Düşen Kirpik Dileği, Başlangıç ve Son.

262 42 81
                                    

Hyunjin, arabasının sürücü koltuğuna yerleştikten sonra derin bir nefes aldı. Hızlıca emniyet kemerini bağladıktan sonra arkasına yaslandı. Gerçekten sekiz yıl sonra kasabasına geri dönüyordu. Bir hafta önce aldığı telefon aramasını hiç beklemiyordu, onun için çok değerli birisi hayatını kaybetmişti ve son yolculuğunda ailesi tarafından çağırılıyordu. Hyunjin, gözleri dolu şekilde onlara tabi ki orada olacağını söylemişti.

Bir hafta geçmişti ve işte, gidiyordu. Arabasını çalıştırdı radyoyu açarken. Arabayı dolduran sesle hareket etmeye başladı.

Hyunjin, yirmi altı yaşında bir adamdı. Gerçi kendisini halen daha kasabasını terk ettiği yaş olan on sekiz gibi hissediyordu. Hayatının en iyi dönemlerini lise dönemi olarak değerlendirebilirdi çünkü dünya hakkında çoğu şeyi o zaman öğrenmişti. Hor görülmeyi, zorbalığı, ihaneti. Bunlara ek olarak hiç mi güzel şey yaşamadı? Tabi ki yaşamıştı, arkadaşlığın ve sevginin en güzelini yaşamıştı. Tabi bir de aşkı.

Hyunjin, aşkın dünyadaki yaşanması gereken en güzel duygu olduğunu düşünüyordu, yaşamaya dair en güzel his buydu ona göre, hele ki doğru insanı bulduğunda.

Ve Hyunjin, doğru insanı bulmuştu.

Changbin.

Changbin, onun hala daha bu yirmi altı yıllık ömür zamanında tanıdığı en değerli insandı. En değerli arkadaş, en değerli sevgili.

Gençlik yıllarını onun gibi birisiyle geçirmek verdiği en doğru karar olabilirdi. Şu anki değerlerinin var olmasında Changbin'in çok fazla emeği vardı, kendisini sevebilmesinde ve hayata karşı her zaman olumlu bakıp dik durabilmesinde. Gerçi, onunla tanıştığı ilk zamanlar ona karşı bu şekilde düşüneceğine asla ihtimal vermezdi, o da değişmişti çünkü.

On altı yaşında tanışmışlardı ilk Changbin'le. Hyunjin, o zamanlar kötü zamanlar geçiriyordu. Kendi cinsel kimliğini fark ettiği bir dönemdi, bunu kabul etmek onun için çok zordu çünkü hayatı boyunca sürekli ailesi tarafından yaşı çok ilerlemeden hemen bir kız ile evlenmesi gerektiği ve onlarla beraber bu küçük kasabada tıkılıp monoton bir hayat yaşaması gerektiği söylenmişti.

Fakat Hyunjin, bir Barbie yerine Ken ile olmak istediğini anlamıştı.

Bunu her zaman içten içe biliyordu aslında lakin sürekli bu düşünceleri bir kenara atıp kendini kızlarla beraber olmak için zorluyordu.

Hyunjin'in gittiği lise kasabalarındaki tek liseydi ve kasabanın tüm gençlerine yetiyordu. Çoğu kişi birbiriyle ortaokuldan arkadaştı. Hyunjin ortaokulda kızlar arasında popülerdi ve bu durum lisede de değişmemişti.

Okuldaki en güzel kız olan Bomi, Hyunjin'den ortaokuldan beri hoşlanıyordu. Çoğu erkek onunla olmak istese de o hepsini reddediyordu. Yine de Hyunjin'e gidip açılamıyordu.

Bir gün Hyunjin onun sınıfına gelip onunla buluşma teklifi edene kadar. Bomi dünyanın en mutlu kişisi gibi hissetmişti o an, yüzünde açan çiçeklerle kabul etmişti Hyunjin'in teklifini, Hyunjin donuk bir yüz ifadesi tutarken.

Okuldan sonra kasabalarındaki tek kafede kahve içmeye gitmişlerdi, Bomi ona heyecanla bir şeyler anlatırken Hyunjin camdan dışarda uçuşan sonbahar yapraklarını izliyordu. Yerdeki yaprakların rüzgarla beraber uçuşuna odaklanmıştı, karşıdaki çocuğu görene kadar. Olduğu yerde oturuşunu biraz daha dikleştirdikten sonra karşı kaldırıma baktı. Çocuk, direkt olarak onun gözlerinin içine bakıyordu.

Çocuk o kadar dikkatli bakıyordu ki Hyunjin bir an beynindeki tüm düşünceleri okuyabildiğini hissetti. Sonra Bomi'ye baktı Hyunjin ve geri camdan baktığında ise o çocuğun yerinde olmadığını gördü. Halüsinasyon gördüğünü düşünüp Bomi'nin sorularını cevaplamaya döndü.

Düşen Kirpik Dileği. changjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin