Kendimi toplayıp sesine cesaret vermek istercesine sen kimsin Deniz diye kelimeler döküldü ağzımdan.
Kısa sessizlik sonu derin bir iç çekerek
-Geçmişin, bugünün, yarının, geleceğin beni yarım bırakıp gidicekken ölüme kendinle birlikte terk ettiğin adam sonra tekrar duraksadı ve devam etti olmak için çaba gösterdiğim tek kişi, tek beden Okyanus
Bu sefer sesi daha boğuk çıkıyordu
-Üzerine gelmek istemem ama ne oldu beni bırakıp gidicek bize bunu yapacak kadar ne oldu?
İçime bir ürpertici düşmüştü anılar gözümde canlanmış ve ben yine sessiz dünyama dönmek üzereyken
-Tamam şimdi degil şimdi değil ama suan başka birşey cevaplaman lazım
-Hı hı dinliyorum
-Evlen benimle hemde hemen
Duyduklarım aslında duymadıklarım mıydı?
-Naaaa nasıl yani sen ve ben yani biz şimdi yani hemen
-Şiiiittt tamam sakin ol benim gibi bi adamla evlenmek için bu kadar mı can atıyordun
-Offf pislik ya kalk git hemen ama dur o komik suratına cevabımı vermek büyük bir zevk al sana cevap kocaman Hayır
-Emin misin?
-Evettt
-İddiaya ne dersin
Duraksadım ama yinede ona bunu tattırmamak için tamam kabul ediyorum dedim
-Peki en fazla 1 hafta sonra benimsin diyerek burnuma küçük bir öpücük kondurup üstünü giyinip odadan çıktı
-Ben hala şokta sayılıklıyordum biz evli 1 hafta iddaa Deniz ben biz karı koca
Düşüncelerden çıkıp duş alıp üzerimi giyinip aşağıya inmek için kalktım.Az önce bana yaşattığı muhteşem anları gece yatarken düşünmek için kenara attım evdekiler yine bahcedeydi gruptaki herkes gitmiş sadece Ediz ve Ekin kalmıştı onlarda bizimle düğün için Ankara ya geliceklerdi birden aklıma gelenlerle çakılı kaldım ahhh Denize söylemem lazımdı nasıl unuttum en uygun zamanı bulup anlatmak lazımdı ama öncelikle babamı nasıl İstanbula gitmek için ikna edecektim onu düşünmeliydim derken babam Denize tamam gidin ama dikkatli olun derken
-Yok artık canım diye söylediğimi herkes bana dönüp bakınca ancak farkedebildim
Usulca masaya oturup kafamı önüme hatta kuma bile göme bilirdim
-Kızım yarın Istanbula gideceğinizi ne zaman söyleyecektin?
-Şeyy baba ben yani fırsat olmadı
-Biraz düzelseydin dedi sesi sert çıkmıştı
sonra nedense tamam ne yapalım işiniz aceleymiş artık derken ileriden biri yavaşça gelip selam verdi kafamı kaldırdığımda dr Selim beyin olduğunu farkettim
Deniz bir adımda ayağa kalkıp önüne geçip sanki burda ne işin var der gibi adama bakıyordu göz göze konuşup anlaşmışlar gibi birbirlerini ölçüp tartıyorlardı Denizin sinirlendiği kasılan yüz hatalarından oldukça belli oluyordu ben yokken ben birsey mi kaçırmıştım acaba?
-Hoşgeldiniz Dr bey
-Hoşbulduk Sami bey nasılsınız?
-Bize kızımızı verdiniz daha iyi olamayız buyrun geçin
Herkesle tek tek tokalaşıp bana döndüğünde elimi avuçlarının arasına alıp seni iyi gördüm küçük balina dedi tam arkasında Denizin kasları şâkağındaki damarı bile atıyordu dişlerini sıkmış bana elini çek diye Kaş göz hareketi yapıyordu.
Sonunda karşılıklı restler bitmiş Bahar ortamı yine yumuşatıp Selim beye sorular soruyordu yine Denizin sesi haydaaaa dememe neden oldu
-Siz neden gelmiştiniz dedi tok sert bir şekilde
-Ben gidiyorum aslında önceden gitmemem gerekti ama küçük hanım o gün gelince erteledim şimdi İstanbulda bir hastanede devam edeceğim gitmeden hastamı görmek istedim
-Her hastanıza bu kadar ilgili misiniz daha sert çıkmıştı bu sefer Denizin sesi neyse kurtarıcım Serap teyze olmuştu
-Deniz canım bi bakar mısın lütfen
Oğlum ne oluyor böyle neden kaba davranıyorsun adam Kibarlık yapıp gelmiş
-Ya anne ne kibarlığı adam resmen benim sevdiğim kadına asılıyor
-Şittt sakin ol hem şu İstanbul işi ne soramadım
-Ufak bir mahkeme şimdilik aramızda Baharla ilgili sonra konuşuruz ve şu inatçı keçi ile evlenmeden buraya dönmeyeceğim
-Deniz ne işler çeviriyorsun oğlum ciddi misin sen önce diğer işi halletseydik oğlum bak üzülmen için hatırlatmak istemem ama daha önce olanlar
-Önce Okyanus anne onun benden gitmesine izin veremem birdaha olmaz anladın mı ve bu işi artık ben çözüceğim en kısa zamanda
-Demek İstanbul Selim oğlum
-Evet Sami bey
-Bizim kızlarda orda okuyor bende geldim bir denedim ama yok bize göre yerler değil hem yarın bizim gençlerde kısa süreliğine gidicekler bugün misafirimiz olun yarın dönersiniz onlarla
-Yok efendim ben rahatsız etmeyeyim sizi hem onların planları vardır daha evde bakmaya zamanım olmadı ordan
-Mehmet amca da itiraz edip bizimkilerde kalırsınız gidince söylerim çocuklara sizi misafir ederler hem aaa olmaz valla akşam balık var bırakmayız hem iki kadeh parlatırız değil mi Sami
-Tabiki sayın savcım
-Siz savcı mısınız Mehmet bey
-Eskidendi be oğlum artık emekli olduk böyle oyalanıyoruz işte
Sonunda ısrarlar sonucu selim bizimle kalacak ve yarın bizimle dönecektide şuan Denizin bundan haberi yoktu sorunda tam burda başlıyordu.Deniz tekrar döndüğünde
-Selim bey daha misafirimiz olacaksınız sanırım babam Denizin tepkisini anlamış biraz kızdırmak için
-Evet Deniz misafirimiz olucak Selim bey yarında sizinle İstanbula döner bana dönerek kızım sende ev bulmasına yardımcı olur misafir edersin dedi
-Denizin kulaklarından duman evet duman şuanda çıkıyordu ağzı açık kalmış hatta okyanusta gemileri falan batmış durumdaydı bilindik üzere zaten babam böyle birşeye müsade etmezdi Denizi de az çok tanıdı ise Selimin ancak cenazesi bende kalabilirdi hatta o bile ölü ama erkek olmaz demesi muhtemeldi.
Akşam için hazırlıklar başlamıştı Deniz şuan dalgalarla boğulmamak için kendini odaya kapatmıştı tahminen Kum torbası yumrukluyor olabilirdi bahçede ufak çardakta Baharla keyif yapıp mahkeme işini tartışırken selim yanımıza doğru yürüyordu
-Merhaba gelebilir miyim
Bahar aheste aheste Selime bakarak tabiii buyrun Selimmm beyyy ister istemez dirsegimle dürtüp birde açıkta kalan ağzını kapatmak zorunda kalmıştım
-Nasılsın Okyanus konuşamadık
-Teşekkürler Selim bey daha iyiyim
Beyi kaldıralım küçük hanım iyi olmana sevindim İstanbulda artık komşu olduk banada kendimi boğmayı öğretirsiniz artık komik bu an yüzünden hepimiz bir kahkaha atmıştık kafamı hafif kaldırıp baktığımda terasta beni gözleri ile zaten boğan bir adet sinirden küplerle kule yapmış Deniz vardı ama şimdi biraz oynamak onu sinir etmek için çok doğru bir zaman olduğunu anlayıp gözlerimi kıstım sonuçta iddaa da hersey mübahtı
-Aslında bazen buralarda ağrı oluyor deyip göğüslerimin tam alt kısımlarını gösterdim bunu yukarıdan gördüğüne emin bir halde
-Bakalım nasıl bir ağrı bu diyip elleri ile bazı bölgelere baskı yapıyordu muayene etsem içeride daha iyi olur Okyanus
-Denizin yüzüne baka baka yürüdüm tam içeri girerken baktım orda yoktu kesin kendini soğuk sulara atmıştı
-Banada bakar mısınız Selim bey
-Tabi Bahar hanım
Odaya çıktığımız da önce Baharı muayene etmesini rica ettik çünkü biliyordum ki Deniz beşe kadar saydığımda oda da olucaktı Bahar üzerini dünden meraklı gibi çıkartıp uzandı bende tam kapının arkasına geçip geldiğinde surat ifadesini görmek için sabırsızlanıyordum tamda istediğim gibi oldu kapı birden açıldı vücudu kaskatı kesilmiş yüzünde seyirmelerle Deniz odaya daldı
-Okyanus hemen kalk üzerini giyin birden Selimin üzerine yürüdüğünde yatanın Bahar olduğunu görünce tam anlamıyla yüzü aptal gibi oldu hafifçe boğazımı temizleyip öksürdüm
-Bana bakarken kaç duyguyu barındırıyordu korku sevinç hırs kıskançlık ve buna benzer onca şey içeridekilere umursamadan bizim biraz işimiz var deyip kolumdan çekiştirip yan odaya soktu.