Başlamadan yıldıza basalım ve bölüme geçelim canlarım. Satır aralarına yorum yapıp beni mutlu edebilirsiniz.Media: Alçin Doğan
3. Bölüm "WADİYA: KURT KRALLIĞI"
Alçin|
Gözlerimi açamıyordum. Birbirine yapışmışlardı. En son portal gibi bir şeyden geçmiştim. Olanları hatırlayınca kalbim korkuyla doldu. Elimi açamadığım gözüme getirdim. Kollarımı kaldıracak gücüm yoktu ama zorlada olsa başardım. Soğuktan titriyordum.
Gözümü ovuşturduğumda açabilmiştim. Titreyerek doğruldum. Karların üstüne düşmüştüm. Yaz aylarındayken bu kar neydi böyle? Nerdeydim ben?
Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde ormanda olduğumu fark ettim. Arabamdan hiçbir kalıntı yoktu. Gözlerim karda kıpkırmızı görünen karları gördüğümde Gözlerimi korkuyla büyüttüm. Ama acı hissetmiyordum ben.
Bu sırada zangır zangır titriyordum. Dişlerimin birbirine vurarken çıkardığım sesten başka bir şey duyamıyordum. Beynim algılamıyordu sesleri. Şuan kar yağmıyordu ama zaten her yerde kar vardı. Ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalıştım. Her an hipotermi geçirebilirdim.
Belkide geçiyordum. Gömleğimin düğmelerinin ilk beşi kopmuş bacaklarım çiziklerle doluydu. Üstüme çamur bulaşmıştı. Beynime vuran sinyallerle zorla soluma döndüm. Gözlerimi kıstım biraz daha yaklaştıklarında bana doğru koşan bir kurt sürüsü gördüm. Gözlerim dehşetle açıldı. Parçalayacaklardı beni.
En önde hepsinden daha heybetli bir siyah kurt vardı. Gözlerimde ki dehşeti gizleyemiyordum. Ve aynı zamanda siyah kurttan gözlerimi alamıyordum. Titreyerek geriye kaçmaya çalıştım. Kurt 10 metre yakınıma geldi. Diğer kurtlar oldukları yerde durmuş merakla beni izliyorlardı. Bu siyah kurt benim rüyamda gördüğüm kurttu. Sarı gözlerine bakınca bunu daha net anlamıştım.
Gözlerimin tam içine bakan kurt başını kaldırıp sevinçle ve coşkuyla ulumaya başladı. Beynim bir tek onun uluma sesini algılamıştı. Ulumasını yarıda kesip keskin bir şekilde kocaman kafasını bana çevirdi. Gözlerini üzerimde gezdirdiğinde titrememi ve karda ki kanlarımı görmüştü.
Gerçekten donuyordum. Artık bedenimi kontrol edemiyordum. Kaskatı kesilmiştim. Buna dayanamayarak gözlerimi kapatıp kendimi geriye bıraktım. Hiç bir şey hissedemiyordum. Bilincim kapanmamıştı. Sadece soğuğa artık dayanamamıştım.
Bir anda sıcak bastı. Bileğimde ki sıcaklık vücudumu yavaş yavaş normal akışına döndürürüyordu. Aynı anda sol göğsümün üstünde de bir sıcaklık hissettim. Bir şeye bastırıldığımı hissediyordum. Sol göğüsümün üstünde ki sıcaklık kafamın arkasındaydı şimdi.
Vücudumun yavaş yavaş çözüldüğünde kafamda ki sıcaklığın aslında birinin eli olduğunu anladım. Kulağıma bir şeyler fısıldıyordu ama duymuyordum. Bastırıldığım göğse kollarımı sardım ısınmak için. Kim olduğu umrumda değildi. Duyduğum hızlı kalp atışları yüzunden kalbim hızla atmaya başladı. Az önce ki korkum şuanda yoktu sanki donmuyormuş gibi kendimi çok huzurlu hissettim.
Hala titriyordum ama eskisi gibi değildi, azalmıştı. Etrafımda dönüp biteni anlaya biliyordum. Başımın üstünden kalın bir ses yükseldi. "Krallığa herkes! şifacılara söyleyin hazırlansınlar." Dedi. Sesi dünyada duyduğum en güzel sesti. Kalın ama tok. Sesi çok erkeksiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KRALLIĞI
Manusia SerigalaKitabıma hoşgeldiniz(: [Kitabın kapağı ve ismi değişti.] Bu hikâye +18, küfür, şiddet ve cinayet içerir. Uzun zamandır yazmak istediğim Kurt adam kurgusuyla karşınızdayım!