2.Kitaptan Alıntı - 1

23.9K 682 75
                                    

📍Bayram şekeriniz geldi! Aslında alıntıyı paylaşmama daha vakit vardı ama... Sizin için değer. <3

"Sevgilim... Hazır mısın?"

Kapının arkasından onun sesini işittiğimde gözlerim aynada kendimi süzdü, karnımda takılı kaldı. Ellerim oraya giderken parmaklarımın ucuyla okşadım. Durgundum. İlk defa ne yapacağımı bilemiyormuş gibiydim.

Son viraja girdin, istesen de dönemezsin.

Aptalsın Dilayda. Aptal.

"Dilayda?" Bir kez daha sesini duyduğumda gözlerimi yumdum. Onun sesini duymak işkence gibiydi. Ellerim karnımdan ayrılıp yana düşerken yumruk oldular.

Aynadan kendimle yüzleştim. Gözlerim doldu dolacaktı. İçimden binlerce kez tekrarladım. Ağlama yeri değil ağlama! Aptallık yapma!

"Geliyorum." Sesim gayet normal çıkarken kendime son kez baktım, dik durdum. "Sen güçlüsün Dilayda Kirazlı, bunu da atlatacaksın."

Siyah küçük çantamı elime alıp odadan çıktığımda Erzen'in sırtı bana dönüktü. Telefonuna bakıyordu. Beni fark edince telefonu direkt kapatarak ceketinin içine koydu. Bana döndüğünde gülümseyerek beni süzdü. Kollarıyla belime sarılıp beni kendine çekti. Dudaklarıma sıcak nefesini vererek, "Çok güzel olmuşsun iki gözüm." dedi.

Maskemi taktım. Elim sakalına gidip okşarken gülümsedim. "Sen de yakışıklı olmuşsun." Yanağını bastırdı avucuma. "Çok seviyorum seni." Anlık donakalırken birden kendimi topladım, istifimi bozmadan yanağını sevdim.
Dudaklarımdan uzun uzun öpüp geri çekildiğinde elimi bırakmadı, otelin kartını alıp odadan çıktık.

Asansöre bindiğimizde elim hâlâ elindeydi. Avuçlarım terliyordu. Birden fazla sıcak olmuştu. Sırtım aynaya yaslanırken o da yanımdaydı. Düğmeye bastığında kapılar kapandı. Katlar birer birer düşerken sessizce bekliyorduk. Beni izlediğini ona baktığımda anladım.

Beni kendisiyle aynanın arasına sıkıştırdığında yanağımı sevdi. "İyi misin sen?"

"İyiyim." Yutkundum. "Neden?"

"Durgun gibisin sanki."

"İyiyim Erzen." diyerek onu bir kez daha ikna etmeye çalıştığımda. Cıklayarak yüzüme yaklaştı. "Gözlerin bir farklı bakıyor Dilayda, bir sorun yok değil mi?" Benim gözlerim hep farklı bakıyordu Erzen.

"Erzen iyiyim dedim ya!" diye sesimi yükselttiğimde bakışlarımı ondan çevirdim. Yine de beni bırakmadı. Yüzümü avuçladı, göz göze geldik. "Gerilme canımın içi, her şey harika olacak söz veriyorum." Burukla gülümsemek istedim ama yapmadım.

Her şey harika olacaktı demek?

"Rahatla. Gece iyi geçecek. İhaleye alacağım." Kendine çok güveniyordu. Bana ise kendinden daha çok.

İçimdeki iyilik taraf beni vicdan azabına sokarken kötülük taraf ağır bastı, buna izin vermedi. İyiliği alıp zindana hapsetti. Özgürlüğünü çaldı. Artık iyilik taraf yoktu. Kötülük taraf tek başınaydı. Hiç bir şeyin kolay kolay unutulup gitmesine izin vermeyecekti.

"İnanıyorum sana." dedim ve demekle kaldım.

Dudakları kıvrıldı. Boynuma girdi, öpücüklerini hissettiğimde tepkisizdim. Durgunca karşıya bakıyordum. Beni kokladı. Yutkundum.

Durdu. "Geceden sonra seni bir yere götüreceğim. Sana anlatmak istediğim şeyler var." Tek kaşımı kaldırdım, kim bilir hangi yalanlarını sıralayacaktı yine.

Gülümsemekle yetindim.

Yapma Dilayda, diyordu içimdeki iyilik taraf. Bağırıyordu parmaklarının ardından. Çığlık atıyor, beni kurtarmak için direniyordu. Yapma çok pişman olacaksın yapma! Asla pes etmiyordu, yorulmuyordu. Seviyorsun sen onu! Çok seviyorsun Erzen'i. Yapma. Yapma Dilayda. Bırakma onu.

Ellerini anlık karnımda hissettiğimde kasıldım. Aklıma geçen gece gördüğüm rüya geldi.

Anne ne olur... Babamdan ayırma beni ne olur. Anne!

Çocuğum Erzen'in kucağından benden uzaklaşıyorlardı. Bense yere çökmüş tepkisizce onları izliyordu ama çocuğum ellerini bana uzatıyor, Erzen'in omzunda direniyordu. Baba annemi istiyorum ben! BABA ANNEM DE GELSİN! BABA!

ANNE BIRAKMA BENİ!

Anne bırakma beni...

Gözlerimi yumana kadar ağladığımı fark etmemiştim. Erzen'in endişeli sesini işittim. "Dilayda? Güzelim?"

Gözlerimi açmadım, titreyen dudaklarımı dişlerimin arasına aldığımda kafamı çevirdim ama çenemi kavrayan parmaklar izin vermedi. Gözlerimi açtım, gözleriyle karşılaştım. Ah ne duygu yüklüydü, his doluydu. Bilmesem, beni gerçekten seviyor zannederdim. Aşık bana derdim.

"Neden..." diye fısıldadığımda sesim kırık dökük çıkmıştı. "Neden Erzen..."

Kaşları çatıldı. Korkuyla bakıyordu şimdi. "Ne neden Dilayda? Korkutma beni..."

Bakışlarımı çevirdim. "Neden sevmedin beni... Neden yalnız bıraktın... Demedim mi ben sana, bir daha susuz kalamam ben, kalırsam ölürüm demedim mi..."








Bir alıntı daha gelecek, ve o zaman tarihi de duyurmuş olacağım.

Kendinize iyi bakın aşklarım ❤

Doksan Dokuz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin