Annem yol boyunca bana okulum hakkında sorular sordu. Aslında hepsine cevabım aynıydı;
Anne: okulu beğendin mi.
y/n: eski okulumdan iyi.
Anne: ne olarak yener? çevre olarak mı yoksa başka bir şeymi.
y/n: mimari. ama öğrenciler de iyi gibi.
Anne: peki. Öğretmenlerini sevdin mi?
Y/n: evet. İyi insanlar. Sanırım...
Anne: yavrum bu gün sen hep böyle mi konuşucaksın.
Y/n: nasıl konuşuyorum ki?
Anne: kısa ve muammalarla dolu.
Y/n: şey. Aslında senin bana yönelttiğin soruların kesin cevabını daha kendime bile veremedim.
Anne: o çıkışta ki çocuk kimdi?
Annem onu nasıl görmeyi başarmıştı be?
Y/n: Günlüğümü bulan çocuk.
Anne: Günlüğünü mü kaybettin?
Yok kaybetmedim ama o buldu (!)
Bu nasıl soru lan!?!Y/n: evet. Mantıken evet anne.
Y/n: acıktım.
Anne: evde mantar çorbası var.
Ögh!!
Y/n: anneee ben o çorbayı içmem. İğrenç.
Annem: nimete saygısızlık etme.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Eve girip çantamı bir kenara fırlattım.
Annem beni kapının önünde bırakıp işe gitmişti.
Duş alıp, kendime hamburger sipariş ettim ve bir film açtım. İzlediğim filmin ismi aşkın kitabı ydı.
Bir saat sonra; bir yandan hamburgerimi yiyor bir yandan da filmimi izliyordum. Tam bu sırada telefonum çaldı.
Bilinmeyen numara
Y/n: alo?
Carla: Y/n selam. Ben Carla. Telefonunu. Okul aile birliğinden aldım. Annem aile birliği başkanıdır.
Y/n: merhaba Carla. Sorun değil. Aramana sevindim.
Carla: bir saat sonra bir kaç arkadaşla Amy nin evinde toplanıcaz. Eğlenceli olucak gelicekmisin?
Y/n: bilmem ki. Kimseyi tanımıyorum.
Carla: e Amy ile beni tanıyorsun. Yetmez mi?
Y/n: tamam geliyorum. Sen bana konumu at.
Carla: tamamdır! Görüşürüz.
Y/n: görüşürüz.
Telefonu kapatır kapatmaz Carla bana konumu mesaj attı. Bende o konumu anneme atıp. Arkadaşlarımla buluşacağımı söyledim. Ve hemen odama gidip hazırlanmaya başladım.
Giydiğim;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge ile hayal et/ DAİLY
Fiksi PenggemarTam önümdeydi. Boş bakışlı kız... kim bilir kimler ölüyor, ne acılar çekiyor o boş bakışların ardında...