10

2.5K 214 37
                                    

Düzenlendi

Keyifli Okumalar..

10. Bölüm

Hayatta her zaman unutulmayacak anlar vardır. Bunlar kimi zaman size andığınızda tebessüm ettiren bir dost, kimi zamansa nefret ettiren bir düşman olurdu. Şuan hangisi olacağına henüz karar veremediğim o anlardan birisini yaşıyordum. Annemi gördüğümde yutkunarak bakışlarımı kaçırdım. Salonda çıt çıkmıyorken adım seslerini duyabiliyordum, ancak bu sessizlik az sonra çıkacak fırtınanın sessizliğiydi, bunu da hissedebiliyordum.

"Heyecan istemiştim ancak bu kadarını bende beklemiyordum" Hermes'in içinden geçirdiği sandığı cümleler dışarı vurulunca bir iki saniye afallayarak baktı, herkes ona bakıyordu. "Ne? " dediğinde İlgi odağı yine annem Tethys olmuştu. "Senin burada ne işin var!" Diye bağıran Hera Masadan telaşla kalkıp yüzünü öfkeyle anneme dönmüştü. Ellerim istemsizce yumruk haline geldiğinde kendimi sakin olmam için telkin ediyordum. Ben anneme ne kadar kızgın olursam olayım bir başka kişilerin onu azarlarcasına konuşmasını kaldıramazdım. Bakışlarımı annemin yüzüne çevirdiğimde gülümsediğini gördüm. Gözlerinde rahatlık vardı, sinirlendiğinde kendini savunmaya aldığı rahatlık.

"Düşündüm de, sana hesap vermek zorunda değilim Tanrıça Hera" Annem cümlesinin bitmesiyle masanın başına gelirken Hera harekete geçmesi için Zeus'a bakıyordu. Ancak Zeus kitlenmiş bir şekilde anneme bakıyordu. "Bana ihtiyacınız var." Annemin kendinden emin bir şekilde söylediği cümle üzerine Hades elindeki şarabı sertçe masaya koydu. Bu bende dahil herkesi şaşırmıştı, Hades kızı olduğumu öğrendiğinde dahi tepki vermeyen birisiydi. "Kimsenin sana ihtiyacı yok Tethys. Eğer geldiğin deliğe geri dönmezsen emin ol Zeus kadar merhametli olmam, seni tartarus'un derinliklerine sonsuza dek hapsederim." Demişti Hades ürkütücü bir sakinlikle.

Annem alaycı gözlerle bakarken Hades'in elindeki şarabı aldı ve bir yudum aldı. Yüzü ekşirken saniyeler içinde tekrar normal haline döndü. " Eskiden birlikte olmak için yalvardığın bir kadına karşın sence de biraz cüretkar değil mi sözlerin Hades?" Derken Duraksadı ve Persephone'ye baktı. "Ah, ama bu konuları açmamalıyım değil mi? Yoksa kendisini yer altı dünyasına mahkum eden bir adama aşık olan sevgili karın incinir. "  Dediğinde Annemin sözleriyle masa tekrardan suskunluğa bürünürken Zeus elini masaya vurdu ortamı kontrol altına almak istercesine vurdu.

"Yeter bu kadar! Neden geldin Tethys?" Diyerek Annem'e soru yönelttiğinde annem boş bir sandalyeyi çekip oturdu ve derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.

"Lilith ve Nyx'in geri geldiğini hissedebiliyorum Zeus. Ve onları tek başına yenemeyeceğinizi de. Bana güçlerimi geri vereceksin. Sende biliyorsun, ben safkanım. İlk soydan geliyorum. Kranos ve Rhea'nın kanını taşıyorum." Annem cümlesini noktaladığında tepkisini ölçmek istercesine Zeus'a baktı. Zeus annemin sözlerinden sonra düşünceli bir hale büründüğünde Hera sinirle gözlerini yumdu. " Bu sahtekarı Olimpos sınırları içerisinde barındırmayacağını umuyorum Zeus! " Dediğinde Zeus tepkisiz kalmıştı.

 Zeus, " Bu günlük bu kadar yeter. Herkes dinlensin ve her an tetikte olsun. Ve sen Tethys, hakkında karar verilene kadar eski tapınağında kalacaksın." Dediğinde cümlesinden sonra annem onay verirken aklım karışmıştı. Annemin eskiden bir tapınağı mı vardı? Baktığımda herkes daha sakin gözüküyordu. Demek ki annem eskiden hükmü geçen bir isimdi.

Annem "Huzurumda bir hizmetli olursa daha rahat olur." dediğinde Gözleri bana değerken gerginlikle yutkundum. "Sahi bu kız kimdi? Benimle gelecek." Dediğinde bunu beklemediğim için ona şokla bakarken kaşının ufak bir hareketinden sakin olmam gerektiğini anlatmaya çalıştığını fark etmiştim. Ne yapmaya çalışıyordu veya onca yıldan sonra neden Olimpos'a gelebilmişti emin değildim ancak öğrenmem kesinlikle gerekiyordu.

Tanrıça'nın İlahisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin