GİTARIMIN TELLERİ

*8*

Irem and naz ♥

-off ya boynum tutulmuş çok fena , iremsu bana masaj yapar mısîn arkadaşım.
-ya ben açlıktan ölüyorum. Hem saba h sabah ne masajı daha benim eklemlerim yeni yeni çalışmaya başlıyor. Hem seenin niye boynun tutuldu?
-bilmiyorum ya. Sabah kalktığımda yerde yatıyodum. Hayır o değil de ben duvar kenarında yatıyordum. Sen diğer tarafta yatıyordun. Nasıl oldu da...da...d...a.... İREEEMMM
-yok ben yapmadım cidden.
-gel buraya , öldürücem seni. '' hah şimdi yandım.
Oha elinde menemen tabağıyla bana geliyo.
-naaaaz dur ya , nimet o nimet.
-gel gel yedircem sana ben nimeti.''
Gözümü açtığımda kafamdan vıcık vıcık birşey damlıyordu.
-yemek savaşı ha!! Gel ben de sana az pişmiş yumurta yediricem'' deyip dolaptan yumurtayı aldığım gibi nazın kafasına yapıştırdım.Birtane daha atacakken yumurtanın başkasına geldiğini fark ettim. Mustafaya.
-ya napıyosunuz bu polo tişörtü kaç para haberiniz varmı?
Naz ile birbirimize baktık ve ''bizene'' deyip ne bulursak mustafanın üstüne fırlattık.Ben de yumurtayı yine.mustafaya atacakken lakk!!! Akaya geldi. Tam da yüzüne yapıştırdım .Ve kızarıyordu. Ama sadece yumurtanın geldiği yer değil , yüzünün her yeri kızarıyordu. Galibaaa , kendi ellerimle küplere bindirdim Akayı.
Eliyle yüzündeki yumurtayı sıyırıp biraz baktı ve aniden dönüp çıkış kapısına yöneldi. Aniden evden çıkıp kapıyı çarptı ve gitti.
-eyvaaahh , iremsu sen bittin
-niye yaa?
-çok fena kızdı sana.
-ee nolur ki?
-okadarını ben de bilemem.
-yok ya özür dilerim , geçeer gideer.
-o öyle birisi değil. Dün de azındaki suyu çocuğa hortumdan gelen su gibi fışkırttın. Yani bilemem.
-ayy herneyse ben gidiyorum.
-nereye?
-annemin yanına. Naz geliyomusun?
+olur. Hadi gidelim. Buraları hizmetçiler toplarlar.'' tamam dedim ve mustafayı bekleyip evden çıktık.
Annemin yanına geldiğimde Akay buralardamı diye göz gezdirdim . Evet , yine bahçede oturuyordu. Naz ile yanına gidip ondan özür dileyecektim ki hemen lafa atıldı.
-git bana kahve getir.
-ne?
-şekersiz olsun.
-ama!!!!!
-naz , sende sandalye çekip yanıma gelir misin? Seninle konuşmak istiyordum da.
-heey, bir saniye sana bir..
-sana? Bak hizmetçi çöpü , başka biryerde olsak birşey demem. Ama şu evin kapısına 1 adım atınca hizmetçi kızı oluyosun. Yani benimle hatta naz ile birlikte bile resmiyetin kalmıyor. Şimdi git ve naz ile bana az şekerli kahve yap ve gel.''inanmıyorum ya . Bana en yakın arkadaşımın önünde emir verdi. Ne yani ? Naz da birşey demiyor.Ahh.naz varya sabah yatakta yatarken yere atmak değil camdan aşağıya atmak vardı ama....
-pe peki. Getiriyorum hemen'' dedim sinirle. Çünkü haklıydı. Ama herşeyi annem için yapıyorum. Sırf onun için. Yoksa bu beni değil annemi de kovdurturdu .
Az şekerli 2 kahve yapıp naz ile akaya götürdüm.
-buyrun.
-bu ne ya beğenmedim. Git bana şekerli yap.
-ama daha içmedin bile.
-olsun görüntüsü içime sinmedi.
-yok yaa şekerli yapınca görüntüsü nasıl oluyo?
-git dedim. Hem naz da beğenmedi. Ona da yap.
-ama'' dediğimde naz yalvarır gözlerle bana bakıyordu . Ahh bu kızı da eksenine aldı demek.İyi öyle olsun madem .
Bu sefer de şekerli kahve yapıp getirdim. En azından bir yudum aldı. Ama kafasıni olmamış anlamında salladı ve bol şekerli istedi. Ama.ben yapacağımı bilirim.
Yeniden kahve yapıp içine boll acı biber kattım. Aslında biraz sirke ve nar ekşisi iyi gelirdi. Ha bir de limon. Ohh keyifle içsin .
-buyrun Akay bey.
-ver deyip bir yudum alacakken bir anda azındakini püskürtüp öksürmeye başladı. Ben kahkahalar içinde gülerken Naz Akayın sırtına vuruyordu. Bu da daha komik oluyordu. Bir anda Akay ayağa kalkıp elindeki bol malzemos kahveyi kafamdan aşağıya boşalttı. Noluyo abi ya sabah bir , şimdi iki. Ne yemek savaşı hastalarıymış bunlar anlamadımm gitti.
-sen beni zehirlemeye mi çalışıyorsun.
-keşke yapabilsem , elimden anca bukadarı geldi üzgünüm.
-çık git bu evden ve bir daha buraya gelme anladın mı? Dua et annen burada yoksa seni çoktan sikmiştim.
-ayy çok korktum ya. Hem senin bu pis malukhanende duracağıma giderim tuvalette dururum.
-doğru . Bir hizmetçiye orası bile fazla aslında .
-senn... senn gıcık uyuz aptalın tekisin.'' dedim ve kolumdan tutup beni kapıya sürüklemeye başladı.
-dur , canım yanıyo.
-çık git burdan ve bir daha gelme.
-tamam dur ben kendimde çıkarım. Naaaz birşey desene sen de ya. Canım yanıyo akay.'' desem de naz birşey demeden sadece öyle duruyordu. Peşimden bile gelmedi ve gözümden damlalar düşüyordu. Ama Akay için mi , kolumun acısı için mi yoksa naz için mi bunu ben de bilmiyordum.