Sabah olmuş ve Jungkook uyanmıştı. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçmişti. Perdeyi açtığı sırada mutfakta bir şeyler ile uğraşan Hyung'unu gördü. Pencereyi açıp dikkat çekmek için ellerini kocaman sallamaya başladı. Beş yaşındaki çocuk gibi bağırıyordu.. - Hyung !! Jimin bir an şaşkınlıkla pencerenin önüne geldi ve karşılaştığı manzara ile güldü. Bu onu çok sevindirmişti. +Günaydın Kook! - Ne yapıyorsun? + Öyle işte kahvaltı hazırlıyorum,birazdan köpek bakmaya gidicem - Evet Hyung dedigimi yapman güzel bir çizgi bırakacak! + Köpeğin adını Kai koysam sence nasıl olur? - Ne? Köpeğe hakaret olur Hyung, boşver bence sen köpeği alınca koy adını ! + Tae'de aynısını demişti - Hyung, geçenlerde bir tane kız heralde sevgilisini evine getirmiş. O sırada ailesi gelmiş eve, bağırışlar cigirislar etrafta yankılanıyordu.. +Hadii!! Bak sen.. Üzüldüm ya - Bende bende.. + Kook yaşlı teyzeler gibi camdan mi dedikodu yapıcaz ? - Aa haklısın neyse ben seni tutmayayım hadi görüşürüz! + Görüşürüz !
Jungkook camdan içeri girmiş kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Neşenizde sevinç vardı içinde. Birisini dertlerinden arındırmak onu hep mutlu hissettirmişti.. |Jimin|
Camdan kafasını içeri geçirdi ve kahvaltı hazırlamaya devam etti. Sevinmişti sabah birisinin ona Günaydın demesine. Genelde mesaj ile olurdu böyle işler. Akışık değildi camdan konuşmaya. Zevkli gelmişti ona.. Zevkli gelen Jungkook ile konuşmak miydi yoksa camdan konuşmak miydi?, diye hiç düşünmemişti bile.. Kahvaltısını bitirip hazırlanıp çıkacakken bir anda aklina Kook'un kıyafetleri gelmişti. Onlarida alıp evden çıkmıştı . Diğer binaya girip Jungkook'un evine doğru gidiyordu. Kapıyı çaldı ve Jungkook'un gelmesini bekledi. Jungkook güler yüzle kapıyı açmıştı.. + Kıyafetlerini getirdim Kook! - Teşekkür ederim Hyung ama sorun değildi dün ben alabilirdim onları + Yıkamazsam icimde kalırdı. Hem onca şey yaptın benim için.. - İşim gereği.. Ee köpek almaya mi gidiyorsun? + Evet. Gelmek ister misin? - Gerçekten mi? + Hıhım - Tabii çok isterim. Ben hazırlanana kadar içerde otur istersen + Peki!
Jimin içeri girmiş ve tekli koltuğa oturmuş Jungkook'u bekliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Şapkayı takmadigini varsayin) Jungkook hazırlanmış gelmişti ve Jimin'e seslendi, - Ben hazırım Hyung çıkalım istersen? + Peki ..
Asağı inmişlerdi ve ilk cümleyi Jimin kurdu , - Kook arabam var onunla gidersek sıkıntı olur mu? + Hayır olmaz gidelim.. - Peki!!
Arabaya ilerlemişlerdi. Jimin şoför koltuğuna geçmişti, Jungkook'ta arkaya oturmuştu, - Kook öne geçebilirsin ? + Yok Hyung ben burayı daha çok seviyorum - Peki Kook nasıl istersen.. Bu arada çocuk gibisin ve bu çok tatlı.. + Hyung böyle deme utanıyorum! - 22 yaşında adamsin be utanma ! + 22 yaşında olan adama çocuk gibi tatlısın denilir mi? Hem sen daha tatlısın yanakların pespembe! - Yani şimdi canım biliyorum tatlıyım falan.. + Egona selamlar ! - Ego değil bu gerçekler ! Hem kendi ağzınla dedin tatlısın diye + Ama öylesin ahaha - Su köpeği alayımda nasıl senin üzerine salıyorum ! + Tamam Hyung sustum.
