5. bölüm

1.8K 139 233
                                    

Herşeyin bu kadar hızlı ilerleyeceğini hiç tahmin etmemiştim.
Dün yaşananlar bir yana gece bir anda ona yazıp teklifini kabul ettiğimi söyleyince ben bile kendime inanamamıştım ve tamda şuan da ona birşeyler öğretebilmek adına üstüme rahat bir eşofman takımı giymiştim.
Sanırım insan parayı görünce değişebiliyordu...

Tamam Jimin tatlı hatta seksi idi fakat o tuhaf biriydi.
Kim bilir ne tür sırları vardır yada ne tür şeyler çeviriyordur şu hayatında diyerek kendimi avutmuş, onu reddetmiştim.

Yine de eğer saf bana hiçbir zararı dokunmayacak normal bir türden insan olsaydı o an kesinlikle kendimi tutamayıp sonunu yatakta bitirirdim.
Ne de olsa bana böyle teklif ile gelen çoğu kişiyi kırmazdım.

Saçımı, önüne geçtiğim küçük aynanın önünde toplarken yansımadan arka sehpada duran kırmızı arabaya gözüm kaymıştı, hiç düşünmeden arabayı çöpe atacağını söylemişti ve bende buna izin vermemiştim.

Ne?

Çöpe mi gitseydi onca para? tamam belki o zengin olabilirdi ama ben de enayi değildim. En azından oldukça pahalı bir figür vardı evimde artık... Tamamen hazır olduğuma kanaat getirince anahtarlarımı sallayarak yolda seke seke ilerliyordum, ilk maaşım ile buz dolabını doldurmak için yiyecek içecek ve bunun dışında siyah bir eşofman takımı almıştım.
Şimdi ise tekrar para kazanmaya başlayacak olmam ile ileride yapacaklarımı kafamda canlandırmaya başlamıştım bile.

Tanrım ne hoş bir his bu?

Ayakkabı temizlemek, getir götür işi yapmak yerine İngilizce öğretip, spor hocası olacaktım ve bununla beraber para kazanacaktım.
Kesinlikle efsane bir fırsatdı.
Durup dururken yolda karşıma çıkmaları bir yana beni sürükleyip koskoca eve getirmelerine o an küfür ederken, şuan dua ediyordum.

Şanslıydım.

Evin önüne geldiğimde kapıyı çalmış bu sefer açan kişinin çalışan değil de üstünde eşofmanları ile bir paket cips tutan çocuk açınca bir süre yüzüne bakmıştım.
Uzun saçları önüne dökülürken yanakları lokması ile şişmiş yüzüme öylece bakıyordu.

Kimdi bu?

Jm: Tae! Kimmiş?

Tae: tanımıyorum amına koyayım?

Jm: küfür etme aptal!

Koşturarak yanına gelen Jimin ile gözlerimiz ilişince bana el sallayıp gülmüştü ardından kendisinden uzun olan çocuğun kulağını kavradığı gibi aşağıya doğru çekmişti.

Jm: niye küfür ediyorsun aptal?!

Tae: canım acıyor bırak Jimin! Üzgünüm bırak artık!

İkisine bakıp sebepsizce gülerken, Jimin kulağını bırakınca yanındaki kulağını eliyle kapatmış iniltiye benzer sesler çıkarmıştı.
Tanrım kardeş miydi bunlar?

Jm: içeri gelsene.

Yavaşça içeri ilerlerken Tae (?) Dediği çocuk mutfağa yönelmiş elinde teneke kutu ile geri gelmişti.

Jm: Taehyung benim arkadaşım o biraz... Salak. Küfür ettiğine bakma, sana demedi.

Jk: önemli değil alınmadım.

Tae: kusura bakma bu evde başkasını görünce...

Jk: büyütülecek birşey değil sorun yok.

Jm: Tae bu da Jungkook.

Tae: ne?

Yüzünde tuhaf bir ifade beliren Tae Jimin ile benim aramda gözleri gidip gelirken ne yapacağımı şaşırıp gülümsemek ile yetinmiştim.

JİKOOK {ÖĞRETMEN}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin