Önceki Bölümden Kesit:
"Eğer yardıma ihitiyacın olursa..." Samir kafasını ona çevirdi. "...ben burada olacağım." Ardından Sinka arkasını döndü ve hızlı adımlarla yoluna devam etti. Samir arkadaşını kaybetmediğine sevinmişti. Fakat gerçekten arkadaşı olup olmadığından hala emin değildi. Kendini emniyete almak en önemli şeydi. Sonuçta bu bir oyun değildi.
------------------------
Bir süredir yürüyordu. Dorpi'den duyduğu "Lonca"yı arıyordu. Yolda sorduğu bir adam Lonca'nın bu yönde olduğunu söylemişti. Bildiği kadarıyla orada bazı görevler vardı ve bu görevler karşılığında hem rütbe atlayabilir hem de güzel eşyalar ve para kazanabilirdi.
Biraz daha yürüyüşten sonra tekrar sormaya karar verdi. Oldukça yaşlı görünen kambur bir amcaya "Affedersiniz, Lonca nerede acaba?" diye sordu. Adam, tek kaşını kaldırarak Samir'i süzdü. "Bu yönde devam et. Hemen ileride." dedi ve yoluna devam etti. Samir teşekkür edip yoluna devam etse de aklına takılan soru onu, amcaya geri dönmeye zorluyordu: Neden burada bu kadar yaşlı biri var? Çoktan öğle olduğundan böyle işlerle vakit kaybetmek istemedi ve yoluna devam etti Samir.
Biraz ileride Lonca binasını buldu ve derin bir nefesle, eski kovboy kapılarına benzeyen Lonca kapısını açarak içeri girdi. Herkesin kendisine bakacağı düşüncesiyle içeri giren Samir, kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini görünce biraz hayal kırıklığına uğradı. İçerisi dışarıdan göründüğünden daha büyüktü. Masaların çevresi bağrışan, gülüşen ve bazen de ağlaşan insanlarla doluydu. Gariptir ki bu kadar sesin arasında kimse rahatsız olmadan başkalarıyla anlaşabiliyordu.
Masaların ilerisinde, upuzun bir tezgah ve tezgahın ardında da çalışan oldukları belli olan, çoğunluğu kadın, insanlar vardı. Tezgahın kendisine yakın tarafındaki başka kişilerle konuşuyor ve Samir'in anladığı kadarıyla "yardımcı oluyorlardı." Tezgahın boş olan bir bölümüne gitti. Karşısındaki kadın oldukça güler yüzlüydü, her çalışan gibi... "Buyurun efendim, nasıl yardımcı olabilirim?" "Iıı, ben yeni bir İşçi'yim. Acaba burada işlerin nasıl yürüdüğünü anlatabilir misiniz?" "Tabii ki! Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Versel, herhangi bir konuda yardım isterseniz hemen bana danışabilirsiniz. Beni bulamadığınız takdirde arkadaşlarımdan birine beni çağırmasını söyleyin. Hemen burada olurum. Burası "Lonca"dır. Her şehirde birer tane vardır ve bu oyunun yöneticileri tarafından özel olarak oluşturulmuştur. Yegane amacı buradaki oyuncular arasında bir güç sıralaması yapmaktır. Bunun dışında yardım isteyen kişiler için bir dayanak noktasıdır. Şurada gördüğünüz panoda bazı insanların görevleri asılıdır. Bu görevlerin seviyesi farklılık gösterebilir. Zorluk seviyeleri şu şekilde sıralanır: D, C, B, A, S, SS, X. S ve üstü çok nadir görülür. Genelde B, C, D; arada sırada da A seviye görevleri verilir. Görevlerin seviyesi zorlaştıkça ödülünün değeri de artar. Aynı görev zorlukları gibi oyuncuların da seviyeleri vardır. Bunlar da zorluk seviyeleriyle aynı harflerle sembolize edilir. Siz yeni olduğunuz için daha bir kimlik almamış olmalısınız, değil mi?" "Evet." "Peki, lütfen şöyle buyurun. Sizin için bir kimlik çıkartalım."
Versel, tezgahtaki bir kapıyı açarak Samir'i içeri aldı. Birlikte başka bir odaya gittiler. Bu oda çok daha tenhaydı. İçeride birkaç masa ve her masanın üzerinde de üstü pürüzsüz birer taş vardı. Masalardan boş olan bir tanesine geçtiler. "Lütfen elinizi taşın üstüne koyun." dedi Versel. Samir denileni yaptı. Taşın üzerinde mavimsi bir ışık çizgisi, yukarıdan aşağıya doğru elinin üzerinden geçti. Ardından alt tarafındaki boşluktan (Bankamatiklerdeki kart koyulma yeri gibiydi) bir kart çıktı. Versel kartı alıp kontrol etti ve imzaladı. Buyurun efendim. Bunun sayesinde artık Lonca'mızdan görevler alabilir ve seviye atlayabilirsiniz. Şuanda D seviye bir Lonca üyesisiniz. Ayrıca Lonca'mızda bir güç sıralaması vardır ve bu sıralamaya herkes erişebilir. Eğer izin verirseniz sizi bu sıralamaya koymak isteriz." "Bu sıralamaya girersem tam olarak hangi bilgilerim paylaşılacak?" "Sadece mevcut seviyeniz, Lonca seviyeniz ve kimlerden güçlü, kimlerden güçsüz olduğunuzun bir tahmini. Bunun dışında hiçbir bilginiz paylaşılmayacak." Samir herkesin kendisini tanıması ve ona saygı duyması fikrini sevse de yapacaklarını rahat rahat yapmayı tercih ediyordu. Eğer gücünün ne kadar olduğunu biraz bile bilirlerse pusuya düşme ihtimali katlanarak artardı. "Hayır, istemiyorum." "Emin misiniz efendim. Bu tanınmanız için çok büyük bir fırsat. Eğer şimdi reddederseniz sonradan isteseniz bile sıralamaya giremezsiniz." "Eminim, sıralamaya girmek istemiyorum." "Peki."
Ana odaya tekrar döndüler. Samir işin kısa sürmesinden dolayı mutluydu ama hala Sinka'nın neden kendisine yardım ettiğinden emin değildi. Bu belirsizlikse içinde bir kırgınlık oluşturuyordu. "Evet efendim. Başka bir isteğiniz var mı?" "Hayır, teşekkürler." "Görüşmek üzere, yine bekleriz."
Samir gidip panoya bir göz atmak istedi. Oldukça büyük olmasına rağmen üzerindeki dev kağıt yığını bütün panoyu kaplıyordu.. İçlerinden rastgele birine baktı. "Görev zorluğu: D Alıcı: Bilinmiyor Görev: Tarladaki (250mkare) havuçların iki gün içinde hasat edilmesi ve yeniden ekilmesi gerekiyor. Görev alındığı takdirde tarlanın konumu hakkında bilgi verilecektir." Başka birine baktı. "Görev zorluğu: C Alıcı: Bilinmiyor Görev: Ormandan geçecek kervanın hedefine ulaşana kadar korunması gerekiyor. Rota düşük seviyeli yaratıkların olduğu yollardan geçiyor." Görevler zorlaştıkça fantastikleşiyordu. Düşük seviyeli görevler gerçek dünyada da olan ayak işleri ya da ameleliklerden oluşuyordu. Şimdilik etrafı tanıyıp tek başına hayatta kalmayı öğrenmeliydi. Bunun için pazara gitmeye karar verdi. Hiçbir şey almasa da birileriyle tanışmayı umuyordu Samir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğer Dünya
Acción"Hata yapmaktan korkma." derdi büyüklerimiz. Ama tuhaftır ki her şey bir hatayla başladı. Küçük bir hatayla... Oyunun yapay zekası hatalı yapıldığı için artık doğru düzgün çalışmıyor. Hatta oyunun içinde ölen bir insanı gerçek hayatta da öldürebiliy...