Sabah kalktığımda başımda hissettiğim ağrı beni delirtiyordu, salona girdiğim de babamlar gelmişti onlar ile hasret giderdim bir süre. Annem yoktu, Baran ise bana dik dik bakıyordu onu görmezden gelip annemin odasına çıktım. Beni bekliyor gibiydi.
Efsun: Anne ben dün sen gittikten sonra uzun uzun düşündüm.
Begüm: Seni dinliyorum.
Küçük kanepeye geçip oturdum.
Efsun: Buraya gelmeden önce karar vermiştim ama Baran ile değil! Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum ve zaman istiyorum senden onu gerçekten tanımak için izin istiyorum. Düğünü ertelemek istiyorum.
Begüm: Seni tanıyorum haklısın ama o düğün olacak çünkü herkese haber edildi zamanla da tanıyabilirsin.
Efsun: Hayır anne benim okulum ve geleceğim var. İlk tanıdığım bir erkek ile evleneceğimi sanmıyorum.
Hayal kırıklığına uğradım yine beni anlamıyordu, ayağa kalkarak gidecekken annem kolumdan tuttu;
Begüm: Tamam ama sadece bir hafta.
Anneme bakmadan kapıdan çıktım. Aşağı indiğimde babam yoktu onu bahçede çardakta bulunca yanına oturdum.
Efsun: Baba senden çok özür dilerim. Seni istemediğin bir yere sürükledim.
Adem: Özür dileme benim güzel kızım, Seni mutlu gördüğüm sürece buradan ayrılmayacağım. Senin mutluluğun o kadına duyduğum nefretten daha önemli.
Babamın elini öpüp sarıldım kızsa bile seviyordum onu. Sıra Barana geldi onunla her türlü konuşacaktım evin her tarafına baktım ama yoktu odasına girmedim onun gibi davranmayacaktım salonda oturup aşağı inmesini bekliyordum. Yaklaşık bir saat olmuştu ve o aşağı inmeyince odasına doğru çıktım daha fazla sabredemezdim, kapıya vurdum ama ses gelmedi bir süre bekledikten sonra açtım kapıyı.
Efsun: Konuşmamız lazım.
Baran pencereye dönmüş kitap okuyordu;
Baran: Konuşalım.
Çok sakindi, yanında ki koltuğa geçip oturarak;
Efsun: İnsan istemediği belki de sevmediği biriyle neden evlenir? Üstelik ortada ihanet, intikam, varken.
Elindeki kitabı bıraktı ve bana dönüp eğildi.
Baran: Sevmediğim ne malum, seni seviyorum dedim bir kere, biliyorum herkes her şeyi biliyor. Seni kullandım, sana yalan da söyledim özür dilesem fayda etmeyecek, sen benden nefret etmeye devam edeceksin.
Efsun: Baran beni neden yanıltıyorsun? Ben bunun bedelini ödeyecek ne yapmış olabilirim, benimle evlenmen çözüm yolu değil! Beni sevmek ya da sevmemek zorunda da değilsin.
Baran: Sen çok iyi bir insansın ama benim için çözüm yolu bu.
Efsun: Bak ben evlenmek istemiyorum yani tam olarak hazır hissetmiyorum! Okulum var geleceğim var ayrıca sorumlulukta istemiyorum.
Ben ayağa kalktığımda o da kalktı kollarımdan tuttu.
Efsun: Seninle her araya geldiğimizde kavga ediyoruz, bağırıp çağırıyoruz ve ikimizde sonunda üzülüyoruz. Bak böyle olmaz!
Baran: Okulunu okursun, işe de girersin. Sorumluluk ise ne gibi bir şey olabilir?
Sırıtarak kitabı aldı ve rafa koydu.
Efsun: Öncelikle Gerçekten duygularımdan emin olduğum bir insanla evlenip yuva kurmak isterim.
Baran: Başka...
Ben konuşacakken dikkatimi dağıtıyordu yavaş yavaş üstüme geliyordu. Böyle davranması kekelememe neden oluyordu.
Efsun: Aynı odayı paylaşacağız.
Ben geri adım attıkça geliyordu, sonunda nefesi tenime değince irkildim.
Baran: Bu mu Başka yok mu?
Efsun: Sen bundan rahatsız olmayacak mısın? Üstelik duygularından bile emin değilsin.
Geri adım atmamın sonuna gelmiştim kitap rafının sonundaydım.
Baran: Benim için sakıncası olmaz fakat bazen senin bu odada kaldığını unutabilirim. Ben duygularımdan yavaş yavaş emin olurum bunu açıkça belli edeceğimden emin olabilirsin.
Efsun: Beni unutmak mı?
Evlenince onun odasına geçecektim en çok huylandığım noktaydı neymiş bu oda daha büyükmüş. Sesinde çok neşe vardı her an bir şey yapacakmış gibiydi. Ben duvardan kurtulmaya çalışırken kolunu dayadı. Gözleri yüzümde neredeyse takla atıyordu.
Efsun: Yüzümü incelemeyi keser misin? Duvarla baya bir samimiyetim oldu senin sayende.
Kahkaha atıp kolunu çekti.
Baran: Sen korkuyor musun?
Efsun: Neyden? Ne alaka?
Baran: Oda konusunu açıp sorman, sana yaklaşınca rahatsız olman falan.
Efsun: Rahatsız olmadım.
Kapıya doğru yürüyorken kolumdan tutup yine çekti.
Baran: Bence de olma.
Efsun: Seninle evleniyor olmam bana yaşattıklarını unutmamı sağlamayacak ayrıca bu bana yaklaşman ve dokunman anlamına gelmiyor.
Kolumu çekip odadan çıktım adam resmen özgüven patlaması yaşıyordu, manyaktı bir dediği bir tutmuyordu. Odama geçtiğimde bu konuyu uzun uzun düşündüm. Baran ne olursa olsun beni kullandı beni sevme ihtimali olsa bile bunu yapmıştı bu gün değil ama bir gün affederdim eğer hayatımdan çıkarsa olabilirdi. Baranı düşünüp kafayı yememek için yine kağıtlarımın, kitaplarımın başına oturdum biraz pratik yaptım ama olmadı. Akşam yemekten sonra İsmet dayım yanıma bir kağıt bırakıp gitti. İçini açıp baktığımda;
Evlenene kadar...
1. Baranın odasına girmeyeceksin.2. Hiç bir şey yapmayacaksın, ilgilenmeyeceksin.
3. İtiraz etmeyeceksin.
4. Geleneklere uyacaksın.
5. Baran ile görüşebilirsin fakat sadece 3 saat.
6. Dışarı çıkmayacaksın.
Maddeleri okurken canımdan can gidiyordu bunu kabul etmeyecektim. Bunun bedelini kendim ödemeyecektim hepsi onun yüzünden... Yine aynı şeyleri yaşamayacaktım eve kapanmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Dünyam
ChickLitSevmeyi kendim öğrenmiştim.Kendi dünyamın içinde... Atamadığımız çığlıklar vardır hepimizin sevdiğiniz bir insandan ihanete uğramak mı daha acıdır yoksa annesi tarafından eziyet görerek yaşamak mı? Efsunun büyülü dünyasına hazır mısınız? Onun acılar...