"Eğer ayağını arkaya konumlarsan daha iyi olur."
"Alt tarafı bir beden sınavı. O moruğun bu kadar ayrıntıya girmesinden nefret ediyorum."
Bu hafta boyunca okuldaki tüm öğrencilerin telaşı ve stresi herkes tarafından hissedilebiliyordu. Bunlardan biri de İnosuke idi. Normalde dersleri kafasına takmasa da sınavlarda ciddileşiyordu. Beden sınavı gereksiz buluyor ve diğer dersin sınavına çalışmak için engel oluyordu. En azından onun gözünde. Derslerde yaptıkları uyumak, arkadaşlarıyla sohbet etmek, bazen kendi kendine bazen de sıra arkadaşıyla küçük oynamak gibi eylemlerdi. Sınav haftası geldiğinde tüm bilgileri yalayıp yutar sonra da sınavlardan yüksek puan alırdı. Bu yüzden olsa gerek yedi-yirmi dört ders çalışıp yine de İnosuke'den daha düşük puanlar alan sınıfın ineği Maria ondan nefret ederdi. Artık bu o kadar sıradanlaşmıştı ki İnosuke'nin puanları açıklanırken Maria ona ateş saçan gözlerle bakıyordu. Gerçi İnosuke'nin pek de umrunda olduğu söylenemezdi. Onun önemsediği birkaç kişi vardı. O birkaç kişi dışında diğerlerini umursamıyordu. Yani Maria'yı hiç kâle almıyordu. Kişiliği ve dış görünüşü sayesinde okulda popülerdi. Her ne kadar o diğerlerinden kendini soyutlamak istese de işler umduğu gibi gitmemişti. Yine o "birkaç kişi" dışındakilere selam bile vermezdi ki İnosuke'nin okulda tanınırlığının arttırmasının sebebi de aslında selamlaşmayla ilgili bir olaydı. Bir gün İnosuke okula girerken okulun gözde kızı Amy ona selam vermişti. Amy herkes tarafından sevilen biriydi ve biraz utangaçtı. Hemen hemen milletle konuşmazdı. Hatta bu olaya kadar Amy hiçbir zaman konuşmayı ilk başlatan -daha doğrusu başlatmaya çalışan- kişi olmamıştı. Ancak İnosuke cevap vermek bir yana dursun kızın yüzüne bakmamıştı. İnsanlar bu olayı konuşmaya başladılar. Konuşmaya başlayınca "Eğer bu oğlan Amy'yi reddediyorsa kusursuz biri olmalı." diye bir fikir ortaya atıldı. Sonra da yavaş yavaş bu fikir okuldaki çoğu kişi tarafından benimsenildi. Diğer taraf ise İnosuke'nin kusursuz olmadığını, yalnızca kızlarla konuşmaktan hoşlanmadığını düşünürler ki bu iki düşünce şekli de yanlış. Çünkü İnosuke'nin bir kız kardeşi vardır ve o sadece Amy'yi beğenmiyordu bu yüzden de onunla muhattap olmak istemiyordu. Çünkü İnosuke'ye göre eğer selamını verseydi Amy onunla daha da çok konuşmaya başlayacak ve işler uzayacaktı. Yine de düşünce şekli tartışılır.
"Biliyorsun İnosuke, onun kişiliği böyle. Değiştiremeyiz maalesef."
"Biliyorum fakat sinirlerimi bozuyor bu huyu."
İnosuke pozisyonunu bozup kendini çime attı. Şu günlerde aşırı stresliydi. En ufak olay dahi tadını kaçırmasına yetiyordu. Her şey üst üste gelmişti ve onu da yormuştu doğal olarak tüm olanlar.
"Yine de teşekkürler Tanjiro. Bana yardımcı olduğun için."
"Her daim senin yardımına koşarım, bu konuda endişen olmasın İnosuke."
"Senin gibi birine sahip olduğumdan ötürü çok şanslıyım."
İnosuke sırt üstü uzanmayı bırakıp oturdu çimin üzerine.
"Bu arada telaştan soramadım. Gözüne ne oldu, neden göz bandı takıyorsun?"
"Küçük bir enflasyon kaptım."
Zilin çalışı sınavın başlangıcının habercisiydi.
"Her neyse, hazırlanmalıyız."
Tanjiro ayağa kalkması adına elini İnosuke'ye uzattı.
"Doğru söylüyorsun."
İnosuke kendisine uzatılan eli tuttu.
''Umarım sınavı sinirim bozulmadan geçerim.''
"Umarım. Sınavda bol şanslar."
"Sana da."
