busan

103 12 0
                                    

|Jungkook|

Sabah olmuş ve Jungkook uyanmıştı. Saat onu gösteriyordu. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa gitti. Kendisine bir kahve yapmak için kettle'i çalıştırdı. Biraz kahve icip ayilacakti sonrasında ise kahvaltı yapacaktı. Mutfaktan dışarıya baktığında Jimin'i gördü. Güzel bir şekilde hazırlanmıştı. Kulağında küpe, üzerinde ise takım vardı... bir kaç yüzük ilede kombini tamamlamıştı. Yüzü biraz asık gözüküyordu. Böyle hazırlandığına göre önemli bir yere gidiyor olmalı diye düşündü.

Jimin onu fark edince biraz afalladı sonra ise gülümseyip el salladı. Jimin'in ise yüzünde bir buruk gülümseme belirdi.
Jungkook;
Günaydın Hyung!
Jimin;
Günaydın Kook!
Jungkook;
Nereye böyle cok güzel olmuşsun?
Jimin;
Birisi ile görüşücem. Şehir dışına çıkmam gerekicek bir kaç gün burda değilim!
Neriman Teyze;
Aman oğlum evini iyi kitle su sıralar hırsız giriyormuş siteye. Dışarda hiç bir şey bırakmayın!
Jungkook;
Neriman teyze sen nerden çıktın?
Jimin;
Onlar dedikoducu tayfa her taraftan çıkarlar! Kook senden bir şey isteyebilir miyim?
Jungkook;
Tabii Hyung?
Jimin;
Lalith'e benim için bakar misin?
Jungkook;
Sanırım evet bakabilirim.
Jimin;
Peki tamam o zaman geliyorum!

Jimin ve gitmişti Jungkook kahvesine yönelmişti. Şekerini attıktan sonra içmeye başlamıştı. Masaya oturup bugünki programına baktı..

|Jimin|

Jimin'in bu sabah keyfi yerinde değildi çünkü babası ile konusmasi gereken önemli bir konu varmış. Annesi öldükten sonra babası ile aralarına mesafe koymuşlardı. Jimin çocukluğundan beri babasını sevmezdi ama sevmek icin cabalardi. Çünkü babası sadece para istiyordu. Her gece eve sarhoş gelip annesi ile kavga ediyordu. Jimin ise sessizce onları izliyor, annesi odasına gittiği zaman onun yanına gidiyordu. Evden gitmek istediğini belirttiği zaman babası çıkışmıştı " Tek başına ne bok yapabileceksin! Daha kimlerden bile hoşlandığını bilemeyen bir ibnesin!" .
Bu sözler her babası ile konuşmasında kulağında yankılanırdı.

Şimdi ise bir seyleri kanıtlar şekilde hazırlanmış ve Busan'a gidecekti. Uçak biletini son anda ayirtabilmisti. Gitmeden önce Jungkook ile konuşmuş kendisini biraz daha iyi hissetmişti . Nedensizce Kook'un gülümsemesi Jimin'in moralini yerine getiriyordu.

Telefonunuda aldıktan sonra çıkmıştı Jimin. Jungkook'a, Lalith'i verdikten sonra arabaya bindi.Havaalanına doğru giderken Hoseok aramıştı;
Hoseok;
Alo Jimin!?
Jimin;
Efendim Hoseok?
Hoseok;
Ne yapıyorsun diye yanına gelmiştim ama sonra evde olmadığını fark edince Kook'un yanına gittim. O da bir yere gideceğini söyledi. Bir kaç gün gelmeyecekmişsin. Jimin kendine bir şey yapmiyacaksin değil mi? Senin icin endişeleniyorum..
Jimin;
Hayır Hyung korkma. Babam önemli bir şey konuşmamız gerektiğini ve bunun yüzyüze olmasını söyledi. Bende bu yüzden Busan'a gidiyorum
Hoseok;
Peki bunu bana ne zaman söyleyecektin Minniem?
Jimin;
Hyung gerçekten özür dilerim . Unutmuşum . Çok hızlı oldu
Hoseok;
Sorun değil Minnie ve sakın babanın dediklerini umursama tamam mi? Eğer yine o günkü gibi sana bağırıp cagirirsa hemen buraya dön. Seni bekliyor olucaz!
Jimin;
Tamam Hyung... İyi ki varsınız !
Hoseok;
Hadi bakalım şimdi git sen varınca haber et . Seni seviyorum!
Jimin;
Tamam gruba yazarım. Bende seni seviyorum!

Foreign  | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin