SON SAYI |Ara Verildi|

03.03

[Multi: Halil]

Arabamı, Alvina'nın attığı konumdaki kafenin arka sokağına park ettikten sonra yan koltuktaki çantamı ve hediye paketini alarak aşağı indim. Arabayı kilitledikten sonra otururken sıyrılan eteğimi düzelttim ve kafenin girişine doğru ilerlemeye başladım.

Bugün benim için epey dolu bir gün olmuştu ve şimdiden fazlasıyla yorulmuştum ancak buraya gelebilmek için bu kadar zahmete girmiştim zaten. Bu yüzden mırın kırın etmeden içeri girmek zorundaydım.

Elimde ağırlık yapan çantayı omzuma taktıktan sonra hediye paketini iki elimle kavrayarak kafenin büyük kapısından içeri girdim. Aslında bugünkü sabah antrenmanında Alvina tarafından tekrar uyarılmıştım ama elim boş gelmek istememiştim işte. Bu yüzden antrenman sonrası kendimi bir alışveriş merkezine atmış, Eda'yla onu tanıyacak kadar vakit geçiremediğimden ve tabii dün gece yatmadan evvel instagram hesabını talan ettiğimden kot şortlara bayıldığını anlayıp ona yeni bir şort almıştım. En azından kullanabileceği bir şeydi. Evde bile giyecek olsa işine yaradığı için sevinirdim.

Oldukça tatlı bir şekilde düzenlenmiş kafenin içinde etrafı süzerek ilerlerken bakışlarım Alvina'nın annesine takıldı. Onu da Alvina'nın sosyal medya hesaplarında görmüş olduğum için tanımıştım lakin kızına öyle çok benziyordu ki bilmesem bile Alvina'yla yakından bir ilişkisi olduğunu mutlaka anlardım.

Kafenin içinde hiç tanıdık yüz göremediğim ve masalarında oturan kişiler hiç de partiye gelmiş gibi durmadıkları için kendimi Alvina'nın annesine doğru ilerlerken buldum. Kafedeki garsonlardan biriyle konuştuktan sonra ona doğru ilerlediğimi fark etti ve hafifçe gülümsedi. Nedense beni tanıyormuş gibi hissetmiştim.

"Şey, merhaba... Ben Eda'nın doğum günü partisine gelmiştim ama etrafta da kimseyi göremedim."

Kadın bana sıcacık bir gülümsemeyle bakarkan "Alisa'ydı, değil mi?" diye sordu. Adımı bilmesi karşısında afallarken "Evet," diye mırıldandım kısık bir sesle.

"Alvina bahsetmişti senden, oradan biliyorum," diye açıklama yaptı, aklımdan geçenleri okumuşcasına. "Parti üst katta olacak, diğer müşteriler etkilenmesin diye böyle yapmayı uygun gördük."

"Ah, anladım," diyerek başımı sallarken bakışlarım etrafta üst kata çıkabileceğim bir merdiven arayışına girişti. Bunu da fark etmiş olacak ki eliyle sağ köşede kalan merdivenleri işaret etti. "Şuradan çıkabilirsin."

Gülümseyerek başımı salladım. "Çok teşekkürler."

Aynı şekilde karşılık verdi, gerçi o beni gördüğünden beri gülümsüyordu zaten. "Ne demek, iyi eğlenceler."

Alvina'nın annesini arkamda bırakarak merdivenlerin olduğu kısma ilerkerken kadının ne kadar sıcakkanlı olduğunu düşünmeden edemedim. Gerçi Alvina da öyleydi ve muhtemelen bu huyunu annesinden almıştı.

Düşünceler içinde ilerlediğim için merdivenin dolu olduğunu ve birinin aşağı doğru koştuğunu bana çarpana kadar fark edememiştim. Küçük bir inlemeyle sol omzumu tutarken bana çarpan kişinin sesini işittim.

"Pardon, bacım."

Şaşkınlıkla kırpıştırdığım gözlerimi kaldırdığımda sarışın bir çocukla göz göze geldim ancak bu iki saniye bile sürmedi. Çünkü kendince özrünü diler dilemez yanımdan geçip gitmişti.

Arkasından gözlerimi devirdikten sonra omzumu ovalayarak merdivenleri tırmanmaya başladım. Bir yandan da sinirle söyleniyordum.

"Omzumu çıkardı dangalak herif."