36. BÖLÜM

46.9K 1.7K 230
                                    

Herkese merhaba;

Yepyeni bir bölüm ile karşınızdayım. Yine erken geldik değil mi? Haftada nerdeyse iki bölüm ekler hale geldim. Ne kadar hızlıyım dermişim. Neyse her şey sizler için canlarım. Bu bölüm için seçtiğim şarkı yan tarafta medya kısmında verilmiştir. Hüzünlü bir şarkı dinleyerek yine hüzünlü günlere giriş yapalım istedim. Tabi asıl maceranın bu bölümden sonra başlayacağını da unutmayalım. Özbey Özbey'e karşı sözü tam da bizim hikayemiz için geçerli olacak. Yorum ve votelerinizi bekliyorum diyerek bu akşamki kısa konuşma kısmıma son veriyorum. Hepinize keyifli okumalar dilerim...

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİR 36. BÖLÜM

Deniz televizyonda alttan geçen yazıyı okurken gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.

''Türkan sesini aç lütfen.'' dediği anda ikisi de pür dikkat ekrana kilitlendiler.

''Sayın seyirciler bir son dakika haberini yeniden duyuruyoruz. Tekstil sektörünün genç temsilcilerinden başarılı işadamı Cihangir Özbey bu akşam bir restoran çıkışında silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda ölen ya da yaralanan kimse olmaması sevindirirken saldırının kim tarafından ve neden yapıldığı polis tarafından araştırmaya başlandı. ''

Deniz'in gözlerinden yaşlar akmaya başlarken Türkan hızla yanına gelerek kuzenine sarıldı.

''Sakin ol Deniz ölen ya da yaralanan yokmuş baksana. Endişe etme birazdan gelir Cihangir abim.''

''Yok dedi değil mi? Ben yanlış duymadım yani. Of Türkan, hissettim biliyor musun? Sabahtan beri içimde bir huzursuzluk vardı. Ah Cihangir, halbuki onu uyarmıştım.''

Aynı anda çalan telefonunu attığı yerden hızla alarak tanımadığı numaraya cevap verdi

''Aloo! Cihangir sen misin?''

''Deniz Hanım, ben Tarık Aydın. Cihangir beyin avukatıyım. ''

''Tarık Bey! Neresiniz? Cihangir nasıl? Lütfen bir şeyler söyleyin meraktan ölmek üzereyim .''

''Sakin olun Deniz Hanım. Cihangir Bey gayet iyi! Şu anda emniyetteyiz. Kendisi hala ifade veriyor. Sizden merak etmemenizi, işimiz biter bitmez geleceğimizi söylemek için aradım.''

''Hangi emniyet müdürlüğü yerini söyleyin bana. Burada böyle elim kolum bağlı bekleyemem lütfen Tarık Bey.''

''Deniz Hanım gelmenize gerek yok. Biz de birazdan çıkacağız zaten. Lütfen metanetinizi koruyun ve evde bekleyin.''

Deniz karşısındaki adamın 'evde bekleyin' demesine kızmıştı. O kim oluyor da kendisine emir veriyordu. Sinirden bağırmaya başladı.

''Çabuk bana yerinizi söyleyin yoksa restoranın yakınındaki tüm karakollara gireceğim.'' Dediği anda adam ürkmüş olacak ki yerlerini söylemek zorunda kalmıştı.

Deniz telefonu cebine atarak askıdan montunu alıp kapıyı açtı.

''Türkan sen burada kal. Ayla evde ama Efe uyanırsa korkabilir. Ben gidip Cihangir'i göreceğim.''

''Deniz gitmeseydin evde bekleseydik. Şimdi çıkman doğru olmaz.''

Deniz bir şey söylemeden hızla kapıdan çıkarak arabasına bindi. Avukatın söylediği yere doğru sürerken bir yandan da sakinleşmeye çalışıyordu. Nasıl olabilirdi böyle bir şey aklı almıyordu. Beş yıldır Cihangir'in rakipleri ya da sektörden kimse ile düşmanlıkları olmamıştı. Ya da o öyle biliyordu. Ama bunu yapanların Sencerler holding olduğunu düşünüyordu. Emniyete vardığında koridorda bekleyen Tarık Bey'i buldu gözleri.

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin