-6-

103 14 0
                                    

Vay be ! Ben artık bu okulda mı okuyacağım ?.. Şu koskoca ardıç koleji.. Hani şu tanıtım reklamlarını gördüğüm , hayalini kurduğum ??

Okula girdiğim an parlak laminant parkeler gördüm , nasıl yani bütün okulu parke yapmış olamazlar demi ?? gümüş rengi duvarlar üzerine yapılmış altın yaldızlı çizimlere ne demeli ?? .. Ya her metre karesinde hissedilen o para kokusu ... Ovv gerçekten harika. Ben okulun goruntusune buyulenmis bir sekilde bakarken karsidan bir kac kisinin bana dogru geldigini farkettim
'bu kizlar bana mi bakiyor ya ? yok yok bunlar kesin bana bakiyor sizofren olamam herhalde , b'ld'g'n bana bakiyor bunlar '

ben kendi kendime konusurken kizin biri one atilip konusmaya basladi.

-merhaba , fulya abla

- merhaba kuzum nasilsiniz , ah tanistirmayi unuttum , yegenim masal .. Masal bu derin , bu da ada karsi komsumuzun kizlari ..

-ta-tanıştığımıza  memnun olduk masal , sanırım aynı sınıftayız..

Kız o kadar tatlı konuşuyordu ki , büyüsüne kapılıp cevap vermeyi unuttum resmen ..

- Masal ? İyi misin ?

- aa , evet evet bende memnun oldum .

- "Ah o zaman sen sormadan ben söyliyim evet biz ikiziz ".. Gercekten çok şeker bir kızdı. Ve de çok güzel .. Özellikle gülümserken olduğundan daha güzel oluyordu ..  Üstündeki turkuaz askılı bluz altında ise aynı tonda ve sütlü çikolata rengindeki puantiyeleri olan bir etek vardı ve daha tatlı görünmesini sağlayan yine sütlü çikolata rengindeki babetleri giymişti . Vucudunun kıvrımları , bedeni , kıyafetlerin üstüne oturması hepsi belirli bir düzendeydi ve sanki o kıyafetler onun için biçilmiş kaftandı...

Adının ada olduğunu ögrendiğim -ikizi- ise aynı onun gibi çok güzel ve düzgün bir fiziğe sahipti ..

Birbirimizi süzdüğümüz 10 -15 saniyenin ardından hiç sormayacaklarını düşündüğüm soruyu sordular ''kantine gitmeye ne dersin '' ohh be sonunda , teyzemi öptükten sonra okulun ilk gününde okula ilk gelenlerden olduğum için lanet ettim. Kızlara bir şeyler içmeyi önerdiğimde bir iki mırın kırından sonra kabul ettiler ve hızla ayağa kalkıp kantinciye doğru yürümeye başladım . Bir dakika içinde hazırlanan portakal sularını alıp arkama dönmemle yine sakarlığımı konuşturup, masal'ın sakarlıkları kitabıma bir yenisini ekledikten sonra yanlış kişiye bulaştığımın farkına varmıştım ama portakal suları çoktan o mini dar elbiseli kızın üstüne dökülmüştü bile.. 

Kafamı kaldırdığımda kızın bana bakması ve arkasındaki kızın ''Elizzzz'' diye bağırması bir olmuştu .Sanırsın adam öldürdüm.. Eliz denilen kızın ''seni aptal , ne yaptığına bi bak '' dediği klişe laftan sonra beni itmesiyle yere oturduğumu farketmiştim. Etrafımıza çoktan okulun meraklıları toplanmaya başlamıştı bile , hayır yani gören kavga ediyoruz sanacak ufak bir kaza sadece...

Sinirle ayağa kalkıp o bilmiş kıza ''dikkat etseydin '' dedim kız -sanki düğüne gidermiş gibi giydiği elbiseye bakmayı kesip very very sinirli gözlerle bana döndüğünde ''ben mi etseydim ?? elbisemin haline bak , mahv..'' cümlesini bitirmesine izin vermeden ''elimde sıcak birşeyler olmadığına dua etmen gerekiyor, ukala..'' dedim ve kantincinin doldurduğu yeni bardakları almak için tekrar döndüm. Kız  kolumu çekip bir anda bırakınca tekrar ona döndüm. '' Sadece bir bardak meyve suyu eliz , uzatma '' diyen çoçuğu gördüm . Kız tekrar ağzını açıp ''ama mert'' der demez çocuk hemen onu yanımdan uzaklaştırıp masaya doğru yürümesini sağladı ve bana dönüp '' bir dahaki sefere daha dikkatli ol , hatta portakal sularını taşımak için yanına adam tutabirsin '' dedi ve kızı gönderdiği masaya doğru yürümeye başladı..  Ben birşey söylemeden gitti ben  lafı hazmetmeye çalışırken dudaklarımdan çıkan ''gerizekalı'' yı duymuş olucak ki durdu , bana bakıp  tekrar yürümeye başladı...

GECE..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin