Foreign | Jikook

Breakfast

|Jungkook|

Sabah uyandığında gözlerinin önündeki Jimin'i görmesi ile şaşırmıştı. Önce Jimin'in kafasına bakti. İyi gözüküyordu. Sonra ayağa kalktı ve Jimin'i yavaşça kendi yattığı yere yerleştirdi. Beline kadar battaniye örttü. Jungkook onun bu sevimli haline gülümsemesen edememişti.

Mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya başladı. Dolabı açtığında kahvaltılık şeyler çıkarttı. Kettle'a su koydu  ve kaynamasını bekledi. Tüm malzemeleri hazırdı. Ellerini birbirine sürtüp,dudaklarını birbirine bastırdı. Son olarak Jimin'i uyand-
- Günaydın Kook!
+ Ne zaman uyandın?
- Cok olmadi bir iki dakika falan önce. Bu arada sofra harika gözüküyor !
+ Kook'un marifetleri !
- Sen her gün bende kalsana ya !
+ Bu kadar yalvarma ya sonra kıramıyorum seni !
- Ahahah, neyse hadi yiyelim..

Masaya karşılıklı bir şekilde oturdular ve yemeğe başladılar. Sessizliği bölen Jimin olmuştu,
- Bir saat sonra kliniğe gitmem gerek, eğer istersen burda takilabilirsin?
+ Sorun değil eve geçerim ben.. Lalith'ide mi götüreceksin ?
- Hıhım..
+ Anladım.. rahat uyuyabildin mi?
- Biraz boynum ağrıyor ama olsun. Buzu tutarken uyuya kalmışım..
+ Bende ne ara uyudugumu anlamadım, çok güçlü bir uykum var..
- Fark ettim onu..

Yaklaşık on beş dakika boyunca hem kahvaltı edip hemde sohbet etmişlerdi. İkisi birlikte kalkıp masayı toplamaya başladılar,
+ Hyung neden veteriner olmak istedin?
- Annem hayvanları severdi. Bu yüzden veteriner olmak istedim.
+ Annen ile aranız nasıl?
- Genelde rüyalarımda görüyorum..
+ Hyung.. özür dilerim böyle bir soru sormamaliydim...
- Sorun değil Kook bir şeyleri merak etmek sorun değildir..
+ Çok iyi kalplisin Hyung..
- Arada sırada yaptığım şeylerde var.. dünkiler gibi..
+ Ama onları sarhoşken yapıyorsun?
- Evet Kook.. insanlar genelde sarhoşken dürüst olurlarmış. Belkide icimde yavşak birisi yatıyordur ahahaha
+ Ya Hyung ahahaha

İkili birbirine bakıp içlerini isiticak bir şekilde gülüyorlardı. Jungkook kalçasını masaya yaslamış ellerinide masaya yaslamıştı. Jimin bulaşıkları yerleştirirken onu izliyordu. Onun gulmesi içini ısıtıyordu Kook'un. Onu seviyordu ama sadece arkadaş olarak... ya da o öyle sanıyordu.
+ Hyung
- Hm?
+ Hyung
- Efendim?
+ Hyung
-Söylesene Kook
+ Hyung
- Ağzın mi bağlandı?
+ Hyung
- Bir kere daha Hyung dersen kötü şeyler olucak!
+ H-yung!

Jimin arkasını döndü ve Kook'a daha fazla yaklaştı. Ellerini masanın üzerine koydu ve Kook'a daha fazla yaklaşmaya başladı. Jungkook'a bir anda ateş basmaya başlamıştı. Jimin aralarında mesafe kalmicak şekilde yaklaşınca konuşmaya başladı,
- Söyleyecek misin?
+ AĞAĞAĞA burası çok sıcak çekil önümden Hyung!!!!

Jungkook'un dediği ile Jimin saniyeler içerisinde Kook'un önünde çekildi. Kook ise cama doğru ilerledi ve cami açıp hava almaya başladı,
+ Hyung !
- Noldu be?
+ Üzgünüm sana karşı duygularım sadece arkadaşça...
- Ne?... Kook.. sana olan aşkıma böyle mi karşılık vericeksin?
+ Kalbim seni sevmeme izin vermiyor..
- Peki.. ama günün birinde beni seveceksin!
+ Bana neden yalan söyledin ?
- Ben yalan söylemedim!
+Patlıcan mi kurutmuslar lan orda ?
-Hani ?
+ Bak kadın camın önüne sermiş!
- He valla kurutmuslar!

Jimin camın önünden çekilmiş odasına gidip Kook'un kıyafetlerini getirmişti. Kook kıyafetlerini giyip vedalastiktan sonra evden gitmişti. Kook aşağıya inince Jimin el salladı yukarıdan.
+ Kook görüşürüz!!
- Görüşürüz Hyung !!!

|Jimin|

Camı kapatıp içeri girmişti Jimin. Üzerini giyip kliniğe gitmek için evden çıktı. Lalith ile birlikte arabaya binip kliniğe doğru ilerledi. Kliniğine girdiğinde Lalith'i büyük bir kutuya koyup önünü oyuncaklarla doldurdu. Kutunun disi şeffaftı. Etrafı rahatlıkla görebilirdi. Onunla ilgilendikten sonra bugünün dosyasını açtı. İki saat sonra bir at çiftliğine gitmesi gerekiyordu...