Arna

8.Bölüm

"Son çağrı TK74839 sefer sayılı İstanbul-Antalya uçağı kalkış için hazırdır yolcuların acilen 289 nolu perona gelmeleri rica olunur."

Allaaaaahh sıçtım "ÇEKİLİİİN!!!"
Ehe şuan bütün havalimanı bana bakıyordu çünkü mal ben 2 saat önce gelmeme rağmen uyuya kalmıştım ve şuan yaka paça uçağa koşuyordum eğer kaçırırsam anca gece uçuşuna kalırdım Buda Gürkan aptalına yapacağım planın tam olarak içine sıçmak olurdu...

"Yetiştim yetiştim bekleyin" oh be Şükür bileti gösterip hemen uçağa geçtim koltuğumu orta ya vermişler cam kenarına bayılsam da artık idare edicez sağımda yaşlı bir amca solumda da baya yakışıklı bir adam vardı adama arada bakıyordum çünkü bayaa iyidi anlayın baya Türk değildi ama çünkü okuduğu kitap italyancaydı (nazlı sen ağzının suları akmadan önüne dön istersen)

Uçakta sandviç içecek tarzi şeyler servis edilmeye başlayınca anladım karnımın baya aç olduğunu.
"Ben bir tavuklu sandviç birde karışık meyve suyu alabilir miyim?"

"Tabi buyrun"
Güzeller güzeli sandviçimi yerken aşk yaşıyordum ne kadar güzeldi!
Gürkan'ın toplantısı öğlen 18.00 daydı Gürkan sabah 08.00 uçağına bindi bende 13.00 uçağına zaten başkada  sefer yoktu.

Yanımdaki amcanın bacaklarıma baktığını yaklaşık 20 dakika sonra fark ettim.
(neyse sus nazlı boşver uçakta gerginlik çıkarma derin nefes al, gözlerini kapat kafanı yasla ve müziğe odaklan hadi nazlı..)
Hadi bakalım bir de burdan yak!

"Bana bak sen bi bana bana! Noluyoruz? Senin siktiğimin kafanı alırım uçak canımdan türbülanslarla birlikte anana avradına bacına sülalene teyzene amcana 7 sülaleni siker olmayan amına koyarım lan! PEZEVENK!"
Tabi dururmuyum hemen ayağa kalktım kemeri çekip adama tekrar ana bacı sövmeye başladım..Hızımı alamadım yanımdaki yakışıklı adamın sıcacık kahvesini alıp amcanın yüzüne fırlattım adamı ayağa kaldırıp yere ittim başladım yüzüne yüzüne vurmaya hızımı alamadım gittim birde penisine vurdum ama ne vurduysam adamın aptal şeyi Kanamaya başladı.
Bu sırada hostesler hiç mi bir şey yapmıyor derseniz yapmıyordu çünkü silah çekmiştim e niye çekmiyeyim vardı çektim.

Son darbemi de yolladıktan sonra silahımı çantama atıp geri oturdum.
"Hostescim bana bir karışık meyve suyu yolla! Bu arada taciz ediyordu o yüzden dövdüm pardon ağzına sıçtım daha beterini yapmayı bilirdim ama çocuklar var işte.. korkmayın diye söylüyorum!" Diye diğer yolculara kendimi açıkladım ve rahat rahat meyve suyumu yudumladım ay oh be dövüşmeyi özlemişim ha!

Uçaktan iner inemez normal olarak polisler ellerimi kelepçeledi ve havaalanında ki polis odasına beni oturtup beklettiler...

"Niye böyle bir şey yaptın?"

"Yanımda bacaklarıma bakıyordu hadi ses etmiyeyim dedim ama olay bacağımı okşaması ile başladı ayrıca diğer bir hostesede saçma saçma hareketler yaptı"

"Anladım. Peki silah? Silah yasak x-ray'den nasıl geçtin?"

"Bunu gösterdim" çıkardım ve kimliğimi masaya koydum
"Bak Nazlı Kandemir yazıyor... Kandemir hani o ailenin kızıyım ben öyle geçtim işte."

"Silah niye kullandın?"

"Lazım oldu, e vardı da kullandım mön mön adam beni taciz ederken oturup keyfini mi çıkarsaydım?" Diyip ufak bi kahkaha attım.

"Peki Nazlı Kandemir şimdi Mehmet Yıldırım'dan haber gelinceye kadar burdas-
Memur cümlesini bitirmeden telefon çaldı, bir şeyler konuştuktan sonra bana güzel haberi söyledi.

"Ah be kızım adamın özel organını ameliyatla almak zorunda kalmışlar nasıl vurduysan!"

"13 sene karete + siyah kuşak"
"Ha birde  memur bey  iyi olmuş işte gereksiz bir organdı oh"

"Yalnız iyi olmuş falan diyorsun ama senden şikayetçiyse işin zor..."

"Adam bana dokunuyordu lan asıl ben şikayetçiyim!"

"Kalk hadi karakola gidiyoruz"
Deyip kolumdan tuttu ve havalimanından çıkıp gittik bi dakika lan hassiktir toplantı Gürkan! Unuttum ah bee!
Karakola vardıktan sonra orada bi 30 dakika bekledim
"Ver bakayım kimliğini"
Memura kimliğimi uzattıktan sonra memur bi süre bana baktı ve "bu senin mi" dedi
"E heralde benim? Bi sorun mu var?"
"Nazlı Kandemir? "
"Evet?"
"Sen Yücel Kandemir'in kızı Nazlı Kandemir misin?"
"Ay eveeet!?"
Bu adam salak mı ya niye bir şeyi 1000 kere söylettiriyor
Aradan 45 dakika daha geçtikten sonra memur geldi
"Nazlı hanım işiniz bitti çıkabilirsiniz buyrun kimliğiniz"
Ama ben şikayetçiyim (neyse nazlı boşver Gürkan'ın planı aksayacak yoksa)
Bir şey demeden kimliğimi alıp çıkarken o piç'i gördüm
"Hoşt kuçu kuçu" diyip amcaya aniden bir adım pat diye yürüdüm benden ani tepki alınca gerildi ve bir kaç adım hızlıca geri gitti
Gülüp geçtim nasıl tırstı ama...

Herkese yeniden merhaba

Bölüm hakkında ki yorumlarınızı bu kısma alabilir miyim? Özellikle uçaktaki o dövme sahnesini büyük bir zevkle yazdığımı belirtmem gerek ;) okurken o duyguyu size geçirebildim mi?

Gelecek bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın🐢