1. Bölüm "RÜYA"

26.5K 147 31
                                    

Merhaba arkadaşlar. Öncelikle wattpad'ın kapandığını biliyorum. Vpn ile giriş yapmak zorunda bırakan herkesten nefret ediyorum. wattpad'a girebilenler okuyacak mecbur.

Belki bir daha vpn le bile wattpad'a giremeyeceğim korkusuyla uzun zamandır düşündüğüm ama yazmaya başlamadığım kitabı yazmaya başladım. Tek dostum Wattpad'ın açılması dileğiyle. Ayrıca bu kitap eskiden asker konulu bir kitaptı. Konusunu komple değiştirdim.

1. Bölüm "RÜYA"

İstanbul.

Alçin Doğan|

Okuduğum kitaptan başımı kaldırdım. Sıkıcıydı konusu beğenmemiştim. İlgim her zaman sıra dışı, fantastik kitaplardaydı. Çift kişilik yatağıma uzandım. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. İçerden gelen sesle geri açtım. Annedir ya da babadır diyemeyeceğim çünkü ailemden ayrı yaşıyordum. Hırsız olabilir miydi? Çiftlik evi gibi bir yerde yaşıyordum. Ailemden uzaklaşmak için en uygunu buydu. Sessiz sakin bir yerdi ama ıssızda değildi etraf aynı tipten iki, üç katlı evlerle doluydu. Komidinin üstünde duran meyve bıçağını elime aldım.

Odadan sessizce çıktım. Etraf karanlıktı ışıkların hepsi kapalıydı biri hariç mutfağın ışığı. Hangi manyak hırsız, hırsızlık yapmaya geldiği evin ışığını açardı ki. Rahatlayarak nefesimi verdim. Salak kardeşim olma ihtimali çok yüksekti çünkü mutfağımda şarkı söylüyordu. Salak. Sırıttım, mutfağın kapısına sessizce yaklaştım bir an da aralıklı kapıyı yüksek ses çıkartarak açtım. Dolabımın içini karıştıran kardeşim, "bismillahirrahmanirrahim." Diye besmele çekip. Ağır çekimde arkasına yani bana döndü.

Beni görünce gerilen omuzlarını rahatlayarak serbest bıraktı. "Te Allah'ım ya insan bir ses verir de gelir. Niye sessiz sessiz geliyorsun? Altıma sıçıyordum az daha." Dedi Mahir. Kaşlarımı çattım. "Sakın sıçayım falan deme bir de senin bokunla uğraşamam gerçi bi bu kalmıştı uğraşmadığım." Dedim. "Asıl evimde sessiz sessiz gezen sensin. Senin ne işin var burda ben sana söylemedim mi 1 hafta izinliyim kafa dinleyeceğim diye niye geliyorsun!" Ağlamaklı ifadeyle beni kandırabileceğini düşünüp.

"Kovsaydın daha iyidi, kalbimi kırıyorsun." Dedi. Boş boş suratına bakıp sabrımı kaybetmemek için sert bir nefes çektim. "Ne oldu? Annenle ve babanla mı kavga ettin?" Kardeşimi koruma iç güdüsüyle, "Vurdu mu yoksa!" Dedim hiddetlenerek. Çok saçma bir şey demişim gibi suratıma baka kaldı. "Ne vurması abla. Ne annem ne de babam elini bile kaldırmaz bana bilmiyor musun?" Dedi.

Bana kaldırırlar ama. Bir insan evlatlık edindiği kıza niye vurardı, niye aşağılardı ki. O zaman evlatlık edinmeseydin. Eziyet çektirmek için evlatlık mı edinirdi! Dediklerini yapmadığımda bodruma kapatırlardı. Bu en iyi ihtimaldi o zamanlar benim için. 5 yaşındaymışım beni evlatlık edindiklerinde. Ben on yaşındayken Mahir doğmuştu. Benim eziyetlerim bitmiş benimle Saygısızlık yaptığımda bile uğraşmamışlardı.

Mahir doğmadan önce her saygısızlık ettiğimde ya bodruma kapatılırdım ya da üç beş tokatla kurtulurdum. Oysa ki Mahir'le ilgilendiklerinde beni umursadınlar diye ortalıkta küfür eder bir iki tokat atacaklar da olsa benimle uğraşmalarını isterdim. Nasıl olursa olsun benimle ilgilenmelerini isterdim. Mahir'den sonra benim için imkansız olmuştu.

O zamanlar çok üzülürdüm şimdi seviniyorum. Çocuk aklı dayak yemeyi ilgi sanıyordum. Bakışlarımı kaçırdım. "Şaka yaptım zaten. Neden tartışınız anlat." Dedim emindim tartıştıklarına. Gözlerini devirdi. "Neymiş efendim istedikleri kıza ilgi göstermemişim çok kabaymışım falan filan işte. Karakterime bile karışıyorlar." Dedi. Kontrol manyağı iki ebeveyn arasında yaşıyordu. Üzülüyordum onun için. Yeterince para kazandıktan sonra ilk işim taşınmak olmuştu. İyi ki de olmuştu.

KURT KRALLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin