum Sumi-chan'dı. Okula gelmemin tek nedeni Takashi-kun'du... onu tarif etmek istiyorum!
Kumral salaş saçlı, su yeşili gözleriyle beni büyüleyen, zayıf ve uzun boylu olan, sporda derste ve diğer her şeyde iyi olan biriydi. Birde onun arkadaşı Yukiteru. Sumi-chan'da ona aşıktı
ama her zaman "ben onu sevmiyorum ki ?!" der ve kızarırdı... Eğer bende Takashi-kun gibi başarılı olursam ve derslerime çalışırsam aynı lisede olabiliriz!...
Benim kardeş gibi yakın gördüğüm biride var, onunla hep internet üzerinden oyunlar oynarız... Ryu-chan onunda sevdiği bir kız var Tetsu-san. Tetsu sarışın ve mavi gözleri var.
Ryu-chan ise benim gibi esmer. Esmerler sıradandırlar ya zaten... Her nekadar Sumi-chan'ı sevsemde bazen, yanii çoğunlukla Ryu-chan'la takılırım. Çoğu zaman ben onun Tetsu-san'ın
yanında olabilmesine yardım ederim. Oda benimle birlikte Takashi-kun'u gizlice izler.
Takashi-kun ise kızlarla hiç konuşmaz hatta sadece kendi arkadaşlarıyla konuşuyor. Arkadaşları da kendi gibi çok başarılıdırlar hemde her konuda, Yukiteru, Ichiro ve Takashi üçlüsüdür onlar.
Bence bu onun seçimi ve böyle çokta gizemli ve *Kawaii oluyor...
öğlen çok inanılmazdı benim için yemekhanemizde sıraya girmiştik. Sıranın önlerindeydik, ben ve Ryu-chan... "Şşşş hey Miyu-chan düşünsene Takashi gelip önüme geçiyormuş :D"
"Bu imkansız ama, keşke... :D" gülüşürken arka taraflarda sırada bekleyen Takashi-kun sıradan çıktı ve Ryu-chan'ın önüne geçti "Geçebilir miyim Ryu??" ... "AAhaahaahaa!! :D eveett!"
Ryu-chan gözlerini dikmiş Takashi-kun'a bakıyordu ve bunun nasıl olduğunu anlamaya çalışıyordu... bende "Kawaii!!!, Kawaii!!!, Kawaii!!!" diye bağırıyordum. Olayın şokunu atlamayan ben
ellerim titrerken tepsimi aldım. Hemen yanımda Takashi-kun vardı! Bu benim için çok özel bir şeydi!
Yemekte ise sürekli "kawaii?? ... kawaii... Takashi-kun wa kawaii" diyerek Ryu-chan'ı rahatsız ediyordum. "Miyu-chan, lütfen sus artık, sakin ol!" "ama? Kawaii?? kawaiiii!!!"
içimden geliyordu bu kendimi durduramıyordum sadece "Kawaii" diyordum... yemeklerini bitirmişlerdi ve tepsilerini bırakıp gitmişlerdi hemen onların arkasından gittik...
Ryu-chan ve ben Takashi-kun'u izleme kararı almıştık. Bahçede dolaştıklarını biliyorduk... bahçede gizli takip yaparken Ichiro'nun olmadığını fark ettim. O herzaman arkadaşlarını satardı zaten.
Sırf derslerde başarılı diye özel olamazdı. Özel kat merdivenlerindeydik. (bahçenin ortasından yukarıdaki spor odalarına çıkan merdiven...) Takashi-kun'u bulmaya çalışıyordum. Camlardaki
yansımalardan yerini bulmuştuk. Nereye gittiğine bakıyorduk. Eğer bize yaklaşırlarsa takip ettiğimizi anlamasınlar diye spor odalarına giriyor ve saklanıyorduk. ve Ryu-chan bundan sıkılmıştı
"Miyu-chan sadece bir kere gidip yanlarına takip ediyim, belki önemli birşeyler söylerler??" "Olmaz, olmaz ?? ya yakalanırsan... takip edildiklerini anlarlar ve birdaha bunu asla yapamayız!"
"Denememe izin ver! bir kere!" ... "tamam ama... yakalanma Ryu-chan!" "Tamam burda bekle!" merdivenlerden aşşağıya indi ve bahçenin köşelerinden onları takip etmeye başladı... arkalarından
yürüdü ve bahçe köşesinden döndüklerinde takipi bırakarak koşarak merdivenlerden çıktı... nefes nefese kalmıştı... "Ryu-chan iyi misin??" "iyiyim hemde çok :D" "n'oldu? bişeyler duydun mu?"
"EVETT!!! Ama daha arkandayken Kawaii diyerek kafayı yedin!... Bayılmandan korkuyorum Miyu-chan :D" "Nee?? Ne dediler kii!!??"
***Devamı için lütfen destek olun! ^_^ ...bu benim ilk hikayem <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kawaii??
RomanceOkulun ilk gününden beri sebepsiz yere onu dinliyordum, sesi bana güzel geliyordu. Onun yaptığı her şey bana *Kawaii (tatlı*) geliyordu. Peki neden en başında ona AŞIK olduğumu anlayamamıştım ki ??... Aynı merdivenden çıkarken bile heyecanlanıyordum...