Sabah şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım. Yanıma baktığımda Enes hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmamak için yavaşça yataktan kalktım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve odaya geri döndüm. Sessizce merdivenlerden inip mutfağa gittim ve kalçamı tezgaha yaslayıp kahvaltıya ne yapabilirim diye düşündüm. Dolapları karıştırmaya başladığımda her şeyin eksiksiz olduğunu gördüm. Buzluktan bir tane milföy hamuru paketini aldım ve buzunun çözülmesi için dışarıya koydum. Dolaptan da sosis ve kaşar çıkarttım. İlk önce kaşarı rendeledim. Sonra da sosisleri küçük küçük doğradım. Milföy de çözüldüğü için hemen yapmaya başladım.
Yaklaşık 20 dakika sonra Milföyle işim bitmişti. Onları fırına koyduktan sonra masayı kurmaya başladım hemen. Çayı da demlenince Milföyleri de fırından çıkarttım. Meşhur omeltimden de yaptım, her şey tamam olunca Enes'i uyandırmak için yukarıya çıktım. Hâlâ uyuyordu. Yanına gidip yanağından öptüm ve uyandırdım. Demek isterdim ama öyle bir şey olmadı. Koşarak Enes'in üzerine atladım ve omuzunu ısırdım. Kızım sen insanları niye düzgünce uyandırmıyorsun?
"Leyla! Omzumu kopardın. İn üzerimden!"
"Kahvaltı hazır."
"Üzerimden inersen geleceğim."
"İnmeden gelsen?"
"Sıkı tutun." Ben daha ne olduğunu anlamadan Enes birden ayağa kalktı. Bende düşmemek için kollarımı Enes'in boynuna bacaklarımı da karnına sardım. Banyoya gidince Enes elini yüzünü yıkadı ve aynada ikimize baktı. Çok hoş duruyorduk. Enes'in dudakları yana doğru kıvrılırken bakışlarım dudaklarında takılı kaldı.
Dün geceden kesit kesit şeyler hatırlıyordum. Veee... hayır ya. Onu öptüm. İnşallah unutmuştur. Sanmıyorum knk. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Aynaya baktığımda zaten öyleydi. Hemen utancımdan kafamı Enes'in boynuna gömdüm. Neden utandığımı anlamış olacak ki küçük bir kahkaha attı. Ben kafamı birazcık kaldırıp aynadan ona baktığımda sırıtarak bana bakıyordu. "Utanmana gerek yok sarhoştun."
"Hayır ya ne sarhoşu sadece biraz kafam güzeldi." Salak aynı şeye denk geliyor.
"İyi peki öyle olsun bakalım."
"Of çok acıktım ben aşağıya in hadi."
"Emredersiniz sarhoş prenses."
"Sensin prenses. Hadi çok konuşma da aşağıya in." Enes gülerek kafasını hafif aşağıya eğip yavaşça sağ sola salladı. Arkasını dönüp banyodan çıktı ve merdivenden aşağıya inip mutfağa gittik.
"Vaayy zehirlenmeyiz değil mi?"
"Yeme o zaman."
"Dalga geçiyorum güzelim hemen sinirlenme."
"Tamam." Beni indirip masaya oturdu ve tabağını doldurmaya başladı. Bende çayları koyup oturdum. Ağzına bir tane yaptığım omletten attı ve gözleri anında açıldı. Lan beğenmedi mi acaba?
"Leyla?"
"Efendim?"
"Sen mi yaptın bunu? "
"Evet. Olmamış mı?"
"Harika olmuş. Ellerine sağlık."
Utanarak "Afiyet olsun." dedim. Kahvaltımızı yaparken yine aynı şekilde sohbet ediyorduk. O küçüklük anılarını anlatıyordu. Bende kahkaharla onu dinliyordum. Kahvaltımız bitince yine aynı şeyleri yaptık. Masayı topla bulaşıkları yıka vb. İşlerimiz bitince salona geçip oturduk. Bir süre sessizlik olduktan sonra bu sessizliği Enes bozdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİMİM •Yarı Texting•
ChickLit05*********= Çok güzelsin Leyla. Leyla= Kimsiniz? 05*********= Boş ver.