树荫下的花 - 𝓦𝓪𝓷𝓰𝔁𝓲𝓪𝓷

1.Bölüm

Bir yıl önce Jin sektinin lideri Jin Guanshan ölmüştü, yeni lideri belirlemek için yarışan iki kardeşinin kazananı Jin Guangyao olmuş, kendisinin ne kadar harika olduğunu göstermek için kardeşinin sektte en iyi şekilde yaşamasına olanak sağlayacağını söylemişti.

O günden sonra sekti ve efsun dünyasını neredeyse ele geçirircesine, elinin altına almıştı. Efsun dünyasının başı çeken sekti olarak Jin sektinin parlamasını sağlamış, diğer sektlerden ona karşı gelenlerin beklenmedik şekilde yok olmasıyla, önünde ki bütün engellerin kalkmasını sağlamıştı. 

Şimdi ise, manzarasını beğendiği için sadece kendin ayırdığı alandaki çardağında, bir şeyler atıştırarak kitap okuyordu. Biraz dinleneceğini söyleyip kimsenin buraya gelmemesini söylemişti. 

Duyduğu rüzgar sesiyle beklediği haberlerin geldiğini anlamış, yüzünü çardağın önünde eğilen oyuncağına çevirmişti. Şimdiye kadar bütün kötü işlerini yaptırdığı bu kişiyi sadece bozulduğu zaman atacağı bir oyuncak olarak görüyordu.

Siyah bir dumanla kaplıyken, yavaşça dağılan dumanın ortasında beliren kişinin, simsiyah kıyafetleri içinde görünen tek şey kırmızı gözlerdi. Parlaklığını yıllar önce yitirmiş gözlerinde ki donuk bakışları yavaşça efendisini bulmuştu. "İstediğiniz şeyleri hallettim shifu." diye konuşmaya başlayan siyah kıyafetlinin sesi berraktı, genç birisi olduğunu sesini duyarak anlayabilirdiniz. "Ve dediğiniz kişiyi takip ettim, o sekt lideri ile beraber olduğunu doğruladım." Kırmızı gözleri, ustasının bir anda sinirle kaplanan yüzünü gördüğünde, endişelenmişti. "Shifu, istersen o kişiyi ortadan kaldırabilirim." diyerek sözüne devam etmişti.

Yao, kendini sakinleştirmekte herkesten daha başarılı olduğunu düşünürdü. Şimdi duyduğu haber ile sinirle o kadar bozulmuştu ki, sakinleşmesi biraz zaman almıştı. "Hayır, sana başka bir görev vereceğim. Kendi başına bir işe kalkışma." diyerek sertçe reddettiği gence, yeni görevini vermiş ve çekilmesini söylemişti. O uzaklaşınca sinirle yumruğunu masaya vurmuş, "Demek böyle oynamak istiyorsun Lan Xichen, tamam ben de oyuna katılayım o zaman." diyerek sinsice gülmüş, neler yapacağını düşünmeye başlamıştı.

Hızlıca geldiği gizli odasına girdiğinde, gencin aklı bir sürü düşünceyle doluydu. En çok kafasını karıştıran da araştırdığı adamın sektinde gördüğü resimdi.

                                        🧩🧩🧩

Gizlice takip ettiği adamın Jiang sektinin lideri ile ilişkisi olduğunu öğrenince, haberi vermek için hızlıca dönmek istemişti ama nasıl olduysa on yedi yıllık hayatında ilk defa birisi tarafından fark edilmiş ve ondan kaçmaya çalışırken önünde gördüğü bir odaya girip, onu fark eden kişinin gitmesini beklemişti. Odanın önünden geçen ayak sesleri ile rahat bir nefes almış, çıkmaya hazırlanmıştı ki odanın içinde olan şeyler gözüne çarptı.

Bir bebek odası olduğunu fark etmişti. Kenarda duran küçük beşik ve odada bulunan çokça oyuncak da bunu kanıtlar nitelikteydi. Daha önce sadece bir kez bebek odası görmüştü ve bu ustasının daha sonra ona öldürmesini söylediği oğlunun odasıydı. Sadece minik bebeği öldürmek için odasında bulunmuş ve ilk defa öyle bir oda görmüştü. O yüzden bebek odalarını fark edebilirdi.

Bu oda kesinlikle, daha önce gördüğünden daha güzeldi. Lükslük olarak değildi ama odanın kesinlikle çok özenerek ve güzel duygularla hazırlandığı belliydi. Beşiğe biraz daha yaklaştığında kenarına işlenmiş olan ismi görmüştü. Lan Yuan. Kalbi neden olduğunu bilmediği bir şekilde hızlanırken, başına ani bir acı saplanmıştı. Kendini sakinleştirdiğinde neden böyle olduğunu anlamasa da, isimleri benzediği için olduğunu düşünmüştü. Ustasının bir kere ondan bahsettiğini duymuştu ve ona Yuan demişti. Tabi sonradan ondan konuşmalarını duyduğu için aldığı ceza yüzünden bir daha ismini sormamıştı.