İki sevgili düşünün birbirlerini çok seviyorlar, aşıklar da çok hoş bir ilişki içerisindeler hatta ciddi düşünüyorlar. Bir gün erkek arkadaşımız nedenini bilmeden bir hata yapıyor bilmeyerek yapıyor bu belli ki çünkü sevdiği kızı üzmek asla istemiyor
Amaç ı zaten kırmak, üzmek, onu itmek istese neden onu sevsin ki ne anlamı kalır ki
tartışıyorlar erkek bütün lafları dökse de hatta mı hatta ağzında kuş bile tutsa artık belli ki trip yemek zorunda
Trip yemeye başlıyor, bu dönemde sosyal medyadan kediler atıyor böcekler atıyor ama nafile artık
Birinci gün bitmek üzere, yaklaşıyor erkek hala aşkından yazıyor durmadan hiç nefes almadan yazıyor bir yandan merak ediyor tabi ki çünkü sevdiği kızdan ilk defa bu kadar uzak kalmış oluyor. Acaba yemeğini yedi mi ? , acaba şuan iyi mi ? Aklında binlerce soru takılıyor.
Kızın arkadaşları da tabi gazlıyor trip at, konuşma, biraz sürünsün, yapmasaydı, yaparken sen neredeydin, seni neden düşünmemiş gibi gazlarla kızın aklını çeliyorlar
İkinci gün geliyor sabah erkek yine günaydın mesajlarına boğuyor ve şöyle bir bilgimiz var erkeğin belirli kronik kalp rahatsızlıkları var belirli zamanlarda kontrollere gidiyor ve baya dikkat etmesi gerekiyor ama bu dönemlerde kendisine hiç dikkat etmiyor çünkü dikkat ettiren sevgilisi idi
Üçüncü gün oluyor aynı, dördüncü gün oluyor aynı, beşinci gün geliyor erkek yine her saat yazıyor tabi saat 13:35 e kadar 13:35'den sonra artık mesajlar gelmemeye başlıyor kız diyor artık beni unuttu kız arkadaşlarına soruyor onlarda " bak gördün mü erkek milleti değil mi iki günde hemen unutur seni" diyorlar ve kıza moral desteği vermeye çalışıyorlar
Peki ya gerçekler neydi ?
13:34 ' de erkek kalp rahatsızlığından dolayı aniden sıkışmaya başlıyor ve odasında yatağından aniden zıplıyor ve odanın bir köşesinde kıvranmaya başlıyor önce nefesi kesiliyor sonra kalbinde büyük bir acı başlıyor ardından boğulduğunu fark ediyor kimse fark edemediği için oracık ta vefat ediyor.
Kızın hala haberi yok eğer trip atmamış olsaymış olur muydu peki ? 4. senelerine girmelerine sadece 1 hafta kalmıştı ama artık o günlerde geride kalmıştı
Erkek her zaman şuan kelimelerini kullanırdı
"Ben trip atmam, trip çok saçma bir şey , aşkını vakit e öldürtüyorsun ama bilmiyorsun ki belki o vakitte sevdiğin ölecek"
Erkeğin çok düşkün bir kız kardeşi var abisinin telefonunu açmamasına alıştığı için ilk başlarda aldırış etmemiş ama sonradan telefonun sarj ı bittikten sonra merak etmeye başlamış ve annesine demiş annesi ile beraber evine gittiklerinde arabasının iş saatinde evde olduğunu görüp iyice şüphelenmişler dairenin önüne geldiğinde ayakkabıları hala orda kapıyı yumrukluyorlar ama yok kapıcıyı çağırıp yedek anahtar ile açtırıyorlar
Ardından bir annenin en çok düşeceği bir anla karşı karşıya kalıyor oğlunun cansız bedeni yüzünün beyazlaşmış hali ile vücudunun soğuk haliyle karşısındaydı direkmen ağlamaya başlıyor ve sarılıyor kapıcı uzaklaştırıp polisi arıyorlar ve cenaze oradan kaldırıyorlar.
Kız kardeşi sinirlenip sevgilisini arıyor, 3. çalmada açılıyor telefon ardından kız kardeşinin ağzından ağlayarak şu kelimeler dökülüyor
"Abim ölürken sen neredeydin ??* "
Kızın tepkisi ne demesiyle beraber telefon kapanıyor kız hemen çıkıp evine gitse ne olacak
Sevdiğini, gelecekteki yoldaşını bir kutuya koymuşlar, adına tabut demişler. Delilleri araştırmışlar, testler sonucu kalp krizi olduğu öne sürülmüş. Kız, sevdiğini kaybetmiş, paramparça olmuş. Hatası yüzüne öyle bir çarpmış ki, artık bu hatanın ne bir geri dönüşü ne de pişmanlığı nafileymiş. O kız, arkadaşlarının sözüne, anlık bir hevese kapılmış. Sevdiğinin mesajlarına bakmamış, görmezden gelmiş. Bu olaylar yaşanırken, gelen haber sonrasında kız eline aldığı telefonu ile bir süre derin nefesler alıp veriyor. İnanmak istemiyor belki de, kendini kandırıyor. Mesajlara giriyor, ismine tıklıyor. O an geçmiş mesajlara gözü takılı veriyor.
"Kalbim sıkışıyor inşallah bir şey olmaz."
"Kendimi iyi hissetmiyorum güzelim."
"Eğer bana bir şey olursa, hakkını helal et. Seni çok seviyorum."
Cümlelerin her biri göğsüne bir ağıt yakıyor kızın. Pişman, hem de çok. Defalarca zamanı geri getirebilmeyi diliyor, sayıklıyor. Zaman geri gelmiyor, kız sayıklamaya devam ediyor ama biliyor ki imkansız. O hiçbir zaman dönmeyecek...
Hilal Safya & Kerim Tunçay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLDAŞ
Teen FictionUmudu kaybolan insanlara "Yoldaş" olmak için var olan bir kitap En az sizin kadar içi yanan bir yazardan.