65.Bölüm Kar Tanesi

5.4K 426 86
                                    

Dünya üzerine düşen her bir kar tanesinin birbirinden farklı olduğunu bilmeyen yoktur elbette . Uzaktan bakılınca birbirlerinin aynısı olan taneler, yakından bakıldığında aslında hiçte öyle olmadığını gösterir. Tıpkı biz insan oğulları gibi. Belki dünyanın bilmediğimiz bir yerinde görüntü olarak birbirine benzeyen düzünelerce insan vardır. Ama hiç bir zaman aynı karektere sahip değillerdir. Zaten böyle bir şeyde insanlığın doğasına aykırıdır.

O yüzden ya kimsenin ne düşündüğünü asla tahmin edemeyişimiz. Tıpkı şuan Ezgi'nin de tam olarak yaptığı gibi. Genç kadın arkadaşını da alıp mutfağa girdikten sonra birlikte hızlıca kollarını sıvamışlar, sonrada akşam gelecek misafirler için yemek hazırlamaya başlamışlardı. Ama sevgili arkadaşı inatla konuşmamayı seçmişti. Eskiden herşeyini anlatan kız gitmiş son üç yılda yerini herşeyi içine atan birine bırakmıştı. Buda genç kadını çok üzüyordu. O eski arkadaşını özlüyordu.

Ne olursa olsun susmayan isyan edecekse bile sesli isyan eden kadını geri istiyordu. Fakat ne yaparsa yapsın dostu istemeden o kadını asla geri getiremezdi. Abisi sanki yazdığı o mektupla arkadaşından birşeyleri de silip atmıştı. Limonu artık  eksikti. Ve bu eksikliğin herkeste farkındaydı. Bazıları bunu anne olmasına bağlasada, kendisi onun küçüklüğünden beri yanında olduğu için böyle olmadığının bilincindeydi.

"Ne düşünüyorsun?"

Leyal arkadaşının büründüğü bu halinden mutlu olmadığını çok iyi biliyordu. Nasıl bilmesin ki onlar herkesten birşeyleri gizleseler bile birbirlerine asla yalan söylüyemezlerdi. Çünkü isteseler bile beceremezlerdi. Eee onca sene yan yana olmanın sonuçları böyle oluyordu. Biliyorlardı ki birbirlerinin hareketlerini bile kendilerinden çok tanıyorlardı. Kardeşti onlar sonuçta böyle olmasıda doğaldı zaten.

"Seni düşünüyorum elbette!"

Ezgi arkadaşından hiç beklemediği cevabı duyunca elindeki bıçağı tezgaha üzerine bırakmış yönünü ona doğru dönmüştü.

"Benimi düşünüyorsun! Neden?"

Genç kadın gelecek soruyu bildiği için tıpkı onun gibi elindeki işini bırakmış yönünü ona doğru dönerek, sırtını tezgaha dayamıştı. Ellerinide göğsünde birleştirip gözlerini arkadaşında baştan aşağıya gezdirmeye başlamıştı. En son bakışları arkadaşının karnında son bulunca oraya bakarak konuşmaya başlamıştı.

"Seni düşünüyorum, çünkü bir insanın arkadaşıda mı bu kadar kendisine benzer diyorum."

"Nasıl yani?"

Genç kadın gözlerini önce arkadaşının kahvenin en açık gözlerine dikmiş sonrada bakışlarını karnını gösterir gibi işaret edip orasını göstermişti.

Ezgi arkadaşının işaret ettiği yeri göstermesi ile tahmin ettiği ama olasılık bile vermediği şeyi tekrar hatırlaması ile elini hemen şoktan O şekli olmuş ağzına kapatmıştı. Sonrada hızla çekip rahminin üzerine koymuştu.

"Hadi canım! Ama olamaz ki yani biz korunuyorduk. Olamaz ki bu !"

"Biz derken! Korunan taraf Ateş ise sen zaten en başından yanlış ata oynamışsın. Malum adam evlendiğiniz günden beri çocuk diye dolanıyor ortalıkta."

"Pislik öldüreceğim onu! Adam ne yaptı etti beni hamile bırakmayı başardı."

Leyal arkadaşının haklı isyanına tebessüm etmiş sonrada yanına gidip sıkıca sarılmaya başlamıştı. Kardeşi ne kadar erken desede onun adına çok sevinmişti. Çünkü annelik bu dünyanın en güzel duygusuydu ve oda bu güzel duyguyu tadacaktı.

"Fena mı kız görümcecik çocuklarımızın arasında fazla yaş olmaz birlikte büyür giderler. Yaaa benim küçük aslanlarım şimdi abimi oluyorlar yani?"

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin