Yuu önünde oturan Mika'ya baktı. Tam olarak yarım saattir bahçedelerdi ve ne gelen olmuştu, ne giden. Sadece o ikisi vardı.
" Mika..." Yuu Mika'nın yanağını okşamaya başladı.
" Efendim?"
Yanağını okşamayı bıraktı ve elini indirdi.
" Bana vermek istediğin hediye neydi?"
Mika işaret parmağını dudağına götürdü. " Sadece zamanı bekle."
Yuu kaşlarını çatarak güldü. Kısılan gözlerini gülmesi azalırken açtı ve Mika'nın gözlerine dikti gözlerini. Mavi gözlerinin en derinine bakarken, bir daha o gözlere bakamama düşüncesinin verdiği huzursuzlukla irkildi.
" İyi misin Yuu-chan? "
Yuu başını salladı ve gülümseyerek baktı ona. Elini uzattı ve alnına gelen sarı saçları geriye attı. Bir süre saçlarına dokundu.
" Yuu-chan.. Bunu demeni çok seviyorum. Senin ağzından duymak iyi hissettiriyor..."
Mika gülümsedi. " Neden? "
Yuu omuz silkerken konuştu, "Yuu-chan demediğinde sinirli oluyorsun."
Mika kıkırdarken o sözüne devan etti.
" Ve... Özel hissettiriyor. Başka kimseye öyle demediğini bilmek veya başka kimsenin bana öyle dememesi."
" Küçüklüğünden beri mi özel hissediyorsun yani?"
Yuu Mika'ya sarıldı ve derin bir nefes aldı.
" Şuan daha da özel hissediyorum. "
Mika başını Yuu'nun saçlarına gömdü. Kokusunu içine çekerken alay edercesine güldü. " Doğum günüm için romantik mi olmaya çalışıyorsun Yuu-chan? Bu bana bir hediye mi? "
" Hayır, bu benim her zamanki halim."
"Hmhm."
Mika, Yuu'ya inanmasa da inanmış gibi yaptı. Beraber otururlarken Yuu ayaklandı ve nedensizce etrafında dönüp, dans etmeye başladı. Mika kıkırdarken " Ne yapıyorsun?" diye sorunca Yuu durdu ve ona doğru baktı.
" Bana katıl. " Kaşları havaya kalktı.
"Ha?"
Yuu Mika'nın yanında durdu ve elini ona uzattı.
" Benimle dans et, Mika."
Mika kıkırdadı ve elini elinin üstüne koyup ayağa kalktı. Mika ellerini Yuu'nun beline sararken Yuu da ellerini onun boynuna sardı.
" Müziksiz dans ediyoruz. Deli gibiyiz."
Yuu saatine dokundu ve ortamda slow bir müzik çalmaya başladı.
" Artık değiliz."
Yuu gülümseyerek Mika'ya baktı. Mika Yuu'ya daha fazla yaklaştı ve aradaki mesafeyi en aza indirirken Yuu kafasını eğdi. Utançla başını Mika'nın göğsüne yasladı. Beraber bir süre o şekilde dans ettiler...
...
" Mikaela burada mı?"
Mika seslenen kişiye merakla baktı.
" Evet, benim."
" Bayan Krul odasında seni bekliyor."
Mika'nın heyecanla gülümsediğini fark eden Yuu kolunu tuttu.
" Ben de geliyorum."
Mika kabul etmek istemiyordu ama 'zaten birazdan öğrenecek ' diye içinden geçirdi ve yanına alma kararı aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Carnatıons /MikaYuu
DiversosMika, Yuu ile beraber anılardan, zamandan kaçmaya çalışır. Her şey geri teperken, anılar kendini yavaş yavaş tekrarlamaya başlar ve zihinlerinde tekrardan yer bulur. Okumak için ONS izlemiş olmanız gerekmez. ~ Kırmızı karanfil, tutkulu aşk, aşkın...