Vicdan Mahkemesi

414 29 4
                                    

Ben, bu dünyanın yöneticisi olsam, ne mi yapardım? Nasıl mı yönetirdim bu kadersiz dünyayı?

Ben, bu dünyayı yönetemem.

Ben, bu kadar pisliklerle, can kırıklarıyla dolup taşan bu dünyayı yönetemem.

Kadınlara hak edilen değer verilmezken, sırf kocası ona el kaldırmasın diye elini ayağını öpen bir dünyayı yönetemem.

Her el kaldırışında, haykıran,  bağıran, çağıran bir dünyayı yönetemem.

Şuan bile bu yapılamazken, bu değer verilmezken, bunu ben beceremem.

Her şey bana kaldıysa, ben olmadan olmayacaksa ne mi yapardım?

İdam.

İdam cezası koyardım, kadına kalkan her el, ona yapılan her bir zerre için idam cezası koydurturdum hukuk alanına.

Kadına gelen bir zarar için, erkeklere sürgün cezası verdirtirdim, bunu yapardım. Şuan yapılmıyorken, bana kalsa ben yapardım ve yaptırırdım.

Sürgün nasıl mı?

Kadının yanından, bir daha yüzünü bile göremeyecek şekilde uzağa yollamak.

Ülkemiz ölüyor arkadaşlar.

Vatandaşlık ölüyor, güzel arkadaşlarım.

O insanlar orada bağırırken acısından, herkesin duyup da yanına yaklaşmaması. Korkması, kendine gelebilecek zarardan.

Arkadaşım, orada bir kadına zarar geliyor ve sen korkundan yaklaşmıyorsun! Belki duyuyorsun, evet evet. Duyuyorsun bal gibi. Korkaksın, korkak! O kadın orada acı çekerken, senin duyup, yanına yaklaşmaman hata! Senin yaşaman hata be arkadaş! O kadıncağız, acı çekerken senin yanına gitmemen hata! Aslında ne biliyor musun? O insanın yerinde sen de olabilirdin, bir arkadaşın, kardeşin veya ANNEN! Düşünsene, annen orada! Kardeşin, arkadaşın veya herhangi sevdiğin biri! Ne hissedersin, arkadaş? Ne hissedersin? Mutlu mu olursun, acı sesini duymaktan? Hayır, olmazsın. Kesinlikle olmazsın. Neden, çünkü işine gelmiyor. Sevdiğin birinin orada acıyla durması, işine gelmiyor! Lakin, tanımadığın biri orada olduğunda, duymamazlıktan geliyorsun. Doğru mudur? Aynen böyle. Orada sevdiğin biri olsa, canını dişine takıp, 'Allah Allah Allah Allah!' deyip, hücuma koşarsın. Değil mi? Peki ya tanımadığın biri? Tanımıyorsan? Suratına bakıp, acısına görüp görmemezlikten gelirsin. Herkes için değil bu. Biliyorum, böyle insandan sayılmayacak yaratıklar var.

İnsan, sadece insan olduğu için sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, bağlılığı hak eder. İnsan, sadece akıllı varlıklar olduğu için saygındır.

İnsan, insan olduğu için önemlidir. 

Gelişmiş ülkelerde durum bu mudur? Hayır değil be arkadaş.

Neden biz de onlar gibi kadınlara saygılı değiliz? Neden onlara hak edilen değer verilmiyor? Neden, neden? Çıldıracağım!

Belki de çıldırdım, çıldırdık birlikte. Herkes deli. Herkes çıldırmış. Peki, be arkadaş sen mi doğrusun? Bir sen mi doğrusun? Sadece senin yaptıkların mı doğru? Hah. Gerçekten komik, herkes kafayı bulan deli, sen doğrusun. Çok komikmiş, gerçekten.

Peki, senin yaptıklarından sen sorumlu değil misin?

Evet. Biz akıllı varlıklar değil miyiz? Yaptıklarımızdan sorumlu olmamız gerek değil mi? Zaten öyle, senin kadına yaptığın işkence, bileklerini kestin. Kadın acı çekti,  nehire attın, kadın acı çekti. Kafasını da koparsaydın? Daha mı rahat olacaktın?

Vicdan Mahkemesi #KadınıYazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin