YANLIŞ ANLAŞILMA

265 21 6
                                    

Sonunda haftanın son ders günü yarın cumartesi ve vakit geçirecek birşeyler bulmalıyım. En azından naruto ve hinata ile bir yerlere gideriz belki diğer çocuklarda gelir. Dün olanlar gerçekmiydi. Rüya olmadığına eminim ama bir rüya olsun isterdim. Neden onu bukadar çok düşünüyorum ki bukadar kısa sürede ona bukadar çok bağlanmış olamam öyle değilmi... Ilık su dahi bu sefer kırgın ve yorgun ruhuma ufakta olsa fayda sağlayamadı... Saçlarım uzun olmasına rağmen cabuk kuruyor bu sağlık açısından çok iyi öyle değilmi. En azından kurutmak için dakikalarca uğraşmıyorum. Okul ünüformamı giyip mutfağa indim. Anneciğim döktürmüş yine.
"Abin ve baban bu sabah ta yemiyecekler dün yorulmuş olsalar gerek. Onları beklemene gerek yok"
Annem benim annem bukadar ciddi bir şekilde konuşuyor. Rüyamda görsem inanmazdım. Demekki bu konuyu açıklamalarına az kaldı.  Bu iyi birşey.
"Ellerine sağlık anneciğim ben çıktım"
Annemin cevabını beklemeden yanımdaki çantamı alıp fırladım... Yine onların mahallesinden geliyorum. Neden ayaklarım neden buraya getirdin beni... Bahçeye göz ucuyla baktım. Yine o çocukla birlikte geliyorlar. Hiç durmadan yoluma devam ettim. En azından aramızdaki farkı açmış oldum. Omuzuma dokunan elle arkamı döndüm.  Çok erken konuşmuşum bana yetişmişler bile.
"Ne istiyorsun"
Midori ye hiç bakmadan karışımdaki cocuğa en soğuk bakışlarımı attım. Ne kadar ona bakmasamda üzerimdeki bakışlarını hissetmemek elde değil.
"Dostum neden bizden kaçıp duruyorsun. Kardeşimi kurtardığın için sana bir teşekkür bile edemedim"
A-abisi mi varmış. Dinlemeden sorgusuz infaz yaparsan böyle olur.
"A-abisimisin,ben bilmiyordum"
Ciddiyetimi hiç bozmasam da abisi kısa ve alaycı bir kahkaha patlattı.
"Sevgilisi mi zannettin. Sen bizim ufaklığı kıskandınmı yoksa. Neyse benim adım zuko birkaç günlüğüne şehir dışındaydım basketbol maçımız vardı da. Tanıştığımıza memnun oldum sasuke"
Bu sefer uzattığı elini tuttum ve tokalaştık. Hem ne kıskanıcam canım. Tamam doğru kıskandım. Sınıfa girdiğimizde abisi yoktu. Sanırım başka sınıfta ve midori den büyükse okula geç yazılmış demektir. Sırama oturduğumda yanımda midori nin kokusunu hissettim. N-ne ara onun kokusunu benimsemiştim ben.
"Bana bak bakalım cool çocuk. Dün beni dinleseydin böyle bir yanlış anlaşılma olmazdı. Bana borçlusun"
Bir çocuk gibi kollarını göğüslerinde buluşturup benden ters tarafa döndü. Hadi ama trip mi yapıyor. Tam birşey söyleyecekken bana dönüp pis pis gülerek yüzüme baktı.
"Sen beni cidden kıskandın mı bakiyim"
Ciddiyetimi hiç bozmadan yüzüne baktım. Eminim utanıp bakışlarımı kaçırmamı bekliyordu.
"Evet olabilir ama sen kısmanmıyorsan başka bir kızın yanına oturmama birşey demezsin. Mesela şu sarı saçlı kızın yanına otursam fena olmaz hani"
İlk kez bukadar uzun konuştum sanırım. Neyse   kalkıp tam giderken ki tabiki numaraydı ama o ciddiye alıp yakamdan tuttuğu gibi geri çekti.
"Hiçbir yere gidemezsiniz bayım. Kabul biraz kıskanıyor olabilirim. Tamam kabul çok kıskandım yani ben arkadaşlarımıda kıskanırım bunda ne var"
Kıkırdayıp önüme döndüm. Kimse arkadaşını bukadar kıskanamaz. Bence oda bana karşı birşeyler hissediyor. Acaba ne zaman gerçekler ortaya çıkacak.bugün ilk ders gai-san ın değilmiydi. Neden asuma-san burada. Neyse en azından dersin boş olduğunu söyleyip sadece yoklama alıp gitti. Naruto ve hinata yok ayrıca Shikamaru,ino sakura ve Lee de yok ayrıca okuldaki en farklı sınıf bizimki. Hepimizin soyu bir klana dayanıyor.  Ayrıca sınıfa giren hocaların hepsi sadece bizim sınıfa özel. Çok farklı şeyler dönüyor burada hadi hayırlısı bakalım. Öğreniriz nasılsa... Sonunda zil çaldı eve gidebileceğim.
"Sasuke şey bugün beraber birşeyler yapalım mı. Tabiki sende istersen"
Birşey isteyeceksin madem neden utanıyorsun ki. Kıkırdayınca omuzuma tokatı geçirmeye yeltendi ama son anda elini tutup parmaklarımı parmaklarına kenetlendim. Anında utanıp çekti.
"Şey anlaştık ozaman"
İstemsizce kahkaha attım.ne oldu der gibi bakınca kendimi durdurdum.
"Daha tamam demedim ki."
Kaşlarını çatıp şakadan kızar gibi bakınca Gülümsedim.
"Peki peki"
Çocukça gülüp ellerini birbirine çarpınca ister istemez gözlerimi ona diktim. Bukadar tatlı olmayı nasıl başarıyor acaba. Okuldan çıkınca midori nin abisi zuko da geldi bizimle, doğal olarak tabi. Görünüşüne oranla çok sevecen biri. Naruto ya arkadaş bulduk iyi mi.
"Gençler ben burada sizden ayrılıyorum ufak bir işim var iyi eğlenceler"
Sanki kendisi çok yaşlıda bize gençler diye hitap ediyor. En azından midori ile baş başa kaldık.
"Eee sessiz çocuk ne yapalım"
Hava ılık. Ne soğuk ne sıcak. Tam istediğim gibi, en iyisi önce bu tatlı cadı nın karnını doyurmak, önce açmı diye sorsana katıksız odun.
"Açmışsın"
Elleriyle karnını ovalayıp başını çocukça olumlu anlamda sallayınca kıkırdadım. Bu kızın yanında ister istemez mutlu oluyorum zaten bu yüzden onunla ne yaptığımız fark etmez... Annesinden öğrendiğime göre oda benim gibi eti çok seviyor. Özellikle kuş başı ( gerçek kuş başı olmadığını bilmeyen yoktur herhalde. Hani sac tava yapılan varya bilmeyenler öğrenmiş oldu :) ) lokanta gayet lüks bir alan. Özellikle teras katı. Bizim tatlı cadı köşedeki manzarası güzel olan boş bir masayı görünce hemen koşarak oraya oturdu.
"Sakin ol midori masa kaçmıyor ya "
Kıkırdayıp zafer işareti yapınca şaşırdım. Neden mi çünkü ayakta şaşkın şaşkın midori ye bakan bir çifti görünce koşma sebebini anladım. Onlardan önce kapmak için.
"Aferin sana tatlı cadı."
Dedim kısık bir sesle. İlk defa bir kıza iltifat ediyorum.yani annemi saymazsak. Yanakları kızarınca normale dönmesi için menüyü ona uzattım ama gözlerini kapatıp mütevazi insan gibi taklik yaparak reddetti.
"Tabiki sac tava, vazgeçilmezimdir kendisi"
İlk kez bukadar sesli kahkaha attım sanırım. Gerçi en fazla midori nin duyacağı yükseklikte çıkmıştı ama olsun... Garsonu çağırıp ikimiz içinde aynı şeyleri söyledikten sonra midori yi izlemeye başladım. Elindeki peçete ile oynayıp onu izledi. Birşeyler düşünüyordu sanki.
" Az önceki enerjik kızdan eser kalmadı. Neyi düşünüyorsun bakalım"
Sesim onu kendine getirmiş olacak ki başta şaşırdı. Sonra sağ eliyle ensesini kaşıyıp Gülümsedi.
"Şeyi düşünüyordum. Eem, y-yemek evet evet ne zaman gelir acaba"
Böyle kekelediğine göre ve kafasından salladığına göre yeni tanıştım dediği kişiyi düşünüyor. Acaba ben miyim o başkasımı. İçimden bir ses sensin desede aklım başkası da olabilir diyor. en iyisi aklımı ve mantığımı dinleyip beklemek. Er yada geç ortaya çıkacak zaten... Garson siparişleri getirdiği anda midori avını yeni yakalamış aç bir aslan gibi saldırdı yemeğe. Şaşkın şaşkın onu seyredince bir kahkaha patlattı.
"Eğer böyle bakmaya devam edeceksen aç olmadığını düşüneceğim ve seninkileri de yiyeceğim"
Ağzının etrafı et kalıntılarıyla doldu. Kıza bak insan değil canavar. Yaklaşık on dakikadır yemek yiyoruz ve o benden iştahlı yemesine rağmen ben ondan önce bitirdim. Bu nasıl iş böyle.
"Aç olmana rağmen senden önce bitirdim midori hanım"
Artist bir bakış atınca kızgın kızgın baktı. Bu hali ve hatta her hali çok tatlı bu kızın. Sakin ol sasuk, sakin ol... Midori nin annesi aradı. Bu kız bukadar ciddi konuştuğuna göre tamamdır kesin geri dönüyoruz. Telefonu hızla çantasına atınca ayağa kalktı.
"Anladım anladım. Annen aradı ve eve dönüyoruz"
Başta şaşkın şaşkın yüzüme baktı ama şaşkınlığı sonradan kahkahaya döndü. Ne oldu der gibi başımı sallayınca kendini zor durdurdu.
"Eve gideceğimizi kim söyledi. Sadece annem şey biraz dalga geçti de benle o yüzden biraz gıcık oldum... Hadi kalkalım, sıkıldım"
Başımla onaylayıp ayağa kalktım ve kasaya yöneldim. Hesabı ödeyip dışarıda bekleyen midori nin yanına gittim. Yine birşeyler düşünüyor ve ben bunun yeni kişiyle ilgili olduğuna adım gibi eminim. Sabrım taşmak üzere, kim olduğunu öğrenmem lazım.
" çok düşünmek zararlıdır"
Beni yeni farketti ve sesimi duyunca korktu. Kıkırdayınca omuzuma yavaşça bir yumruk attı.
"Egoistsin işte. Beni sahile götür. Canım deniz çekti"
Vaybe aklımı okudu sanki kız benimde aklımdaki oydu zaten ayrıca az önce canım çekti dedi o değilmi tamam böyle şeylere alış sasuke. Omuz silkip bileğinden tuttum ve peşimden sürükledim. Sahile çok yakınız fakat ben herkesin olduğu yerleri sevmediğim için hep gittiğim ve çoğunluk pek kimsenin gelmediği yere doğru yürüdüm. Midorinin homurdanışlarına aldırmadan ve hızımı kesmeden devam ettim... Beş dakika  sonra gelmek istediğim yere geldik.
"Hele şükür durdun. İnsanın biz insa- sasuke burası çok güzel"


Arkadaşlar ilk bölüme olan ilgi şimdilik güzel ama diğer bölümlere olan ilgi bayağı az ve bu kötü yazdığım anlamına gelir. Lütfen kötü olan kısımları söyleyin ki hatalarımı düzelteyim. Ayrıca tekrar hatırlatmakta fayda var ( neredeyse her bolum hatırlatmayı düşünüyorum) SEVGİ isimli hikâyeme de ilgi gösterirseniz sevinirim.yazım hatalarından dolayı sizlerden çok özür diliyorum. Akıllı (!) klavye bazen kafayı yiyip kendi kendine birşeyler yazıyor lütfen maruz görün. İlginiz için teşekkürler...

Aşk'a Acımayan SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin