32.Bölüm...💙❤

6K 239 25
                                    

   
    Zeliha Hüseyin'i alıp bağrına bastı acısı hafiflesin diye
  - benim aslanım düşmüşse ne olmuş geçer gider hemen ağlamasın dedi.
Bir süre sonra başını kaldırdıki getiren Yusuf, iki adım geri çekildi
  Ömer yetişti tamda o sırada sağolasın Yusuf diye baş selamı verdi.
Zeynel ağa da geldi koca adımlarla yanlarına. Zeliha korktu suçu yoktu ama ikisini karşı karşıya görmek İstemezdi, zaten kocasının yüzünden de belliydi sinirliydi ateş gibi gözlerle bakıyordu hem çocuk ağlıyor hemde karısı onu isteyen adamla dip dibe hele Yusuf'un bakışını yakaladı ki kessen kanı akmazdı..

   Zeliha hızla geriye döndü umursamaz bir tavırla eve yürüdü avluya girdi.
  Çardağa oturttu çocuğu, ayağına baktı, bileğine yakın derin bir kesik vardı.
Mirza da bir soluk koştu onların yanına anlattı kardeşine ne olmuşsa.
  Zeynel ağa ters ters baktı Yusuf'a.
"Ne işin var senin Zeliha 'nın yanında" diye sordu sert bir sesle.
 
   Ömer araya girdi
  "ağam gelin ağa çocuğun sesine geldi"  diyecekti ama Zeynel sözlerine devam etti.
 " Sus Ömer gördüm ben onu "dedi bakışlarını kastederek.

  Yusuf geriden geriden konuştu.

  "Zeynel ağa ben çocuğu getirdim düşmüş yol başında ağlardı zannettiğin gibi değil gelinağa sonradan geldi aldı çocuğu benden sende geldin işte hadi geçmş olsun " diyerek uzatmadan gitmek istedi.

  Zeynel sinirliydi.

  -Sen, ne olursa olsun Zeliha'nın yanında yöresinde olmayacaksın diye omuz attı eve yürüdü.

  Avluya girdi kimse yoktu hava kararmıştı peşi sıra  Abidin ve babası da geldi salona geçtiler artık Meryem az biraz toparlanmıştı.
  
  Zeynel baktı salonda kimse yok Meryem bebeklere tek, sordu
- abi odadalar Hüsonun ayağı kanamış dedi gelin.
  O kadar ciddi olduğunu düşünmemişti koştu odasına Zeliş çocuğun ayağını sarıyor diğerleride bakıyordu.

Mirza babasına sarıldı korkmuştu.

  Zeynel ağa Zeliha ya yan bir bakış attı oğlunu dizine aldı sarılan bez parçası bitince.

   -Ne oldu diye sordu anlattı çocuklar.
Zeliha ya döndü
   "sen nerden gördün de gittin hemde Yusuf getirmiş oğlanı ona mı düşmüşse nedir, niye çıktın hemen "  dedi sert bir ifade ile, Zeliha ne demek istediğini anlamaya çalıştı baktı bir süre sonra anasının sözleri ile kendine geldi.

Nurin hanım oğluna kızdı.
   "  Ne sorguya aldın bukeyi gitmiş oğlanı almış ne var ses etme kafamı ağrıtma " dedi.

  Biliyordu ki bu konuşma uzarsa yeni düzeltmeye başlayan araları bozulacaktır..

  Zeliha alındı neyi ima ettiğini anlamıştı.

  Hüseyin duruldu biraz korkmuştu su içirdi Zeliha ablası üstünü başını değiştirdi.

Zeynel ağa oğlunu göğsüne yatırdı sardı sarmaladı.
  Roza da babasına gitti.
Mirza suçlu gibi kenarda durmuş onlara bakarken Zeliha farketti
   "gel Mirza sende otur bawo nun yanına,  senin ne suçun var ayağı takılmış düşmüş sende o da çocuksunuz herkes düşer  iyileşir" dedi.
Kocasından tarafa hiç bakmadı bile kırılmıştı yaptığı yakıştırmaya.
"  Ana müsade edin ben üstümü temizliyem sofrayı hazır edek Diyar'la, sen Roza ya bak zahmet başa" dedi.
  Zeynel ayağa kalktı çocuklarla Mirza da halasının elini tuttu salona gittiler.
  Zeliha üsütünü başını ayarladı mutfağa girdi
Ateşdeki yemekleri indirdi.
Emine misafir var diye erken gidecekti bugün ezan okumadan çıktılar.

  Salona büyük bir sofra serdi yemekleri indirdi gelin görümce.
  Hasan ağa torunlarını sevdi bebekleri kucağına alınca en çok Ahmet ve Roza kıskanıyor ağıt tutturuyorlardı.
  Yemeğe oturdular.
Zeliha hiç bakmadı kocasına sadece önüne ekmek koydu kızgındı.
  Zeynel farkındaydı karısı kendine gülen gözlerle bakmıyordu çünkü ama haklı da buluyordu kendini ne işi vardı Yusuf'un önünde hemde o nasıl bakardı öyle hayran hayran.
 
  Hasan ağa Meryem gelini yeni görmüştü doğum yaptı yapalı bebekleride öyle,  Abidin'e ne isim istediklerini sordu sofra başında.
Abidin anasına baktı

ZELİHA      (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin