Bir insanı eğitmenin en iyi yolu acı değildi. Kesinlikle bu değil. Kendimden biliyorum...
Ailem, her şeyim, evim, hislerim ve duygularım... hepsini 1 ay önce olan devlerin saldırısında kaybettim ben.
Tam 1 ay 13 dakika oldu. 1 ay boyunca ne yaptım diye bakıyorum kendime.
Koca bir hiçlik ile karşılaşıyorum. Yemek yiyemiyorum, su içemiyorum, yürüyemiyorum , konuşamıyorum, nefes alamıyorum , hissedemiyorum.
Keşif birliğine katılacağım bugün...İçimdeki bu acı ve nefreti asla dindiremeyeceğimi biliyorum. Belki o aptal titanları keserek biraz olsun rahatlardı intikam ile yanıp tutuşan kalbim.
1 ay 15 dakika önce titan saldırısından kurtulmamı Komutan Erwin 'e borçluydum. Beni o kurturmıştı, keşke o gün orada geberip gitseydim de bu acıyı çekmeseydim.
Ama artık bunları düşünmenin bir anlamı yok çünkü kararımı vermiştim. Keşif birliğine katılacağım.
Erwin bu 1 ay boyunca benim için kasabadaki kendi evini açmıştı. O gerçekten iyi bir adamdı. Hayran olunacak biriydi.
Yaklaşık yarım saattir Erwin 'in koltuğunda oturmuş bunları düşünüyordum. Kolumdaki saate baktım ve saatin yaklaşmış olduğunu fark edip hazırlanmaya başladım.
Erwin askeriyedeydi bende evdeki eşyalarımı toparlayıp bir bavula koydum ve ona her şey için teşekkür ettiğimi belirten kısa bir yazı bıraktım arkamda.
...
Askeriyeye geldiğimde ilk olarak benide acemilerin yanına atmışlardı ve karşımda kendini bilmiş ukala bir kel adam vardı.
Herkese bağırıp çağırıp aşağılıyordu ve bu durum cidden çok sinirimi bozuyordu. Herkes sırasıyla kendini tanıtırken sıra bana geldi.
Bana baktı ve bağırıp " Kendini tanıt aptal."
Başımı kaldırıp gözlerine baktım ve sakin bir şekilde " Aptal ? "
" Ahaha burada soruları ben sorarım küçük hanım. Sen kendini ne sanıyorsun ? "
" Bana neden aptal dediğinizi açıklayın. Yanlış bir hareketim yada sözüm olmadı."
" Bana bak s-"
" Ne yani cidden bu musun... kendinle eş seviyede olmayan insanları aşağılayıp kendini mi yüceltiyorsun ? Aşağılık kompleksli geri zekalı bir adamsın. Seninle en başta düzgünce konuşmaya çalışmam hataydı. Şimdi askerlerinizi çağırın ve beni dövdürün. Bekliyorum."
Söylediklerimle herkes şaşkın bir şekilde bana bakarken karşımdaki kel komutan sinirle askerlerini çağırdı ve tam olarak dediğim gibi beni dövdürdü.
Olacakları bildiğim için karşı çıkmama gerek yoktu. Ancak ilk günden böyle bir kargaşa ve rezalet çıkarmak istemezdim. Bu kötü oldu biraz. Ama sorun değil hallederim.
Askerler beni döverken en sonunda ağzımdan kan geldiğinde beni sürükleyerek zindana götürdüler ve ellerime kelepçe takıp duvara bağladılar zincirlerle.
Bu yaptıklarına zerre anlam verememiştim çünkü onlara beni dövmemeleri için karşı çıkmadım yanlış bir şey yapmadım.
Evet o dediklerimi dememeliydim ancak artık çok geç ne yapabilirim ki...
Bir süre zindanda bekledikten sonra içeriden duyduğum adım sesleriyle yanıma biri gelmişti. Kafamı kaldırıp ona baktım buz mavisi gözleri özenle taranmış saçları özenle giyinmiş ve şey duruyordu... bakımlı. Biraz yüzümü inceledikten sonra bu durumdan sıkılmış gibi parmaklıklara yaklaştı ve bana yukarıdan bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş - Levi Ackerman | +18
Fanfictionkurgusal karakter × levi kitabıdır. +18 ileri bölümlerde bol smut var lütfen çok küçükler okumasın. çok bir şey demeye gerek yok. tanıtım kısmını mutlaka okuyun. keyifli okumalar <3