2 bölüm

234 3 1
                                    

              Bugün önemli bir iş görüşmem vardı,bir uçurumdan neşeyle düşünürken yaşamamıza birz rahatlık katabilecek bu işi almaya çalışacaktım. Oscar retford un mutfağında bir yer edinebilsem, yıllarımı havuç dilimlemeyle ve tavuğun içini temizlemye adamaya değerdi. Duuşun altında dururken , milly nin orada bıraktığı pahalı ürünlere karşı koymaya ve kendi markasızcilt soyumcu kullanmaya çalışırken, çocukça parmaklarımızı çaprazlayım kendime şans diliyordum.Ne kadar olduğunu bilmiyordum ama bu işi, tüm iş arama arihinde herhangi birinin bir işi, tüm iş arma tarihinde hrhangi nirinin bir işi isteyebileceğinden çok daha fazla istiyordum.                                                                  

               Daha dört saatim olmasına rağmen ne giyineceğimebir türlü karar verebiyordum.Sadece birkaç haftadır burdaydım ve yatak odam bir eskici dükkanına benziyordu, bir ev dolusu eşya üst üste yığılmış bir vaziyetteydi. Kutulardan oluşmuş bir kuleyi yana çekerek aynaya baktım vve ilk giyindiklerime bir göz attım. Keşke beni şu tepeden tırnağa düzen oscar olsaydı. Pek kaltak sayılmam (öyle olsaydım, on sene içinde toplam bir yatmış çok başarız bir tanesi olurdum ) ama göze hoş görünmeye çalışmanın hiç de kötü olmadığını  gerçeğinden kaçış yoktu.Görüşeceğim kişi kişi pasta bölümünde kendi ağırlığı kadar yiyen aşçı yardımcısı cadoloz bir kadın olsaydı, bira önce denediğim mad men vari siyah elbiseden hiç de etkilemzdi.Yada belki, kalçalarıma sinsice yapışmış olan etten heybeyi yakalar, bundan hoşlanırdı. Sefalet her zamn iğne ipliğne dönmek anlamına mı gelir ? Hiçbir zaman bir fasulye sırığı gibi olmadım ama gerçek şu ki gece yarısı ziyafetlerini Famaus Five tan daha fazla sevmiş olmanın intikamını kalçalarımdan çıkıyordu.

          Ama kötü yola düşmüş olan sadece kaba etlerim miydi ? Yüzümün hala kendi yüzüm gibi görünüp görünmediğini merak edercesine dikkatlice yüzüme baktım. Bazı kadınların  o inanılmaz kedi gözleriyle nasıl da çekici ve yırtık olduklarını bilirsiniz. Korkarım ki benimkiler bir köpeğin gözlerine benziyor , kesin konuşmam gerekse cocker cinsi bir köpeğinkine . Koyu kahverengi ve düşük kapaklı , nerdeyse siyahlar . Islak bir burnum ve eş bulmak için sallanan bir kuyruğum olmadığını sölemekten memnunum. Onun yerine düğme gibi olan burunlardan birine sahibim zarif bir tarfı yok ama bazı insanların yüzünü Stonehenge gibi gösteren gibi gösterren okocaman karga burunlardan biri değil.Vivienne Leigh tarzı büyüleyicidir bir güzelleğim yok ama sanırım evlenmiş olmak bende bu konu çok da endişenlememeye yetecek kadar hoş bulunduğum duygusu bırakmıştı. Şimdiise yanlızım , yüzüm bana sürekli bir soru soruyormuş gibi hissediyordum. Aşka gine ilham vericek yüz bu mu ? Dom benimle şimdi tanışsaydı , ilk seferinde olduğu gibi aynı nefes kesici çekimi hissedermiydim? Yoksa kalabalık içinde herhangi bir yüzden daha fazlasını ifade etmezmiydi ? Anlımın parçaları ayıran uzun çizgiler i oluk olmadığını incelemek için yüzüm aynaya yaklaştırdığım sırada bir pembesi pijama takımını tüm zaferi ile giyinmiş halde Milly göründü. 

AŞK MUTFAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin