Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
. . .
Kai her ay Fransa'da sadece bir gece düzenlenen ve ünlü sokaklarda slow şarkılar eşliğinde yapılan dans partilerinden birine getirmişti Taehyun'u.
Sağ eliyle sağında kalan sarışın çocuğun sol elini kavradı ve yüzüne dönüp içtenlikle gülümseyerek kendilerini ortaya -insanların merkezine- çekti. Diğer elini beline yerleştirip oldukları yerde bedenlerini yaklaştırarak çalan şarkıya dikkat kesilerek dans etmeye başladılar.
Gözyaşları akıyor ela gözlerinden İnanamıyorum seni ağlattığıma Hoşça kal gibi, çünkü ters gittik Ama hala aklımdasın
Gülümsemeye çalışarak gerginliğini saklamaya çalıştı Taehyun. Kai'ye biraz daha yaklaşarak ritme uymaya başladı. Kai sol elini belinden çekip bedenlerini uzaklaştırdı. Taehyun'un tutmaya devam ettiği elini aralarında ki mesafe boyunca uzatarak etrafında döndürdü sarışın oğlanı.
Sert bir hareketle yeniden kendine çektikten sonra aralıklı bacaklarının arasına bacaklarını yerleştirip birden öne eğilerek Taehyun'u geriye yatırdı ve yüzüne yaklaştı.
Asla istemedim kalbini kırmayı Sadece bazen bazı şeyler ayrı düşer Bi' gece haklı çıkarır Vedalaşmadan önce
Taehyun, hızlanan nefesleri yüzünden dağılan dikkatini boynuna doladığı kollarından çekip Kai'nin gözlerinin en içine baktı ve mırıldanmaymışçasına fısıldadı yüzüne doğru. "Korkumu yenmemi sağlıyorsun Huening."
Bu yüzden bekle, bekle Bir şans daha ver Barışmak için Sadece son bir dansa ihtiyacım var
Sıcak havaya rahat bir nefes bıraktı Kai iki dudağı arasından. Duruşunu düzeltip sağ eli ile birleşik sarışının sol elini kaldırdı. Boynundan koluna doğru öpücüklerini sürdürüp kokusunu içine çekti. "Tek bir sefer için yenmeni değil, tamamen yok olmasını istiyorum."
Bu yüzden bekle, bekle Bir şans daha ver Barışmak için Sadece son bir kez dansa ihtiyacım var
Sarışının gözlerine kendisine baktığı gibi baktı diğerine göre daha yapılı olan. İki yana salladı Taehyun başını, imkansız olduğunu göstermeye çalıştı karışındakine, güçsüzleşen bedeni kaslı kollara tutundu. "Biliyorsun, her zaman kalabalıktan korkacağım, bunu yenebilmemin imkanı yok."
Korkarak hızlıca belini daha da sıktı ve tutunmasını kolaylaştırmak için ellerini yeniden boynunda birleştirdi. "İmkansız diye bir şey yoktur Tyun."
Tutunmaya devam ederken etrafına baktı diğeri ve sessizce mırıldandı. "Seni rezil etmek istemiyorum. Gitmeliyim sanırım."
