2|İlk Gün

44.7K 2K 219
                                    

Selaaam 🥳

Bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın...

İyi okumalar💫

***

Asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları vardır, her zaman hayatınızın bir köşesinde dururlar. Görmez, dokunamazsınız. Ama hala içinizdedir.

Gece boyunca uyuyamamış sabahın dördünde iki saatlik bir uykuya dalmıştım. Sabahın altısında ise gümletilen kapım ile sıçrayarak uyanmıştım.

Korku içinde kapıya vardığımda resepsiyonda bulunan adam olduğunu fark etmiştim. Neden kapıma geldiğini sorduğumda ise ; pansiyonda kaldığım bir gecenin parasını almaya geldiğini söylemişti.

Garipti ; sabahın atlısında kapımı alacaklı gibi çalıp para istemesi, garipti.

Başta adama fırça atsamda olay çıkmaması için parasını vermiş kapıyı suratına kapatmıştım.
Her sabah bu şekilde muamele göreceksem işim gerçekten çok zordu.

İşe başlama saatimin yaklaştığını fark ederken uzandığım yataktan kalktım ve banyoya girdim.

Elimi yüzümü yıkadım. Çöken göz altlarım ile yüzümü buruşturdum. Evde olsaydım pamuğa çay döker gözlerime bastırırdım fakat şuan burada öyle bir imkanım yoktu. Bir çaya para verecek kadar cömert değildim.

Kağıt havlu ile elimi yüzümü kurulayıp küçük banyodan çıktım.

Valizimin önüne çöküp siyah kot pantolonumu çıkarttım ve yatağın üstüne bıraktım. Üstümdeki gecelik takımından kurtulup pantolonumu bacaklarıma geçirdim. Dün aldığım gömleği de poşettinden çıkartıp etiketini yırttım.

Gömleği üstüme geçirip düğmelerini ilikledim. Her zaman hazır olan sırt çantamı sırtıma takıp spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Şişme siyah montumu da üstüme geçirdim. Ekim ayının sonlarına gelmiştik, hava soğuk ve kasvetliydi.

Kendimi şanslı hissediyorum şuan. İş bulduğum için yani. Öyle iyi denk gelmiştim ki arasam böyle bir şey bulabilir miydim bilemiyordum.

Pansiyondan çıkarak kendimi dışarıya attım. Kendime otobüs kartı almayı aklıma not edip aklıma kazılı olan yolu tempolu adımlarla yürümeye başladım. Sabahın ilk saatleriydi. Cadde pek kalabalık değildi. Tek tük insalar vardı. Onlarda işe ya da okula gidiyor olmalıydı.

Belki de sabah yürüyüşü yapıyorlardı kim bilir.

Gözlerim düne nazaran fazlası ile dalgalanmış denize kayarken havaya karışan yosun kokusunu içime çektim. Bazı insanlar yosun kokusunu sevmezdi fakat ben o insanların aksine yosun kokusuna bayılırdım.

Ellerimi montunun cebine sıkıştırırken içinde olduğum durumun ne kadar güleç olduğunu fark ettim. Sahi ne için çabalıyordum ben? Sadece televizyonlarda gördüğün bir şehirde tek başımaydım yanımda omzumu sıvazlayıp bana destek olacak hiç kimse yoktu. Aklımı yitirmiş gibi sabahın köründe kalkmış işe gidiyordum. Sahi ne için çabalıyordum ben? Kim için?

KÖYLÜ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin