Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
196dan başlayacağım hikayeme....
Herkez hastane köşesinde perişan olmuştu ağlamaktan didem ölmüştü hızır ali yoğun bakımda yatıyordu kimsenin gözü birşey görmüyordu. Ömür perişan halde oturuyordu ilyassa sadece uzaktan ömürü izliyordu araları halen bozuktu... Ömür yerinden zorda olsa kalkmıştı herkez gözünü ona çevirmişti.
Ömür: ben müsadenizle eve gitmek istiyorum kendimi iyi hissetmiyorum. Haşmet : ömür iyi değilsen doktora gösterelim. Ömür: hayır abi biraz uyumak istiyorum. Hızır: ozaman ilyas seni eve götürsün. Ömür: gerek yok abi ben tek gitmek istiyorum. Yalnız kalsam iyi olacak. Hızır :sen bilirsin kızım.
Ömür afallaya afallaya hastaneden çıkmıştı hemen kendini toparladı selçultann anahtarı alıp yola çıktı. Ömürü yalnız bırakmamak için baharda peşinden gitmişti. Arabasıyla arkadan takip ediyordu... Ama bi gariplik vardı ömür ne façalı evine nede Çakırbeylilerin evine gitmiyordu farklı bir yola gidiyordu orman yoluna girmişti. 1 satlik yolculuktan sonra 1 tane villaya gelmişti ormanın içine yapılmış harika bir villaydı. Ömür hemen arabadan indi hızlı adımlarla içeri girmişti baharsa uzaktan ömürü izliyordu. Kapıyı ömüre doktor bir kadın açmıştı bahar uzaktan birşey göremediği için dahada içeri girmişti. Ömür hemen koşarak dideme sarılmıştı herkez didemi öldü biliyordu ama ömür yeğeninin yaşaması için herkeze bu yalanı söyletmişti. Sadece doktor ve ömür biliyordu didemin yaşadığını.
Ömür: halacım iyimisin. Didem: iyiyim hala babamlar nasıl perişan olmuşlardır. Ömür :herkez çok kötü didem ama bunu yapmak zorundaydım biliyosun hatta ölebilirdiniz. Didem : canım halam ali nasıl. Ömür: merak etme durumu iyi onuda öldü göstererek buraya getirecem ortalık karışacak ama sizin yaşamanız için hepsi.
Bahar içerde didem ve ömürü konuşurken görür, gördükleriyle şok olur hemen kapıyı çalar.
Doktor: birinimi bekliyoruz ömür hanım. Ömür: hayır ben tek geldim. Sessiz olun sakın ses çıkarmayın ben bakarım. Didem: hala dikkat et. Ömür: korkma canım ben burdayım bişey olmaz.
Ömür kapıya doğru gider silahını çantasından çıkarır kapının deliğinden dışarı bakar ve baharı görür.
Bahar: ömür aç kapıyı içerde olduğunu biliyorum herşeyi gördüm. Ömür mecbur açmak zorunda kalır. Ömür :senin burda ne işin var bahar burayı nasıl buldun. Bahar : seni takip ettim aslında sen iyi değilsin diye peşinden geliyordum ama sonra eve değil farklı yere gidince bende peşine düştüm.. Ömür: geç içeri bahar artık bu oyuna sende ortak oldun.
Bahar ve ömür içeri geçer bahar koşarak dideme sarılır hasret giderir hep beraber yemek yerler o sırada baharın teşefonu çalar.
Bahar: eyvah hızır arıyo. Ömür : sakin ol bahar belli etme beni soracaktır muhtemelen aç hopörlöre ver. Bahar:tamam ömür susun. Efendim hızır. Hızır: nasılsın canım vardınızmı eve ömür nasıl. Bahar: evt canım ömür baya kötü evde dahada kötü olur diye bana getirdim uyuyo suan. Hızır: tamam canım dikkat edin. Bahar :tamam canım bu arada hızır ali nasıl. Hızır : durumu halen kötü tekrar amaliyata aldılar. Der kapatır teli.
Ömürün planı tıkır tıkır işliyordur şimdi sıra aliyi hastaneden kurtarması gerkiyordur. Hemen plan yapar doktora ve bahara anlatır evden çıkarlar.
Hastane, Herkez perişan olmuştur ağlamaktan gözler şişmiştir Çakırbeyliler de artık kötü haberi bekliyordur umutları kalmamıştır. Bekleme salonuna ömür ve bahar geşmiştir ikisinin gözündede göz yaşartıcı sprey vardır kimse bişey anlamasın diye. İlyas ömürü gördüğünde öylece bakmıştır aralarındaki kavga yüzünden gidip ona sarılamıyordur teselli edemiyordur. Ömürler hemen boş yere oturup ağlamaya başlarlar yalandan da olsa. Bekleme salonuna birden doktor başı eğik şekilde gelmiştir. Herkez ayağa kalkar durumu anlamışlardır hatice kendini hayır diye yere atar ömür ve bahar birbirine sarılıp ağlamaya başlar ilyas ve hızır birbirine sarılır herkez birbirini ayakta tutmaya çalışır.
Doktor: başınız sağ olsun oğlunuzu kaybettik.
Doktorun bu sözlerinden sonra hızır ne yapacağını bilemez dalgın adımlarla kendini dışarı atar ona destek için alparslan peşinden gider. Hatice kocasına emine kocasına sarılmıştır behzat hakana sarılmıştır. Ömür ilyasın perişan olduğunu görmüştür. İlyas dizlerinin üstüne yere çökmüş ne yapacağını bilmiyordur. Ömür ilyasın haline daha fazla dayanamayıp koşarak gidip sarılmıştı ilyasa ilyasta hemen iki kolunu sıkıca ömüre sarıp ağlamaya başlamıştı sanki heran bu anı bekliyormuş gibi.... Saat gece 3 olmuştu herkez evine gitmişti ömür ve ilyasta ayıydı halen sarılmaları sadece o anlıktı. Bahar haşmetten müsade alarak ömürü kendi evine götürmüştü haşmette evde anılarla daha çok üzülmesin diye göndermişti... Kimsenin gözüne uyku girmiyordu ne façalıların ne çakırbeylilerin gözlerden akan yaşlar, ağızlardan dökülen teselli sözleri ama kimsede etki etmiyordu... Ömür ve bahar ortalık durulunca hemen villaya gittiler hızır ali halen uyuyordu didemde başında bekliyordu ali didemin yaşadığını bilmiyordu doktor muaynesini yapmıştı ikiside iyiydi. Ali sadece iğnenin etkisinden çıkamammıştı.. Ali yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı gözlerini açtığında karşısında yengesi cici annesi ve didem vardı ne olduğunu anlamadı.
H. Ali: yenge noluyo burda bizim ne işimiz var didem sen yaşıyorsun. Ömür: sakin ol ali herşeyi anlatacağım...... Didem : işte öyle aşkım halam bizi hastaneden çıkartmasa öldü göstermese bize baskın yapacaklardı hem bizi öldüreceklerdi hemde ailemizi öldüreceklerdi.... Alide artık herşeyi öğrenmişti radolar ölene kadar bu plana uyacaklardı... Sabaha karşı bahar ve ömür eve geçmişti ali ve didem doktorla berber gizli evde kalmışlardı.....
