13

548 86 31
                                    

Gözlerimi üzerimde hissettiğim ağırlıkla açtığım da bi kaç saniye duvarla bakıştım. Ardından kafamı elin sahibine çevirdim. Çevirdiğim gibi yüzümü istemsizce gülümseme kaplarken Haruto'nun bebeği andıran masum yüzünü izledim. Uyurken aşırı bebek gözüküyordu.

Haruto'nun kolları arasında dönerek ona biraz daha yaklaştım. Burunlarımız birbirine değiyordu. Onu öpmemek için zor duruyordum. Bi elimi kaldırıp yüzünü kapatan saçının bir kısmını kulağının arkasına ittim.

Ne kadar süredir onu öyle izledim bilmiyorum ama onu izlemekten hiç bir zaman sıkılmayacaktım. Onu izlemeye devam etmek istesem de uyanması lazımdı. Sevgili olarak bir şeyler yapmamız gerekiyordu.

Yaklaşıp dudağına uzun sayılacak bi öpücük kondurdum daha sonrada yumuşak yanağına. Boynuna yöneldiğimde öpmeden önce kokusunu içime çektim. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda göz kapağının hareket ettiğini görmüştüm.

Gülerek "Uyandığının farkındayım." dediğimde, Haruto gözlerini açmadan mızmızlandı. "Bunlar uyanmam için yeterli değil."

Gülümsememi tutup dudağına yaklaştım ve hızlı hızlı bir sürü öpücük kondurdum. Nihayet gözünü açabilmişti. Gülümseyerek "Günaydın." dediğinde aynı şekilde karşılık verdim.

"Hadi kalk." dedim yataktan kalkarken "Yemek yemeğe gidelim."

Haruto oturur pozisyona geldiğinde sırtını yatak başlığına dayadı ve gözleriyle beni süzdü. "Seninle gün boyu odada kalmak daha mantıklı geliyor."

Gözlerimi devirerek banyoya yürüdüğümde arkamdan seslendi. "Banyo mu yapacaksın?"

Başımı çevirip aşağı yukarı salladım. Haruto sırıtarak bana baktığında "Bende geleyim mi?" diye sormuştu.

"Siktir git." dedim banyoya girip kapıyı kilitlerken.

Yaklaşık 15 dakika sonra banyodan çıktığımda Haruto oda da yoktu. Muhtemelen odasına gitmişti. Bende kurulanıp üzerimi giyindim. Tam kapıya yürüyordum,kapı çalmıştı. Oraya doğru yürüyüp açtığımda karşımda Haruto vardı.

Ondan kısa olduğum için hafiften kafamı kaldırıyordum. Gözlerimin içine bakarken gülümsedi. "Çok tatlısın,durmadan seni öpmek istiyorum."

Birden bire bana tatlısın demesi komiğime gitsede çaktırmadan ve gülümseyerek "Sende çok tatlısın." dediğimde Haruto yüzüme tuhaf bakışları atmaya başlamış ancak bir şey demeden elimi tutmuştu. Birlikte aşağı indiğimizde henüz saat öğlen olmadığı için çok fazla kişi yoktu.

Birlikte denize karşı olan bir mekana girdiğimizde masaya oturduk ve siparişlerimizi verdik. Hâlâ ellerimiz birleşikti.

"Bu ikimiz içinde büyük bi karar farkındasın değil mi?" dedi ben ellerimize bakarken.

Kafamı hafifçe salladım. Aynı evde yaşadığımız için zor olacaktı ama onunla arama mesafe koymayacaktım. Ondan uzak olmak pek iyi hissettirmiyordu.

Haruto gözlerimin içine baktı. "Ya bir gün onunla olmak zorunda kalır-"

Lafını kestim. "Onunla asla olmayacağım çıkar şunu kafandan."

Haruto oflayıp arkasına yaslandı. "Bilemiyorum Junkyu. İçim çok huzursuz. Belki de..."

Kaşlarım çatıldığında yüzüne bakıyordum. Elimi elinde çektim. "Belki de ne? Birlikte olmayı kabul ettiğin için pişman mısın?"

Haruto yüzüme bakmadan konuştu. "Hayır,ama..." cümlesinin sonunu getirmediğinde sinirlenmiştim. Biz burda dizi çekmiyorduk. Bana sürekli farklı davranışlar sergileyemezdi. Ben onun için risk alıyordum ama korkaklık yapıyordu.

forbidden | harukyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin