iskele

25 2 0
                                    

Tüm hazırlıklar tamamdı . Doğum günü kızı çok şımarık olmalı ki her şeyin en pahalısını en göze batanını seçmiş . Bi o kıza bir de kendime bakıyorum daa aramızda dağlar kadar fark var . Ben genelde her  zaman giydiğim beyaz kot şortun üzerine de elime ne geçirdiysem giydiğim rahat bi şeylerle takılırım. Ali bazen dalga geçer benimle "doğum gününde sana şort alicam değişir değişir giyersin" diye. Ben halimden memnunum ama . Cici bici kız havaları bana göre değil çünkü . Ama sabah ki gelin hala aklımdaydı . İnsan 'ın öyle şeyleri görünce evlenesi geliyor . Ve tabi o ukala kameramanı görünce bi o kadar  da korkuyorum aşık  olmaktan. Çok yakışıklıydı öyle biriyle asla sevgili olamazdım.  Çünkü ben çok kıskanç birisiyim sevdiğim beye kimsenin bakmasını istemem.

    ( Berkcan anlatıyor )
Yorucu bir gündü. Ama güzel bi iş çıkardım bugün. Tabi o kameranın önünde derinlere dalmış bekleyen o güzel kız hariç. Acaba ne düşünüyordu öyle. Belliki çok üzmüşler yoksa neden öyle durduk yere sokağın ortasında öylecene düşünsün ki.
Aklıma  bi an çektiğim fotoğraf geldi. Sildim demiştim ama silememiştim. Hemen kameraya sarılıp çektiğim o fotoğrafı buldum. Dilim tutulmuştu resmen. Daha önce böyle bir güzellikle karşılaşmamıştım. Bi insan öylece her şeyden habersiz dururken bile bu kadar saf ve güzel çıkabilir miydi ? Peki ya o çilleri. Mavi gözlerine eşlik ediyordu resmen. Dalgalı kıvır kıvır göğüs hizasına gelen saçlarıyla güzelliğine güzellik katıyordu. Hayatımda böyle bi güzellik görmemiştim daha önce . Acaba tekrar görebilir miydim onu ?
   Düşüncelerimden kurtulup akşam ki doğum günü çekimi için hazırlanmaya başladım. Kameramanlığa başlayalı 1 sene olmuştu. Daha önce hiç gemi de çekim yapmamıştım. Ama halledebilirdim işimi aşkla yapıyorum çünkü nerde olsa ayak uydururum. Akşama yalnızlık çekmiyim diye yanımda furkan da gelecekti. Furkan in sevgilisi de doğum günü kızının en yakın arkadaşıymış . Üzerime rahat bi şeyler giymek istiyordum. Siyah kot şortumun üzerine de bol bi tişört geçirdim. Ve olmazsa olmaz şapkamı da takarak kamerami alıp yola çıktım. Furkan da beni evin önünde bekliyormuş zaten.
  Furkan her zamanki patavatsızlığı ile söze girer
- ooo patron tarzından yine ödün vermiyorsun bakıyoruz da
- hadi furkan hadi geç kalacaz ceyda nerde?
- evden alacaz onu da şimdi .
- tamam. Sohbet ederek ceyda yi da evden alıp limana doğru yol aldık . Gemi çok kalabalık gözüküyordu. En sevdiğim ortamdı böyle ortamlar. Sabahlara kadar eğlenmek rutin aktivitelerimden biriydi. Eğlenmem için şu fotoğraf işini halletmem gerekiyordu önce. Gemiye girdik elime masa da duran içkilerden birini aldım öylece bakınıyordum. Arkamdan birisi "berkcann" diyerek sarıldı. Arkamı dönüp baktığımda pelin i gördüm.
-pelinn sakinnn.
-napiyim ya özledim nerelerdesin bakiyim sen
- italya ya gitmiştim hocamı ziyarete 2 ay falan kaldım şimdi de geldim  işte 1 hafta falan oluyor
- anladım gel  hadi dans edelim  sen seversin.
- buna hayır diyemem. Elimdeki içkiyi masaya bırakıp dans etmeye başladık.
   (Mercan devam ediyor)
- hadi ali masaları doldur herkes geldi zaten
- uçarak gidiyorum bütün kızlar beni bekliyor yukarda
- hahaha kesin öyledir ali ,hadi koş bekletme kızları. Bende elime bi şampanya şişesi alarak yukarıya çıktım. Belli ki hepsi zengin bebesiydi havalarından geçilmiyordu. Doğum günü kızı desen sanki düğüne gider gibi kabarık bi elbise giymiş, makyaj desen en abartılısından. Sadelik her zaman en güzelidir benim için . Hele ki şu akşamları deniz havası dünyaları verseler değişmem bu kokuya.
Bi an diye daldığımı fark edip hemen işe koyuldum. Elimde ki şampanya şişesini doğum günü kızının masasına bıraktım. Çok yorulmuştum iskeleye doğru dönüp derin bir nefes aldım . Denizin kokusu beni benden alıyordu . Hele ki O akşam güneşi beni kendine çekiyordu. Gözlerimi almak yerine kalbimi yerinden hoplatıyordu.
(Berkcan konuşmaya başlar)
- ceyda nerde furkan
- şu ilerde iskelenin orda ne oldu  ki ?
- ya şimdi hiç pelin le uğraşmak istemiyorum hediye yi o versin diyecektim.
- tmm o iskele de biraz hava alaçam demişti oraya bi bak
-Tmm kardeşim sağol. İskeleye doğru ilerlemeye başladım. Burası biraz daha sakindi içimden fotoğtaf çekmek geldi. Gün batımı çok güzel gözüküyordu . Kamerami açtım hemen. İskeleye doğru yaklaştım.  Birkaç poz çekmek yeterli olacaktı. En güzel açıyı yakalamaya çalışıyordum. Ve kameramı saat 2 yönüne doğru cevirdim. Rüya görüyor olmalıydım.  O gülüş, o duruş , o kıvırcık saçlar,o inanılmaz çiller amann allah ım bu o kız.  Ama nasıl burda ne işi vardı onun .
Mercan arkasını döndüğünde elinden kamerası ile ona hayran bir şekilde bakan berkcan ı gördü. "Bu bir rüya olmalı, evet evet rüya bu gerçek olamaz sen burda olamazsın burda ne işin var ." Diye iç geçirdi ve bi anda göz  göze geldiler. İkisi de aynı anda "senn" diye bağırdılar.
- senin burda ne işin var
- ben buraya doğum günü partisi için geldim çekim yapicam . Asıl senin ne işin var?
- şeyy bennn. Bi an utanmıştım ondan. Ne diyebilirdim ki hasta kardeşime bakmak için burada gece gündüz çalışıyorum diyemezdim yaa. O çok zengin ve havalı birisine benziyordu.  Bu kadar insanın içinde beni küçük düşürmesini istememiştim.
- ben de bi arkadaşım yanimda gelir misin dedi ona eşlik etmek için geldim. Şimdi de işine bakarsan  eğer günbatımını seyretmek istiyorum.
   ( berkcan kendi kendine söylenmeye  başlar)
Günbatımının gözlerinde saklı olduğunu bilseydin eğer aynaya bakman yeterli olacaktı küçük hanım. Hakikaten acaba adı neydi? Adını öğrenmem gerekiyordu. Ama nasıll ?
(Araya ali girer ve mercan a seslenir)
- Mercan abla masalar boşalmış yardım etsene biraz bana.
- adın mercan mıı? Diye yüksek sesle mercan a doğru baktım. İşin ilginç kısmı mercan buraya partiye geldim demesi ve o çocuğun bana yardım et demesiydi. Mercan a bir kez daha "heyy senn"diye seslendim. Mercan hemen kalkıp gitmeye çalıştı. Elinden tuttum
- bir dakika beni dinler misin?
- bırak kolumu. Evet burda çalışıyorum 15 yaşından beri ne oldu beğenemedin mi . Git hadi şimdi de partideki arkadaşlarınla benim hakkımda dalga geçin.
- saçmalama lütfen neden öyle yapıyım.  Bana neden yalan söyledin onu merak ettim sadece.
-çünkü çok ukala kendini beğenmiş bir görünüme  sahipsin . Ve senin gibiler de hep beni seçerler ezmek için.
- yani tamamen önyargıdan bana olan öfken . Hakikaten bu kadar güzel bir kız neden burda çalıyordu kii. Yine dayanamayıp sordum
- neden burda çalışıyorsun?
- ilgilendirir mi ?
- pekii
- izin verirsen işimin başına dönmek istiyorum .
-tabii kusura bakma lütfen. Arkasına bakmadan kamaraya indi . Onu bu kadar sinirlendiren neydi acaba. Ama sinirlenmesi hoşuma gitmişti. Çünkü yanakları kızarıyor ve çilleri daha bi belirginleşiyordu. Ah be iskele güzeli beni benden alıyorsun.

MercanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin