52. bölüm "6 ölü"

29 3 5
                                    

*1 ay sonra*
Alice:

-"yapamam" Jay:

-"hadi ama çok zor değil. Tek yapman gereken tetiği çekmek" ağaca bağlı adam kaçmaya çalışıyordu, yaklaşık 1 saattir. Alice artık bize alışmaya başlamıştı ama öldüremiyordu. 1 saattir onun, adamı öldürmesini bekliyorduk. Jerome duvara yaslanmış bıkkın bıkkın izliyordu. Ben hala olduğum yerde ellerimi bağdaş yapmış bekliyordum. Alice silahı adama doğrultmuş bekliyordu, korkuyordu. Jay ona gaz vermeye çalışıyordu. Sıkıcı bir, 1 saat daha istemiyordum artık. Jessica'yı kucağıma aldım ve silahı onun minicik ellerine verdim. Adama doğrultması için ufak bir yardımdan sonra zaten çoktan kurşun adamın beynini dağıtmıştı.

-"aferin benim kızımaa" Jerome:

-"Alice, 1 yaşında ki bebek kadar olamadın, illa Jeremiah abin gibi delirtelim mi seni? Bunu mu istiyosun?" Alice:

-"h-hayır, s-sadece z-zamana i-ihtiyacım var" Jay:

-"hadi ama fazla üzerine gitmeyin. Sadece fazla merhametli. Gel Alice içeri gidelim" ahh aptal aşıklar. Onlar içeri gidince Jerome sonunda enerjisini toparlamıştı. Jerome:

-"aklımda bir fikir var"

-"neymiş, her ne ise hemen yapalım. Çook sıkıldım"  tek tek tüm planı anlatmaya başladı. Oldukça mantıklıydı. Uygulamaya geçtik bile...

Alice'nin yanına gittim. Jay ile oturuyorlardı. Jay'e "çık" der gibi bakınca odadan çıkmıştı.

-"ah Alice, ağlama. Olabilir böyle şeyler. Bende ilk katliamımda böyleydim derdim ama hiç şüphe etmeden öldürmüştüm. Hahahha. Şaka yapıyorum tatlım. Bak sana ne getirdim. Zamanı gelince lazım olucak" göz yaşlarını silip bana döndü. Yatağın üzerine elbiseyi bıraktıp çıktım.

💗Alice'nin ağzından
1 saat sonra odadan çıktım. Evde kimse yoktu. Tüm evi aradım ama bir işaret bile yoktu. Tam evden çıkacakken kanla yazılmış yazı dikkatimi çekti. Duvarda "sonunda intikam zamanı" yazıyordu. Bu ne demek ki? Ya onlara bişey yaparlarsa! Ya Jay... tam paniklemişken yerde bir kağıt gördüm. Biri düşürmüştü. Üzerinde konum yazıyordu. Hemen konuma gitmeliydim. Aklıma bugün kü elbise geldi. Bu savaş içindi. Hemen gidip giyindim.

Anlam veremediğim şekilde hoşuma gitmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anlam veremediğim şekilde hoşuma gitmişti. Şuan bunu düşünecek durumda değildim. Konum "ACE Chemicals" diyordu. Koşarak oraya gitmek 1 saatten uzun sürerdi. Yapıcak bir şey yoktu. Kendim araba süremezdim zaten. Yanıma silah aldım ve bir arabayı durdurdum.

-"beni hemen ACE Chemicals'e götür" adam:

-"çekil yolumdan soytarı!" Silahımı doğrulttuğumda yola gelmişti. Yıllardır kandırılmıştık. Bilgi güçtür, hayır güç güçtür.(alıntı yaptım ehehhe) arabaya bindim ve son sürat yola çıktık.

Sonunda gelmiştik. Polise şikayet etmemesi için adamı öldürmek zorundaydım. Hadi Alice, yapabilirsin. Derin bir nefes al... kurşun sesi kulaklarımı çınlattığında adamın öldüğünü anlamıştım. Ahh olamaz birini öldürdüm!! Birini öldürdüm!! BİRİNİ ÖLDÜRDÜM!! içerideki çığlık sesiyle yeniden kendime geldim. Koşarak içeri girdim. Kaynayan kazanın üzerinde asılı Jay'i görünce kan beynime sıçradı. Abim ve karısı yerde bağlıydı.

-"sonunda geldin Alice. Biliyor musun? Benim de Alice diye bir kız kardeşim vardı. Onu çok severdim" sesin geldiği yöne baktığımda bunun Tech olduğunu anladım.

-"lütfen bırak onları" Tech:

-"kızı öldürün" bir anda üzerime cüsseli adamlar gelmeye başladı. Bir kez yapmıştım. Şimdi yeniden yapmalıydım. Silahla hepsini tek tek vurdum. Sıra Tech'e gelmişti. Tam vuracakken, abim ayağa kalktı ve ipini açtı. Ağzındaki bandı da çıkarttı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Tech'de Jay'i geri çekti. Abim gerilirken konuştu. Jerome:

-"demek ki neymiş canım kardeşim? Tek kötü gün insanı delirtmeye yetermiş"

-"n-ne?! Tüm bunlar oyun muydu?! Bugün tam 6 kişi öldürdüm! 6!!" Jerome:

-"ne yani? Hoşuna gitmedi mi?"

-"b-ben gerçekten eğlendim" abimin kahkahaları tüm fabrikada yankılandı. Jerome:

-"biliyordum" Tech:

-"sizinle iş yapmak çok zevkliydi" Jerome:

-"Jervis, Jervis teşekkür ederim dostum" Tech:

-"ne demek" fabrikadan çıkıp arabaya bindik. Herkes hiçbişey olmamış gibi davranıyordu. Jay direksiyonun başına geçmişti. Benide öne oturtmuşlardi. Abim ve Maria'da arkaya oturmustu. Niye hergün kaçırılma numarası yapıyomus gibi davranıyorlar?

-"niye bişey olmamış gibi davranıyosunuz?!" Jerome kolunu Maria'nın omzuna atıp konuştu. Jerome:

-"bişey olmadı çünkü"

-"s-siz delirmişsiniz. Jay bişey desene!" Jay:

-"üstündeki yakışmış" istemeden gülmeye başlamıştım. Sinirlerim bozulmuştu. Maria:

-"gülmeyi bırak ve nasıl keyif aldığını anlat"

-"haklısın ya. Niye bu kadar kastım ki? SiZ iyisiniz. Şuan keyif almaya bakmalıyım. Hadi gelin bişeyler yemeğe gidelim" Jerome:

-"işte benim kardeşim"

DEVLERİN AŞKI {VALESKA'LAR}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin