1

111 14 6
                                    

hwarang taehyung ve daechwita jungkook tanışmış gibi oldu🤼‍♂️
________________________________

Defalarca kez kafamı vurmama rağmen kafamı çekmemekte ısrarcı olduğum cam, okul otobüsünün durmasıyla titremeyi ve kafama vurmayı kestiğinde diğer bütün öğrenciler gibi ayağa kalkıp inmek için peşlerinden ilerlemeye başladım.

Odağım o kadar geldiğimiz yerdeydi ki tam yanından geçtiğim sınıfımız meşhur zorbası Jiwoo'yu fark etmemiştim bile. Omzuma sertçe vurup geriye gitmeme sebep olmuştu. "Önce ben geçeceğim." diyip önden gittiğinde sağımdan ve solumdan teker teker arkadaşları geçmişti.

Ona beslediğim nefret kelimelerle bile anlatılamazdı ama grubuna karşı koymak için çok yalnızdım, döverlerdi beni.

Otobüsten en son ben indiğimde öğretmen hiçbir şeye dokunmayın, terbiyeli olun konuşması yapmıştı ama heyecandan pek dikkatimi verememiştim oraya.

İçeriye girmek için o kadar sabırsızlanıyordum ki yerimde duramıyordum. Hangi öğrenci şehrin en büyük teknoloji şirketinde gezebilme şansı bulurdu ki? Hem de kurulduğundan bu yana hiçbir şirketine halktan insanların kabul edilmediği bu şirkete.

Kimse içeride ne yapıldığını bilmiyor, şirketin sahibi halk ve devlet tarafından çok sıkıştırılıyor bu konu yüzünden.

Geçen haftalarda, seneler boyu süren sıkıştırılmayı daha fazla kaldıramayan şirket sahibi, bir anda şirkete meslek tanıtma için öğrenci gezisi yapacağını duyurmuştu. Öğrencilere buradan çıktıktan sonra çok soru sorulacağını biliyordu, amacı da buydu zaten.

İnsanlar her zaman bir işler karıştırdığını söyleyip nefret kussada hayranlığımı gizleyemezdim. En büyük hayallerimden biriydi buraya girebilmek. Sonsuza kadar hatırlayıp mutlu olmak için de fotoğraf kameramı bile almıştım.

Girişte tek sıra hâlinde içeriye giren her beş kişi bir grup olup rehberiyle gidiyordu. Önüme ve arkama bakıp kimlerle olabileceğimi kontrol ettiğimde Jiwoo ve iki kişilik zorba grubunun olduğunu görmek hiç hoşuma gitmemişti.

Yer değiştirme maalesef kabul olmadığından çoktan suratımı asmış onlarla kenarda rehberimi bekliyordum. Yanımıza gelecek son bir kişi sınıfın yetersiz mevcut sayısı yüzünden olmadığından resmen aralarında kalmıştım.

Ayağımla yeri eşelerken uzaktan hızla yanımıza gelen rehberimiz elimdeki kamerayı görmüş "Çekim yapmak yasak." demişti azarlar gibi. Zaten bu gezi halk daha fazla nefret kusmasın, içeride bir halt dönmediğini anlasın diyeydi. Görmedikleri şeye neden inansınlardı ki?

Bu düşüncelerime rağmen dışarı atılma korkusuyla kameramı çantama koymuştum. Tamam yasaktı ve başım belaya girebilirdi ama fırsat olursa gizlice birkaç şey çekebilirdim. Sadece anı olsun diye odama asacaktım sonuçta.

Rehber bize etrafı göstermeye başladığından beri anlattığı tek şey çalışanların rutinleriydi. Teknoloji görmek istiyordum ben. Sıkılıp rehberin duymayacağı şekilde iç çektim.

"Kaçıp daha güzel şeylere bakmaya ne dersin?" Jiwoo elini boynuma sarmış kulağıma fısıldamıştı. "Yakalanırsak dava edilebiliriz, yani hayır."

Zaten dinlemiyorlardı, nereden bulduklarını bilmediğim abur cuburlardan yiyorlardı sadece. Onların abur cuburuna izin vardı ama benim kamerama izin yoktu, çok saçma.

"İtiraz etme gel hadi." Beni daha çok sarılıp dışarıya çekerken arkadaşlarına kaşlarıyla işaret verdiğinde rehbere bir sürü soru sorup oyalamaya başlamışlardı. "Çok istiyorsan kendin kaç. Beni bulaştırma."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

when we met in 7th century | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin