Telefonun karşı tarafından bir süre ses gelmedi.
Himiko: H-hey, bu bir y-yalan değil mi?
Oğlan biraz düşündü. İçinden bir ses hala bir şansı olduğunu söylüyordu. Buna inanmalı mıydı? O sırada kız konuşmaya devam etti.
Himiko: B-biz senin yanındayız! Arkadaşların, diğerleri ve ailen! Onların seni hiç ziyarete geldiğini görmedim.
"Ben yetimim."
Bu da genç kız için 2. bir şoktu. Hemen olayı toparlamaya çalıştı.
Himiko: P-peki az önce söylediklerin, yalandı değil mi?
"Tabiki yalandı. Hala beni tanıyamamışsın Himiko. "
Kızın kalbi yerinden çıkacaktı. Ama bu sözleri duyunca rahatlamıştı.
Himiko: B-ben bunu duyduğuma sevindim. Daha sonra tekrar arayacağım.
Ve telefon kapandı. Genç oğlan yine kendi başına kalmıştı. Bu doğru muydu? Gerçekten yaşamak için bir umudu var mıydı? Eğer yaşarsa, mutlu olabilirdi. Hayatına yeni bir sayfa açmak belki de onu rahatlatırdı. En sonunda karar verdi. Tekrar deneyebilirdi. Ama artık kemoterapi için çok geçti. Belki makine ve haplar iyileşmesine yardımcı olurdu. Hem Shuichi'den bir haber alamamıştı. Aradan haftalar geçmesine rağmen... O gün karar verdi.
"Eğer o gelmiyorsa, ben ona gideceğim! "
İçinde yanan umut ışığı onu tekrar eskisi gibi yapmıştı.
__________________________________________Aniden çalan kapının sesiyle uyanan Shuichi kim olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Büyük ihtimal Kaito'ydu. Kapıyı açtı. Ama hayır... Kaito değildi.
Karşısında küçük cılız bir oğlan vardı. Bu Kokichi'den başkası değildi.
"Bu kadar fazla uyumamalısın Saihara-chan! "
BİLİYORUM BU BÖLÜM KISAYDI AMA GÜN İÇİNDE BİR BÖLÜM DAHA ATACAĞIM İMKANIM OLURSA.
MUCK, AİSTERU YOOO~~