*Bölüm 5*

501 66 148
                                    

Düzenlendi: 22.03.2024

Keyifli okumalar petitolarım.

NOT: Bölüm sonunda YağHaz severler için küçük bir sahne var😅

Gözlerimi açtığımda bir sandalyede oturuyordum ve ellerim bağlıydı. Tüm gücümle bağırdım.

" Kimse yok mu? Neden kaçırdınız beni?! Ben size ne yaptım?!"

Bağırmamın bir işe yaramayacağını fark edince daha fazla konuşmamak
için sustum.

Çok geçmeden siyah renkte takım elbise giyen iki adam yanıma geldi. Hani dizilerde mafya vardır. Adamlarına emirler yağdırır, işte bu iki adam da onlar gibi...

" Uslu dur güzellik, yaramazlık yapayım deme sakın." dedi adamlardan biri. Elini yanağıma uzatmıştı. Öfkeyle yüzümü diğer tarafa çevirdim.

" Dokunma bana pislik!"

" Ooo, kanka baksana bu kız hem güzel hem de sert. En sevdiğim."

Bu defa da diğer adam konuşmuştu. Kim bu adamlar? Benden ne istiyorlar? Belki de Yağız'in saçma sapan ihaleleri yüzünden kaçırdılar beni. Kim bilir?

Adamlar kendi aralarında gülüşerek yanımdan ayrıldılar. Ben ise hüznüm ile baş başa kalmıştım. Buradan nasıl kurtulacağım ben? Allah bilir Yıldız ne durumdadır? Eminim ki bana ulaşamayınca ortalığı ayağa kaldırmıştır. Hatta belki de Cenk'i bile bulmuştur. İyi de Yıldız Cenk'i tanımıyor ki nasıl bulsun? Yağız'a sormuş da olabilir. Yok, Yıldız Yağız'a sövüyordu en son. Onun yüzünü bile görmek istemez ki. Of off! Ne yapacağım ben ya? Yardım et bana Allah'ım!

" Azra! Azra, buraya bak!"

Duyduğum sesle başımı depodaki küçük pencereye çevirdim. Yağız gülümseyerek bana bakıyordu. İyi de o, burayı nasıl buldu ki?

" Yağız, sen beni nereden buldun? Ayrıca dikkatli ol, yakalanacağız."

" Boş ver, uzun hikâye. Ben bir şekilde içeri girip kurtaracağım seni. Sen sadece sakin ol ve beni bekle." dedi fısıltıyla. Başımı olumlu anlamda salladım. Ve Yağız'ın içeri girmesini beklemeye başladım.

Zaman geçmek bilmiyordu sanki. Bekledim, bekledim, bekledim. Ne bir gelen vardı ne de giden. Tam umudumu kaybettim derken Yağız girdi içeri sessizce. İşaret parmağını dudaklarına bastırarak sessiz olmam gerektiğini ifade etti. Yanıma gelip beni çözmeye başladı. İplerden kurtulduğumda yavaşça ayağa kalktım. Yağız beni kolumdan tuttu ve bu depodan çıktık.

Beni kaçıran adamlar neredeydi de biz böyle rahatlıkla çıkmıştık buradan? Çok saçma. Bizim kolaylıkla çıkmanıza göz yumacak değiller ya. Aman! Neyse ne ya beni ilgilendirmez. Ben kurtuldum ya, gerisi boş.

" Azra, biraz daha hızlı yürü lütfen. Arabam ileride, az kaldı."

" Peki."

Hızlı adımlarla Yağız'ın arabasının yanına gelmiştik. Yağız birden beni belimden tutup kendine çekti ve sımsıkı sarıldı bana. Güya beni seviyor. Yesinler onun sevgisini(!)

Yağız'ın sarılışına karşılık vermedim. Hatta onu kendimden uzaklaştırıp arabaya bindim. O ise hiçbir şey demeden arabanın kapısını açıp şoför koltuğundaki yerini aldı.

***

Benim çalıştığım hastanenin önüne geldiğimizde Yağız'a beni kurtardığı için teşekkür ettim. Arabanın kapısını açmış iniyordum ki kolumdan tutarak durdurdu beni.

𝙏𝙐𝙏𝙐𝙆𝙇𝙐 (𝘼𝙯𝘾𝙚𝙣)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin