Sabahın ilk ışıkları yüzme çarpıyordu, yumuşacık yatagimdan kalkmak bu kadar zor olmaması gerek. Tüm cesaretimi toplayıp yatagimdan kalktım. Mevsim ne kadar yaz olsada geceleri soğuyan hava odamdaki fayansı buz gibi yapmıştı. Bir üniversiteli olarak fazla tembelim.Hemen banyoya koşup duş aldım. Saçımı maşa yapmaya kalmıştım fakat elimi yaktim ama durmadım. Üniversitenin bitimine sadece bir sınav kalmıştı. Test kitaplari almam gerekiyordu. Bir evde yanlız yaşamak çok kötü bir şey. Sabah kalktigimda kahvaltıyi malesef ki ben hazırlıyorum. Geceliklerimi çıkartıp yaza uygun kısa kot şortumu ve üstümede göbekte biten salaş bir siyah kısa kollu giydim.Artik gitmek için hazirdim .Durun bir dakika! Arabamin anahtarı nerede?öfff neden hep böyle olyo ki. Derken mutfakta masanın üzerinde gördüm aceleyle aldim.Kitapciya gidiyordum. Kapıyı açıp evin önünde duran kırmızı arabama bindim ve eve en yakın kırtasiyeye gittim. Sanırım kitaplara dalmış olmalıyım ki arkamdan gelen benim yaşlarımdaki sarışın, kaslı, uzun boylu ve mavi gözlü bir yakisikli çocuğu görmemişim. Bana bakarak '' yardımcı olabilir miyim?"diye sordu. Kendimi ona kaptırmıştım ki derken olamaz o da bana aşık gibi bakiyoooooo. Bir süre bakistiktan sonra bana adimi sordu. Gülümsedim ve ona adımın Eylül olduğunu söyledim. Bende ona adını sordum adının Ege olduğunu söyledi. El sıkıştık. İlk görüşte aşk bu olsa gerek. Neyse yaşananları bir köşeye atıp kpss için kitap alicaktim dedim.Bana bütün kitaplari getirdi. Ben kitaplara bakarken o da bana bakıyordu. Sanki utandim. Kitabi seçip ödemesini yaptim.Kirtasiyeden çıkarken telefon çaldı. Arayan Nazlı'ydi. Telefonu açtım ve konuşmaya basladik.Beni evine çağırıyordu. Peki dedim ve arabaya atlayıp hemen evine geldim. Aaaaaa! Bu sensin. Senin burda ne işin var! (Gelen Ege) Bana bakarak' bu senin para üstün, almayi unutmuşsun' dedi. Ne kadar dürüst ne kadat kibarsin dedim ve parayı almak için elimi uzattim ve o da aniden .... BİRİNCİ BÖLÜM SONU BEGENDIYSEN LÜTFEN BEGENE TIKLAAAA ***
